🌹22.Bölüm❤

5.9K 178 8
                                    

"Hele buraların süsüne. Sanki cumhurbaşkanını evde ağırlıyor." Kaynanamın söylenmeleriyle sabır çekmeye devam ediyordum.

"Kusura bakma bacım. Gece gece geldik ama. Anamı biliyorsun. Mustafa da Mustafa diye tutturdu." Murat Abinin konuşmasıyla başımla onayladım.

Başlayacağım şimdi senin anana.

"Kocama cilve yapayım dedim de ona da izin vermediniz." Sessiz söylememe rağmen duymuş olmalıydı ki bakışlarını bana çevirdi.

"Ayıp ayıp."

Ayıp olan gecenin bu saatinde yeni evli bir çiftin evine gelmek miydi? Yoksa benim bunu dile getirmem miydi? Birçok kez daha söyleyerek beni hayattan soğutmayı hedeflemişti. Çünkü gerçekten cinnet geçirmek üzereydim. Açım yemek koy dedi koydum beğenmedi. Yerimi hazırla uyuyayım dedi hazırladım. Onu da beğenmedi. Hemde Mustafayı yanına aldı ve beraber uyudular. Evet anne oğul sırt sırta verip uyudular. Diğerlerine de yer hazırladım. Çok geçmeden bende uyumuştum.

Arkadan hissettiğim eller ile tedirgin olsamda Mustafanın geldiğini anlamıştım.

Gözlerimi açtığımda her yerin karanlık olmasından gece annesini bırakıp geldiğini anlamıştım.

"Nerede kalmıştık?" Demesiyle omuz silktim.

"Uykum var."

"Uyuyacak mısın?"

"Evet."

"E ama..."

"Anangil buradayken de olmaz zaten."

"Niye ki?"

"Aniden odaya girerse görürsün."

"Yok artık. O kadarını da yapmaz."

Emin misin der gibi baktığımda başıyla onayladı.

"Vallaha yapar."

"Neyse daha fazla konuşup uykumu açma. Uykum var."

"Tamam." Başıma öpücük kondurdu. Birkaç dakika sonra düzene giren soluklarından uyuduğunu anlamıştım. Çok geçmeden bende kendimi uykuya bırakmıştım.

Sabah kahvaltı koymuştum ve hâlâ bizdelerdi. Hemde cümbür cemaat.

Bu durumdan fazlasıyla sıkılmıştım. Mustafa da başbaşa kalırız diye işe gitmemişti. Zaten işinin patronuydu. Ama anası yine gitmiyordu. Herkes gitmişken sadece anası ve Yasemin Abla kalmıştı. Mustafa da aynı şekilde evdeydi.

Sonradan akşama yaklaşırken Mustafa ablası ve annesini eve bırakmak için giderken bende evde tek kalmıştım.

Bende yemek yapmaya koyulmuştum. Mustafa yemek yapacağına söz vermişti lakin ona bile izin vermiyorlardı.

Aslında çok çeşit bilmesem de yemek yapardım ve normal olurdu. Ne çok yetenekli ne de çok beceriksizdim. Bu sefer tariften bakarak yapmıştım yemek.

Zil çalarken Mustafa geldi diye hızla kapıya koştum.

Kapıyı açtığımda gördüğüm kişi ile kaşlarım çatılmıştı.

Buraya gelecek cesareti nereden bulmuştu?

Hemde Mustafa ile beraber gelmişti.

"Onur?"

"Düğüne gelemediğim için üzgünüm yenge."

Yenge?

Bu nasıl bir boyuttu?

"Mustafa hoşgeldin." Deyip gülümseyerek yanaklarını öptüm.

"Hoşbuldum gülüm."

Kapıyı çekerken ceketini almıştım.

Aşkın Rengi Kırmızı (Renkler Serisi)Where stories live. Discover now