YEKVÜCUT

Bölüm 40 - Yangın Adamın Alevden Kadını

Selam güzelliklerim, bebeklerim, aşklarım daha sayarım gibi ama başka bölümlere kalsın ❤️

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir...🤗

Ben malum 2 yaş sendromlu bebeyle hayatta kalmaya çalışan çilekeş bir anayım. Bir de salgından hasta olunca bu bölümü nasıl yazdım, nasıl attım hiç bilmiyorum 🤷🏻‍♀️ Bu çilelerle yazan şu kadına yorum ve beğenilerinizi eksik ederseniz bilmiyorum Allah sorar bence🤷🏻‍♀️ kesin sorar 😂

Bu bölüm minik kızlarımdan biri için... O kendini biliyor❤️ Her şeyden, herkesten daha değerlisin. Hiç kimse için kendini üzmemeni ve başına gelecek yeni güzel şeylerin haberini almayı diliyorum ❤️

Bölüm sonunda muhabbet etmek için sizi bekliyor olacağım. Hepinizi öpüyor, seviyor ve uzatmadan bölüme uğurluyorum...❤️‍🔥

                                         🍀🍀
Polisler Alaz'ı bırakmamış dışarı sürüklemeye devam etmişlerdi. Hepimiz arkalarından dışarı çıktığımızda patlayan konfetilere bakıp şaşkınlığım daha da artarken Korhan "Ne sanmıştın adi herif! Yıllarca beni Arcaoğlu ailesine gelin alacağınızı söyleyerek kandırdın. Bunun bir bedelinin olmayacağını düşünmen büyük bir hataydı" diyerek kahkaha attı.

Polislerin bıraktığı Alaz hızla Korhan'ın üzerine doğru hamle yapınca Pars önüne geçti. "Bırak ya şu zevzeği kalbimize indi. Babaannen falan da kötü olmuştur geçelim içeri" dediğinde Alaz da mantıklı olduğunu düşünüyordu ki dediğini yaptı.

Adımlarını hızlandırıp yanıma geldiğinde elim ayağım hala titriyordu. Boynuna atlayıp "Çok korktum" diye fısıldadığımda güçlü kollarını bedenime sardı. Saçıma kondurduğu öpücüğün ardından "Korkma sevgilim münasebetsiz işte sakin ol ben yanındayım" dese de benim kalbim hala kuş gibi çırpınıyordu.

Pars hırsla Korhan'a yumruk atıp "Hayvan herif Sedef teyze vardı ya kadına bir şey olsaydı? Aden'in anneannesi de yaşlı en ufak bir şey olsa ne yapacaktın mal mısın sen? Ne kadar düşüncesiz bir adamsın sen ya?" dedi.

Korhan istifini bozmadan "Ya onu düşünemedim de şaka yapayım bugünü hiç unutmayalım istedim fena mı oldu?" hala ne konuşuyor bu acaba?

Derin Korhan'ın koluna girip "Tamam ya şaka yapalım dedik kızmayın artık seksi kediciğime" deyince Deniz de araya girip "Affedersin ama böyle şakanın içine de seksi kediciğine de" lafını yarıda kesip bakışlarını yumruğunu sıvazlayan Pars'a çevirdi.

"Acıyor mu çok? Gel mutfakta buz koyalım Pars" adımlarını hızlandıran Pars gülümseyerek "Çok acıyor deniz kızı ve bana ilk defa adımla hitap ettin. Bu kadar güzel miymiş benim adım yeni fark ediyorum... " Deniz başını la havle dercesine sağa sola çevirirken gülümsemesi gözümden kaçmamıştı.

İçeri girdiğimizde yengem anneannemin tansiyonunu ölçüyordu. Salonda tam anlamıyla gergin rüzgarlar eserken Süheyla annem çantasından çıkardığı terliği Korhan'a fırlatıp "Oğlum sen hiç mi uslanmayacaksın? Kalbimize inecekti şu mutlu günümüzde yapılır mı bu?" deyince hepimiz terlik kafasına isabet eden Korhan'a mı, çantasında anne terliği bulunduran Süheyla Arcaoğlu'na mı gülsek şaşırmış şekilde kahkaha atmaya başladık.

Galiba ben dahil herkesin sinirleri bozulmuş, olaya ne tepki vereceğimizi bilmediğimizden dakikalarca gülmüştük. Sonunda kendimizi koltuklara güçlükle bıraktığımızda Ayaz hepimizin merak ettiği o soruyu sordu.

"Anne çantanda terlik ne arıyordu Allah aşkına?"

Süheyla annem istifini bozmadan "Bir kadının çantasında olması gerekenler listesinin başında gelir süslü terlik. Aden güzel gelinim not al bunu bak aklında olsun görüyorsun lazım oluyor" bakışlarını Derin, Deniz ve Naz'a sırayla çevirip "Gelinim sana söylüyorum kızlar siz de anlayın. Hepiniz gelinlik çağa gelmişsiniz aklınızın bir köşesine yazın bunu" bu kadının dişil enerji kursuna acil kayıt yaptırmamız gereken konular var. Kadının da kaynananın da dibi olmazsın be kadın...