🌹28.Bölüm❤

6.5K 212 6
                                    

Mustafanın saçlarını kuruturken bana işlerinin ilerleyişinden bahsediyordu. Birlikte duş almıştık. Benim saçlarım havlu ile sarılıyken onun saçlarını kurutmak istemiştim. Sesi saç kurutma makinesinden dolayı az duyulsada dinliyordum.

"Adam sinir bozucuydu."

"Gerçekten var böyle insanlar. Sen dayanınca sanki sen safsın da anlamıyorsun bir şey söylemiyorsun sanıyorlar."

Saçlarının arasına öpücük kondurup kurutmaya devam ettim.

O da benim saçlarımı kurutmak istemişti lakin ben istememiştim. Kendiliğinden kururdu bir lüzumu yoktu. Onunkileri neden kuruttun derseniz hasta olur diye.

Saç kurutma makinesinin fişini çektim.

Arkadan boynuna sarılıp boynunu öptüm.

"Mustafam."

Başımı başına yaslayıp sarılmaya devam ediyordum.

"Söyle nefesim." Söylediği şey gülmeme neden olurken ne söyleyeceğimi unutmuştum.

"Ne söyleyeceğimi unuttum." Dediğimde kıkırdamıştı.

Ayağıya kalkarken ellerini omuzlarıma koymuştu.

"Hatırlatmamı ister misin?"

"Diyorsun."

Iki elimi boynuna dolarken onun iki eli de belimdeydi.
-

Sabah gözlerimi açtığımda üzerimde son birkaç gününün aksine enerji vardı.

Elim Mustafanın çıplak göğsündeyken başımı da omzuna yaslamıştım.

Kafamı yukarıya kaldırıp yüzünü seyretmeye başladım.

Duyduğum hisler hafif şeyler değildi. Bunu çok geç anlamıştım. Ama anlayamadığım bir şey vardı. O da ona ne zaman bu kadar bağlanmış bu kadar aşık olmuştum?

Evet ona aşığım. Hemde her hücremle her zerremle.

Yüzünü izlemeye devam ederken birkaç saniye kiprikleri hareketlendi.

Ardından gözleri açılırken parmaklarının dış kısmı ile gözlerini avuşturdu.

Ardından beni fark etmiş olacaktı ki gözlerinin ardından dudakları güldü.

Yan dönüp gözlerini gözlerime sabitlemişti.

Gözlerinin en derinlerine bakıyordum.

Gerçi yüz kilometre uzaktan baksak bile bana olan sevgisi belli oluyordu. Hemde herkesin ağzına sakız olan bir sevgi değil bu. Gerçekçi... Kimsenin olamadığı kadar; bizim hislerimiz gerçekti...

Elimi yüzüne koyup yanağını okşamaya başladım.

Gözleri kapanmıştı, birkaç saniyeye geri açılırken gözleri benim gözlerimi buldu yeniden.

Kalbim onun sevgisiyle taşıyordu ve aptal ben bunu yeni itiraf etmiştim kendime.

Onu öylesine seviyordum ki yüreğimde koyup orada saklamak istiyordum. Kimseler görmesin bakmasın ona. Kıskanç insanım ben. Evet aptal ben Periyi kıskandığımı bile yeni kestirmiştim.

"Mustafa."

Ona seslenmemle yüzünde masum bir gülümseme oluşmuştu.

"Efendim."

"Ben düşünüyorum da. Ben sana ne ara bu kadar aşık oldum onu bir türlü kestiremiyorum."

Yüzündeki gülümsemesi genişlemişti.

Aşkın Rengi Kırmızı (Renkler Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin