🌹Final❤️

5.3K 176 23
                                    

Aynada son kez kendimi kontrol ettim. Üzerimde diz kapaklarımın hemen üstünde kıpkırmızı bir elbise vardı. Elbisenin göğüs dekoltesi derindi. Aynı zamanda kolları tüldendi. Saçımı maşalayıp, dudağıma kırmızı ruj sürmüştüm. Oldukça güzel görünüyordum.

Bana aldığı kolyeyi takarken bana aldığı arabaya binip bana söylediği restorana sürdüm.

Geldiğim gibi rezervasyonumun olduğunu söyleyince çalışanlardan biri bana masayı gösterdi. Mustafa siyah takım elbisesi ile nefes kesici bir şekilde karşımda duruyordu. Beni gördüğü gibi ayağıya kalktı. Elimi tutup öptü. Sandalyemi çekip oturmama yardım etti.

"Gelmezsin diye düşünüyordum."

"Aslında gelmeyecektim."

"Seni buraya getiren ne peki?"

"Benimde sana bir teklifim var aslında."

"Nedir?"

"Her şey senin istediğin gibi olsun istedim. Bu kolyeyi o yüzden taktım. Bu elbiseyi o yüzden giydim. Gelirken o yüzden senin aldığın arabaya bindim. O yüzden buraya geldim. Şimdi senin istediğin oluyor. Akşamın sonunda benim istediğimi onaylamazsan her şey en başa döner. Eğer onaylarsan seninle barışacağız ve bir daha aramıza hiçkimse giremeyecek."

"Şimdi söylemeyecek misin?"

"Hayır."

"Peki. Sen nasıl istersen öyle olsun. Bir şeyler yiyeceksin değil mi?"

"Boş yere gelmedim heralde. Acıktım zaten."

Siparişlerimiz gelirken yemeye başlamıştık bile. Öylesine acıkmıştım ki.

Yemek bitince tatlı ve içecek bir şeyler almıştık.

Hiç konuşmamıştık.

Tatlılar da bitince bahçede bulunan banklardan birine oturduk.

Yine ortama sessizlik hakim iken Mustafa konuşmuştu.

"Beni affetmen için ilk günler hiçbir şey yapmadım. Çünkü ne yapacağımı bilemedim. Aklım durmuş gibiydi. Özür dilerim."

"Sürekli özür dileme. Üzgün olduğunu cümlelerinle değil davranışlarınla anlat bana."

"Haklısın öyle yapsam daha iyi olacak."

Yan yana oturduğumuz için bacağı bacağıma değiyordu. Ona olan özlemim sadece ruhen değildi. Bedenen de özlemiştim onu.

Bakışlarım ona kayarken o zaten bana bakıyordu. Bakışları dudaklarımda gezinirken bende onun dudaklarına bakıyordum. Elini yanağıma koyduğunda yaklaşmaya başlamıştık bile. Dudaklarımız değmek üzereyken bulunduğumuz durum aklıma gelirken hızla geriye çekildim.

"Önce bana cevap ver." Dedim kaşlarım çatılırken.

"Dinliyorum."

"Tatile çıkalım dedin ya."

"Evet."

"Tatil olmayacak."

"Eee?"

"Sen ve ben buradaki her şeyi, ailemizi, herkesi ardımızda bırakarak bu şehirden taşınacağız. Aileni bir daha görmeyeceksin. Bunu kabul ediyor musun? Ya kabul edersin barışırız ya da en başa döneriz ve sesimi bile duyamazsın."

"Sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Ben ne dediğimin gayet farkındayım. Buradayken ailen rahat durmuyor ve sürekli aramız bozuluyor. Ben bebeğimin diğer iki çocuğumun yaşadıklarını yaşamasını istemiyorum. Onlardan hiç değilse birkaç yıl uzak durmak bize iyi gelecek."

Aşkın Rengi Kırmızı (Renkler Serisi)Where stories live. Discover now