8| Bazen deli olmak da güzel

2.4K 264 42
                                    

Uyuyamıyordum.

Hava neredeyse aydınlanmak üzereydi ve deli gibi uykum olmasına rağmen uyuyamıyordum. Bakışlarımı yanımda uyuyan Taehyung'a çevirdim ve derin bir nefes alarak yataktan kalktım.

Aklım Jimin'deydi ve biliyordum ki, o da uyanıktı.

Sessizce odadan çıkıp salona geçtiğimde omuzlarım çöktü. Jimin koltukta küçülebildiği kadar küçülmüş bir şekilde sallanıyordu. Varlığımı hissetmiş gibi bakışlarını bana çevirdi ve yarım yamalak gülümsedi. Uykusuzluktan kızaran gözlerine baktım.

"Neden uyumadın?" diye sorduğunda sessiz kalarak omuz silktim ve yanına oturdum. Ellerimde bacaklarımı patpatladığımda gülerek başını yasladı.

"Hikayenizi öğrenmesem senin böyle bir şey yaşadığına hayatta inanmazdım. Güçlü ve acımasızsın fakat aynı zamanda da kalbi kırık bir çocuk."

"Bunu ilk defa bir başkasına anlattım. Taehyung'un anlattığı kadar tanıyorum seni, o yüzden bir sakınca görmedim fakat tekrar uyarmalıyım ki, bunu bir başkasına asla anlatma Jungkook. Çünkü bilirsin, insanlar zayıflığını görürse bunu kullanmaktan çekinmezler."

Hafifçe başımı salladım. Elbette ki anlatmazdım. Aile herkesin zayıf noktasıdır ve bir insanı aileden vurmak çok caniceydi. Annem ve babam yoktu belki ama diğer ailem vardı, Taehyung vardı.

"Biliyor musun seninle tanışmadan önce seni çok kıskanıyordum. Taehyung seni öyle güzel anlatıyordu ki, onun gibi ciddi bir adamı aşk manyağı yapan seni çok merak ediyordum."

Ah, işte en sevdiğim kısım buydu. Kendimi başkalarının ağzından dinlemek.

"Öyle mi? Ne anlatıyordu ki?" dedim gülümserken.

"Sürekli sana sahip olduğu için şanslı olduğunu, seni kırmaktan çekindiğini, seni kaybetmekten telaşlandığını söylerdi. Bunları bilmek sana güçlü hissettiriyor olmalı. Çünkü ne olursa olsun Taehyung'tan eminsin."

"Benim yerimde olsan ne yapardın Jimin?" diye sordum.

Bir yanım Taehyung'u çoktan kabullenmiş olsa da bir yanım hala benimle savaşıyordu. Öyle bir şaşmış kalmıştım ki, yanlış mı yapıyordum doğru mu yapıyordum bilmiyordum bile.

"Sanırım senin yaptığını. Taehyung bir katil olabilir fakat bu hayatı o seçmedi, çok zorladılar onu biliyorsun." dedikten sonra derin bir nefes aldı. "Her şey düzelmez belki ama her şey geçer  Jungkook."

"Çok kızıyorum ona, ama kıyamıyorum da."

Jimin yattığı yerden doğruldu ve elini dizime koydu. Dolu gözleri içimi titretirken, o gülümsedi.

"Dudaklarının arasından çıkan sözcüklere dikkat et, olur mu Jungkook? Sen o an farkında bile olmazsın ama o sözcük, birini öldürebilir." dedikten sonra yanağından süzülen gözyaşını elinin tersiyle sildi ve güldü kendi kendine. "Kendimden biliyorum. Ben yaptım, sen yapma."

Jimin'in bakışları bir noktaya odaklandığında ben de bakışlarımı çevirdim ve bizi dikkatle izleyen Taehyung'u gördüm. Jimin ona sıcak bir gülümseme sunup bizi yalnız bıraktığında, yavaşça yanıma gelip oturdu.

"Ağlamışsın yine." dedi ve dudaklarını kuruyan gözyaşlarıma bastırdı. Gözlerimi yumdum. Ne zaman ağlasak veya üzülsek böyle yapardık çünkü öpücüklerimizin ağrılarımızı dindirdiğine inanırdık.

"Tüm bunlardan ne zaman kurtulacağız Taehyung, ne zaman eski hayatımıza geri döneceğiz?"

Sessiz kaldı.

Catastrophe | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin