Bölüm 13 - Giden, Kalan

5.4K 209 156
                                    

   Pazara kadar yb nerde yazan olursa cidden tokatlayacağım kendisini födmdmdm SİZİN YÜZÜNÜZDEN BÖLÜMÜ DÜZENLEYEMEDİM BİR SÜRÜ HATASI VAR şimdiden affola djdjdsks
   Hadi size iyi okumalar...

OGEDAY

  "Gitme."

  Beynimde yankılanan tek şey buldu. Nisa, arkasını dönmüş benden adım adım koparken 'Gitme,' demek, onu durdurup sıkı sıkı sarılmak istiyordum. Yapmadım, yapamadım. Şimdiye kadar her zorluk çektiğinde beni yanında isteyen, bana güvenen o kız yoktu karşımda. Bu Nisa'yı tanımıyordum. Hiç karşılaşmamış, hiç yollarımız kesişmemişti. Şimdi ise o çıkmaz sokakta karşılaştığımızda ne tepki vereceğimi bilememiştim. Beni istemiyordu. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmiyordum. Evimin anahtarı kaybolmuş da benim kapıyı açacak hiçbir şeyim yokmuş gibi hissediyordum. Evimize geri dönemezdim. Her yerde o vardı. Mutfağımda bıçak kullanamadığı için soyacı vardı, duşumda şampuanı, diş fırçamın yanında diş fırçası vardı. Yatağımda kokusu, evimde ruhu vardı. Nefes alamazdım yokluğundaki varlığı ile.

  Kafamı toparlamam lazımdı. Nisa'nın şu anda diğer işler ile ilgilenecek gücü yoktu. Ben güçlü durmalı, her şeyi halletmeliydim. Onu korumalıydım. Bizi, korumalıydım. İlk olarak Makbule'yi arayıp onu uyandırdım. Durumu kısaca özetlediğimde gel dememe kalmadan Nisa'nın evine doğru yola çıktı. O gelene kadar Nisa'nın evinin önünden ayrılmadım. Makbule geldiğinde, benim yıkılmış halimi görmüş olacaktı ki elini omzuma koydu. "Merak etme, siz neler atlattınız. Bunu da atlatacaksınız," dedi. Minnet hissettim. Ardından, çoktan kolonyalara sarılıp ofise geçen Adnan ile konuşup onun yanına geçtim. Ben daha oraya varmadan videoyu kaldırtmayı başarmıştı. Her ne kadar ayılıp bayılsa da bizi gerçekten seviyordu. Ofise girdiğimde, Anıl'ın da orada olması zaten gergin olan vücudumu kaskatı etti.

  "Ne işin var senin burada?" sesimi sakin tutamıyordum. Nisa'yı bu duruma düşüren herkesi yok etmek istiyordum.

  "Abi, bak Adnan'a da her şeyi anlattım. Yemin ederim, ben Barış ile konuşmadım. Nisa'ya böyle bir şey asla yapmam. Berkan, haftalar önce beni aradığında yanında o da varmış. Konuştuklarımı dinlemiş." Söyledikleri sinirlerimi yatıştırmak yerine daha da körükledi. Hızla üzerine yürüyüp suratına bir yumruk geçirdim.

"Ogeday, sakin!" Adnan, Anıl ile aramıza geçmişti. Şimdiye kadar yanlarında hiç şiddet yanlısı bir hareket yapmadığım için ikisi de şaşkındı.

  "Bir de anlatabiliyorsun yaptığın şeyi. İnanamıyorum sana, ben sana güvenip özelimi anlattım. Biz sana güvendik. O kızın neler yaşadığını kendin gördün. Nasıl zorlandığını en az benim kadar biliyorsun. Nasıl gidip bunları Berkan'a anlatabildin? Nasıl!"

  Anıl dudağından damlayan kanı silip pişmanlıkla suratıma baktı. Onu tanıyordum, gerçekten pişman olmasa günlerdir bana ulaşmaya çalışmaz, şimdi de burada olmazdı. Fakat, yaptığı şeyi tam da bu yüzden kaldıramıyordum. Onu tanıyordum.

  "Berkan bana Nisa ile aralarını düzeltmek istediğini söyledi. Ben de sadece Nisa'nın ataklar geçirdiğini senin de onun yanında olduğunu söyledim. Senin, onun duygusal boşluğundan yararlanabileceğini söyledi. 'Asla,' dedim 'Asla, Ogeday böyle bir şey yapmaz,' dedim ama videoda tamamen farklı yansıtmışlar."

  Sinirle suratımı sıvazladım. Ona nasıl güveneceğimi bilmiyordum. Duygularım zaten alt üst olmuştu. Ne yapacaktım? Kime güvenecektim? Bu çukurdan nasıl çıkaracaktım bizi?

  En sonunda düştüğüm kör kuyuyu fark eden Adnan, "Tamam, sakinleşin de ne yapacağımızı düşünelim. Ben dava açmak için avukatla konuştum bile ama sosyal medya çok kötü. Herkes hakları varmış gibi yorumlar yapıyor, Nisa ile dalga geçip hikayeler atıyorlar. Sana da tepkiler az değil. Herkesi dava edemem. Ya başka bir çözüm bulmalı ya da sessiz kalmalıyız."

Kendimi Sende Buldum - OgnisWhere stories live. Discover now