Bölüm 38 - Dağ Çileğim

13.5K 615 765
                                    

Selam bebeklerim ❣️

Hepimizin kadınlar günü tekrar kutlu olsun ❤️ Bölüm gününe denk gelmedi ama kutlamadan geçmek istemedim.

600k'ya adım adım giderken ben her birinize teker teker teşekkür ediyorum. Hikayemi benimle paylaştığınız, Alaz'ımı, Aden'imi, Ilgaz'ımı ve daha nice karakterimi benimle birlikte benimsediğiniz için hepinizin kalbinden öpüyor çok uzatmadan bölüme uğurluyorum 💕

🌼

Eve vardığımda kızlarım tarafından coşkuyla kapıda karşılandım. En azından Alaz'la olanları düşünmemek için iyi bir fırsat olabilirdi. Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordum. Deniz ben gelmeden güzel bir masa hazırlamıştı.

Odama çıkıp üzerime rahat bir şeyler giydim. Aşağı indiğimde Sept'ten istediğim atıştırmalıklar da gelmişti. Derin'le birlikte onları da tabaklara koyup masaya yerleştirdik. Kızlar masanın etrafında oturduğunda Deniz gözlerimin içine bakarak karşıma oturdu. Naz benim yanıma yerleşirken Derin de onun karşısına kuruldu.

Deniz söyleyip söylememekte kararsız olduğu belli olan bir tavırla "Neyin var senin? Kibrit adam gittikten sonra bayağı bozuktun?" diye sorunca kendimi kontrol etmeye çalışarak "İyiyim kuzum bir şeyim yok. Evde siz varken işi çıkınca ona üzüldüm onun dışında bir sorun yok merak etme " diyerek zorlukla yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

Hedef değiştirmek istediğim için Derin'e çevirdiğim imalı bakışlarımla "Anlat bakalım dişi Nuri Alço'm ne yaptın Koriş'le tüm detaylarını dinlemek için sabırsızlanıyorum. Ayak üstü konuşmak yetmedi bana" diyerek kızlara dönüp onlardan destek istercesine başımı salladım.

Naz da heyecanla "Ay evet aşko ya anlat merak ediyorum" deyince Deniz bize hepinizden tiksiniyorum bakışı atıyordu. Bu konulardan uzak durmak için o kadar çabalıyordu ki kendini ne kadar yorduğunun farkında bile değildi.

Derin beni şaşırtan utangaç ifadesiyle "Ya civcivim ne anlatayım ben bile anlamıyorum ki. Senin doğum gününden sonra storylerime alev atmaya başladı manyak. En sonunda yazışmaya başladık. Birkaç kez buluştuk, yemek yedik, bir şeyler içmeye gittik. Benim gittiğim spor salonuna kayıt yaptırdı birlikte gidiyoruz. O zamandan beri de sık sık konuşuyorduk. Sana geçmiş olsun demek için geldiğimiz hafta evine davet etti. Bana yemek bile yapmıştı ya şapşik görmen lazım aşırı sevimliydi. Film izleyip şarap içtik. Adam bakire kızlar gibi ben yakınlaşmak istedim ama o sadece öpüşmekle yetindi. Hayır libido konusunda benden geri kaldığını düşünmüyorum kendini çok zor kontrol ettiğini de fark ettim ama yeltenmedi. Ne bileyim alışık değilim ben böyle şeylere bir tuhaf oldum. Sonra sen ciddi bir ilişki istiyor falan deyince de bir tedirgin olmadım değil... " ben tam bir şeyler söylemek için dudaklarımı aralamışken Derin heyecanla devam etti.

"Korkuyorum Aden, kırmaktan kırılmaktan çok korkuyorum. Ben ciddi ilişki yaşayabilecek biri değilim"

Gülümseyip "Anlatırken kendini görebilseydin keşke Derin. O kadar tatlı bir heyecan var ki gözlerinde benim görebildiğimi sen de görseydin.. Hiç kaybetme bu ışıltını. Bırak eski endişeleri, kötü günleri eğer mutlu olacağına inanıyorsan git peşinden güzelim" sözlerim son bulduğunda Derin dolu gözleriyle bakıyordu.

Bakışlarım Deniz'e istemsiz dönünce Deniz başını ne var dercesine salladı. Yüzüme takındığım imalı ifademle "Evet şimdi sizi dinliyoruz ceylan göz hanım, aman pardon Deniz hanım" dediğimde kızlar kıkırdarken Deniz ölümcül alev oku bakışlarını bana çevirdi. Bu kızdan korkuyor muydum? Evet korkuyordum, çünkü sağı solu asla belli olmuyordu.

YEKVÜCUT Where stories live. Discover now