Bölüm 39 - Ezelden Bir Olan Ruhlar

11.5K 589 1.2K
                                    

Selam bebeklerim.. 💕

İnanılmaz kötü bir hafta geçirmeme rağmen size yeni bölüm atmadan duramadım... İnstagram grubumdaki kızlarım biliyor zaten çok hastayım, bebeğim 2 yaş sendromuna kafa göz daldı ve beni delirtiyor. Bana bol bol dua ve iyi dileklerinizi yollarsanız çok sevinirim.. 🤒

Bir de bu zorluklarla size yazdığım bölüme ve geçmişteki bölümlerime oy verip yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Sanırım biraz sevilmeye ve şımartılmaya ihtiyacım var ve bu ihtiyacım karşılanırsa bir panda kadar tofidik olur size en kısa sürede bölüm atarım gibi geliyor...💕

Hepinizi çok çok seviyor, güzel kalplerinize minik bir buse kondurup bölüme uğurluyorum. Bölüm sonu sohbeti için salebimi yapıp sizleri bekliyor olacağım...❤️

              🌼🌼

Cihangir'in arkasında gemi direği boylarıyla Alaz, Pars ve Korhan'ı görünce ufak çaplı bir şok yaşadım. Alaz'la konuşmuştuk belki bir kahve içmek için uğrayabileceğinden bahsetmişti lakin yanında libidolu kek ve yosun gözü de getireceğinden bahsetmemişti. Muhtemelen bu iki uyanık; kızlarım yanımda olduğundan damlama gereği duymuşlardı.

Cihangir o sikik ifadesinin devamında elini ceketinin cebine sokup birkaç tane zarf çıkardı. "Madem buralardasın haftaya düğünüm var mutlaka bekliyorum. Kendi düğününü görme ihtimalin bayağı düşük olduğundan senin de eğlenmeye ihtiyacın vardır diye düşünüyorum. Gelir kurtlarını dökersin ne güzel" yüzündeki gülüşü Deniz'in o asi ruhunu, sert yapısını sanki bir şarjör mermiyle vurulmuşçasına öldürmüştü. Şu an karşımda 5 yaşında savunmasız, çaresiz Deniz'i görüyordum.

Alaz hiddetle "Birader sen hayırdır? Ağzınla burnun yerinden pek memnun değiller anlaşılan. Ne bu üslup sen kimsin Deniz'le böyle konuşuyorsun?".

Deniz'in ürkek bakışları Alaz'ı bulup "Bırak enişte bey konuşsun takmıyorum ben" deyince Alaz'ın tüm hiddeti anında yerle bir olup bana dönerek sevinçle "Enişte dedi bana. Sen de duydun değil mi? Seviyor bu kız beni ya naz yapıyor" dedi.

Korhan Alaz'ı itip kulağıma eğilerek "Kraliçem ben Derin'le iki fingirderiz diye gelmiştim ama beni kan tutuyor. Şimdi bizim Deniz bu sik kafalının götüne sokacak namlunun ucunu Allah ne verdiyse boşaltacak olan benim psikolojime olacak. Hayır bu ne cesaret yani kız götünü kesip köpeklere yem edecek haberi yok" dediğinde kahkaha atmamak için kendimi çok zor tuttum. Konsantrasyonumu bozmamam gerekiyordu.

Dudaklarıma Cihangir'den daha alaycı bir gülüş yerleştirerek " Aaa Ciguli naber? Demek evleniyorsun? Kim o Allah'ın en şanssız, zavallı kulu?" deyince kahkaha atıp " Senin kuzeninin aksine aşırı güzel, dişil bir kadınla evleniyorum. Gördüğün üzere sorun bende değil Deniz'de... Ben yeniden evleniyorum fakat onun ömrünün sonuna kadar kendini sevecek birini bulacağına inanmıyorum. Kim ister ki asker arkadaşından hallice bir kadınla evlenmeyi?" söylediği sözler benim bile canımı acıtmıştı. Şerefsiz herif bu kadın dün senin evleneceğim dediğin kadın! Bu kadar insanın içinde onu utandırmakla kendi egonu tatmin ettiğini sanıyorsun ama nasıl yanılıyorsun bilemezsin!

Bir hışımla ayağa kalkınca kızlar da benimle birlikte kalktılar. Deniz endişeyle "Aden sakın, bırak" diye fısıldasa da benim öfkeden içim taşıyordu. Alaz bileğimden tutarak kendine çektiğinde Cihangir arkasına dönüp Korhan ve Pars'a baktı.

YEKVÜCUT Where stories live. Discover now