6| Kim ailesini idam edin

2.5K 303 29
                                    

"Benden ne zamana kadar kaçmayı düşünüyorsun?" dedim mutfağa girdiğimde.

Taehyung yaslandığı tezgahtan ayrılıp su içiyormuş gibi yaptığında kollarımı göğsümde birleştirdim ve yapmacık bir şekilde gülümsedim. Hoseok'un evine geldiğimizden böyleydi. Resmen soru sormayayım diye benden köşe bucak kaçıyordu.

Taehyung göz ucuyla bana bakıp bakışlarını kaçırdı. Birkaç yudum aldığı suyu tezgaha bırakıp yanımdan hızlıca geçtiğinde ofladım ve "Beni deli ediyorsun!" diye bağırdım.

"Sen de beni deli ediyorsun aşkım." dedi çapkın gülümsemesiyle bana bakıp. "Bayılıyorum sana."

Hafif gülümser gibi olduğumda göz kırparak odasına yöneldi. Tamam aklımı dağıtmış olabilirdi ama konuşmadan peşini bırakmayacaktım tabi ki. Hızla peşinden takip ettim ve birkaç saniye önce kapattığı kapısını açarak odasına girdim.

"Pes etmeyeceksin değil mi?"

Yenilmiş ifadesine gülümsedim başımı sağa sola salladım. Başkanın dediği şeyler aklımdan gitmiyordu ve hiçbir alakam olmadığı halde işin içinde ben de varsam öğrenmem gerekti elbette.

Penceresinin önünde durdu ve sigarasını yaktı. Sigara içmesinden nefret etsem de sesimi çıkarmadım. Eskiden yanımda içmesine asla izin vermezdim fakat şu an buna karışamıyordum. Ne bileyim, bir uzaklık vardı aramızda.

Yavaşça yanına yaklaştım. Dumanı dudaklarından dışarı gönderirken, bakışları yüzümde turladı. Ardından sadece birkaç nefes çektiği sigarasını söndürdü.

"Anlatıp anlatmama konusunda kararsızım. Gerçekleri bizim çocukların rızasıyla öğrenmeni istiyordum." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Birbirinize başkasına zarar verecek kadar mı seviyorsunuz gerçekten? Aranızdaki bağın bu kadar sağlam olduğunu düşünmemiştim."

Taehyung hafifçe güldü. "Birimizin belası, hepimizin belası. Birimizin acısı, hepimizin acısı. Senden sonra en değer verdiğim insanlar onlar. Bu olay beni ilgilendirmeseydi yine karışır, yardım ederdim onlara."

Başımı salladım onaylarcasına. Ortamda sessizlik oluştuğunda, vücudunu bana çevirdi tamamen ve büyük eli yanağımı kavradı. Alnını alnıma yasladığında gözlerimi yumdum. Herhangi bir temasta bulunmuyor, onun bana dokunmasına izin veriyordum sadece.

"Keşke seni eski haline geri döndürebilsem. Yanımdasın ama eskisi gibi bakmıyorsun artık. Benden de uzaklaştın."

Omuz silktim. "Normal değil mi?"

"Öyle." dedi sadece. Bana açıklama yapamıyordu bile.

Ellerinden birini belime yerleştirdiğinde geri çekilmeye çalıştım fakat izin vermedi. Belimi tutuşu sıkılaşmış, dudaklarını yüzümde gezdirmeye başlamıştı. Yine geri çekilmeye çalıştım fakat yine izin vermedi.

"Bırak." diye mırıldandım.

"Dokunuşlarım seni rahatsız mı ediyor?"

Sorusunu yanıtsız bıraktığımda, tenime ufak öpücükler kondurmaya başladı. Önce alnıma ve yanaklarıma dokundu. Dudaklarını dudaklarıma sürttüğünde gözlerimi yumarak onu ittirdim ve kolları arasından kaçabildim bu kez.

"B-ben odama geçsem iyi olacak." diye mırıldandım ve yüzüne bile bakamadan odasından çıktım kaçarcasına.

Onu itmeme şaşırdığını biliyordum, ben de öyleydim. Sonuç olarak biz evliydik ve Taehyung'un dokunuşları altında eriyen ve daha fazlası için yalvaracak kıvama gelen bir insandım normalde. Dokunuşları beni elbette rahatsız etmemişti. Bilmiyorum, sadece doğru gelmemişti işte.

Catastrophe | TaekookOnde histórias criam vida. Descubra agora