1| Herkesin aklına kazınacağım

10.3K 459 329
                                    

bir insan bir insanı bu kadar sevemez diyeceğiniz evli taekook ficime hoş geldinizz.

ilk bölümlere aldanmayın derim çünkü ters köşe olacağınız olaylar mevcut. bol olaylı ve bol momentli bir kitap olacak. umarım hak ettiği değeri görür :'((

ufacık bir uyarı; taehyung'un jungkook'a olan zaafına hayran kalabilirsiniz!

•••

"Seul'un Stanford Otel'inde kimliği tespit edilemeyen bir şüpheli ile birlikte gelen yabancı uyruklu kadın, otel görevlileri tarafindan kanlar içinde ölü bulundu. Başına sert bir darbe aldığı tespit edilen ve cinayete kurban gittigi ihtimali üzerinde durulan kadının otopsi sonuçları bekleniyor."

Kahvaltı hazırlarken izlediğim haber tüylerimi diken diken etmişti. Son birkaç haftadır sürekli ölüm haberleri geliyordu. Ve işin kötü yanı, bu cinayetlerin tek bir katili olduğu düşünülüyordu. Bu davaya ben bakmasam da, cinayet büro polisi olduğum için her şeyden haberim oluyordu.

Mutfağa esneyerek giren Taehyung'u gördüğümde tüm düşüncelerimden sıyrıldım ve gülümsedim. Arkadan belime sarılıp boynuma bir öpücük bıraktığında, ellerimi ellerinin üzerine yerleştirdim ve gözlerimi yumdum.

"Nadir tatillerimizden biri. En son seninle ne zaman evde beraberdik hatırlamıyorum bile."

Hafifçe güldüm . Mesleğimiz gereği oldukça yoğunduk ve çoğunlukla iş yerinde sabahlardık. Eve gelip uyuduğumuz vakitler oldukca azdı ve asla denk gelmezdik. Taehyung ile iki yıldır evliydim. Onunla evde geçirdiğimiz günler bir elin parmağını geçmezdi. Evlilik yıl dönümlerimizde bile iş başında oluyorduk.

Bu yüzden evli çift gibi olmadığımızı söylerdi bizi tanıyan herkes. Boşuna evlendiğimizi düşünürlerdi. Haksız değillerdi elbette fakat, Taehyung'a aşıktım. Severek onunla evlenmiştim ve yüzünü zor görsem de hiç pişman olmamıştım. Taehyung'un da benimle aynı fikirde olduğuna emindim.

"Seni çok özlüyorum Taehyung." diye mırıldandım yavaşça gözlerim dolarken. "Sabah uyandığımda seni yanımda görünce ağlayacaktım neredeyse. O kadar alışkın değilim ki seni görmeye."

"Merak etme bebeğim, bundan sonra daha çok göreceğiz birbirimizi. Hatta her gün, her saat beraber olacağız. Ama daha kötü koşullarda."

Kaşlarım çatılırken belimdeki ellerinden kurtuldum ve ona döndüm tamamen. Bakışlarımı yüzünde gezdirdim bir süre . "O da ne demek?"

"Anlayacaksın yakında. Şimdi soru sorma, seni koklamakla meşgul olacağım." dedi başını boynuma gömerken. Ben de gülerek ellerimi ensesinde birleştirdim. Bu an çok özeldi işte .

Sevgili eşim Kim Taehyung, Cumhuriyet başsavcısıydı. Onunla üç yıl önce, bir cinayet davasinda tanışmıştık. Genç ve oldukça yakışıklıydı. Herkesin dikkatini çekebilecek, bir kez görenleri ikinci kez dönüp baktıracak bir çekiciliği vardi. O gün Taehyung'u gördüğümde kalbimin nasil hızlandığını hatırlıyordum. Ki mesleğinden başka bi sey düşünmeyen, aşk işleriyle uğraşmayan bir adamdım.

O günden sonra sürekli karşıma çıkmış, benimle flörtleşmeye çalışmıştı. Eh, bu kadar yakışıklı bir adamı geri çevirmek benim aptallığım olur diye düşünmüş ve onu kabul etmiştim. Zamanla birbirimizi tanımış, iyice yakınlaşmıştık ve bir sene içerisinde de evlenmiştik.

"Haftaya doğum günün ." diye mırıldandım. Taehyung 28 yaşına giriyordu. Ben ise 24 yaşındaydım.

"Seninle birlikte yaşlanmak doğum günlerimi anlamlandiriyor." dedi eliyle yanağımı okşarken ve ardından derin bir nefes aldi. "Bu arada, biz hiç beraber doğum günü kutlamadık Jungkook. Ne seninkileri, ne benimkileri."

Catastrophe | TaekookWhere stories live. Discover now