ÖB 3 - Yaşanılan Her Şeye

3.9K 175 119
                                    

  
   Selam, ben geldim ama inanın nasıl geldim bilmiyorum. Dünden beri duyduklarımız, yaşadıklarımız eminim ki hepimize ağır geldi. Açıkcası Ksb'nin bu kadar gerçek çıkması en çok beni yaraladı sanırım. Bu yüzden, gerçek olmasını dilercesine bir özel bölüm yazdım. Umarım azıcık da olsa yaralarımız sarılır.
   Ek olarak, bugün bütün desteğimiz Nisa ile birlikte değil mi? Nisa yaz 1890'a gönder.
   Size iyi okumalar, (çok üstünkörü yazdım yanlışım varsa affola.)

   Nisa

Aynada kendime bakarken ne düşüneceğimi bilmiyordum. Evet, evlilik Ogeday ile karşılaşana kadar bana çok uzak bir kavramdı. Daha çok gençtim, hayallerim, yapmak istediklerim vardı. Fakat yıllar önce yaşadığım şeyler beni öyle bir noktaya getirmişti ki ne yapmak istediklerimi hatırlar durumdaydım ne de hayallerimi yaşama isteğim vardı. Ogeday'a kadar. O, benim yaşadığım her şeyi görmüştü, düştüğüm kuyuya inmiş, o yaralı küçük kızın dizlerine üflemişti. Onu kaldırmış, güçlü bir kadın olması için desteklemişti. Zamanla, büyümüştüm. Hayallerime tekrar kavuşmuş, yaşamak istediğim her şeyi yavaş yavaş yaşar duruma gelmiştim. Tek bir farkla. Bu sefer, hayallerim tek kişilik değildi. Ne yapmak istersem yanımda Ogeday vardı. Onunla hareket etmek, onun beni desteklediğini bilmek içimdeki küçük çocuğun yaralarını kapıyordu. Bu durumun farkında vardığımda anlamıştım. Evlilik, onunla olduğunda çok da uzak bir kavram değildi.

Şimdi beyazlar içinde, küçük bir odada bunları düşünüyordum. Çok küçük bir toplulukla, küçük bir sahil beldesinde, herkesten ve her şeyden uzakta birbirimize yemin edecektik. Ogeday, bu süreçte her şeyi bana bırakmıştı. "Nasıl istersen öyle yapalım güzelim," demişti. Dediği gibi de olmuştu. Her şey istediğim gibiydi. Çok mutluydum.

Kapının sesi ile aynadan bakışlarımı arkaya çevirdim. Babamı gördüğümde gözlerim istemsizce doldu. Bana bakışı, içimi yakıyordu.

"Prensesim," dedi sesi titrerken.

"Babam," dedim sesim titrerken.

Bana doğru gelip iyice baktı. Gözünden bir damla yaş aktı. Kız babasıydı, yavrusu çok zor şeyler atlatmış bir kız babasıydı.

"Çok güzel olmuşsun," dedi.

"Sen de," dedim. güldü. Ellerimi, hafif kırışmış ellerinin arasına aldı. Beni yanımızdaki koltuğa doğru götürdü, dizinin dibine oturttu.

"Biliyorsun, bu zamana kadar her ne karar alırsan al, ne yaparsan yap her zaman seni destekledim. Düştün, kalktın, sonra tekrar düştün. Hepsinde kendin mücadele ettin, kendi savaşını verdin. Yavaş yavaş, yara alarak büyüdün ve bu benim seninle gurur duymamı sağladı. Sen, benim bu hayattaki en büyük gurur kaynağımsın. Çok güzel büyüdün. Şimdi evimden gidiyorsun diye, hiçbir şey değişmeyecek. Biliyorum, Ogeday'ın sana nasıl baktığını görüyorum, seni bile isteye üzmeyeceğinin farkındayım ama ola ki canın sıkılır, ruhun daralır, yaraların açılır, bil ki her zaman yanındayım. Bundan sonra sığınacağın ilk liman değilim belki ama en eski liman benim. Bunu sakın unutma. Seni asla yalnız bırakmayacağım."

Konuşurken ağlıyor, beni de ağlatıyordu. Benimle birlikte çok zor şeyler atlatmıştı. Yaşadığım her şeye şahit olmuş, aldığım darbelerle yıkılmıştı. Fakat bir kere bile, bana olan sevgisini, saygısını hiç kaybetmemişti. Güçlü bir kadın olmam için varını yoğunu önüme sermişti. İyi ki benim babamdı. İyi ki onun kızıydım.

"Seni çok seviyorum, babam." Sımsıkı sarıldım. Tüm sevgimi ona aktarmak istercesine sımsıkı sarıldım. Biliyordum, ne yaşarsam yaşayayım, o hep burada olacaktı.

Kendimi Sende Buldum - OgnisWhere stories live. Discover now