Bölüm 18

29.1K 2.1K 324
                                    

Keyifli okumalar <3

Hep birlikte içeri girecekken, Selim, Fatih'i durdurdu. Semih bey ve Elif hanımda durmuşlardı. Bende arkalarında kaldım.

"Bizim karışmamızın sorumlusu onlar." dedi Selim sıkıntıyla. Durmuş durmuş şuanı mı beklemişti söylemek için.

"Kim?" dedi Fatih.

"Biyolojik ailem. Ben hastayım diye değiştirmişler." dedi hızla.

"Ne." dedi Eda. İçeri girecekken bizi duymuş olmalıydı.

"Emin misin?" dedi Fatih. Selim kafasını salladı.

Eda'nın ailesine, doğru olup olmadığını sorduğunu duydum. Mahkeme salonuna girdiğimizde, her şey biranda daha da karışmaya başladı. Eda'yı onaylayan Ahmet beyle, eski ailem sinirlendi.

"Ben sizin avukatınızı falan olamam." dedi eski annem sinirle. "Hatta sizi dava edeceğim." Ayağa kalkıp içeri yeni giren hakimle hararetli bir şekilde konuşmaya başladı.

Ortalık fazlasıyla karışmıştı. Ahmet beye bağıran Eda. Eda'yı sakinleştirmeye çalışan Taha.
Selim'den olayın detaylarını öğrenmeye çalışan Semih bey ve Elif hanım.

Recep bey yanıma geldi. "Selim hâlâ bizimle ha." dedi.

"Öyle gözüküyor." dedim. Zaten on gün kalmıştı on sekizine. Eski ailem sırf Eda'nın gözünü boyamak için formaliteden bu davayı açmıştı. Emindim bundan. Şuan buna bile gerek kalmamıştı.

Zuhal hanımın hakimle konuşması bittikten sonra herkesin sessiz olmasını ve yerine geçmesini söylediler. Hakim davanın düştüğünü söyledi.

Boş yere buraya kadar gelmiştim bir de. Diğerlerinin ardından dışarı çıktım bende. Herkes önden gürültüyle giderken yavaş adımlarla arkada kaldım.

Fatih'te yavaşlayıp yanına gitmemi bekledi. Yanına geldiğimde gülümsedi. Benimle birlikte yürümeye başlamıştı o da. "Ayda yılda bir avukatlık yapacaktım. Baya hevesliydim bir de." Üzerindekini çıkarmaya başladı. "Sen nasılsın?"

"İyiyim." dedim.

"Öylesine sormadığım soruya, öylesine cevap verme."

"Benlik bir şey yoktu." dedim bu sefer. "Neden iyi olmayım?"

"Ablam bir kaç bir şey anlattı. Bir de senden dinlemek isterim."

"Aile olmaya hevesli olmadığımı es geçmiş olmalı." dedim alayla.

"İşime gelenleri anlamak gibi bir huyum var."

Dışarı büyük kalabalığın oraya gittik. Tüm herkes buradaydı.

"Bunu cidden nasıl yaptınız?" dedi Elif hanım.

Selim utanmış bir şekilde kenarda duruyordu. Semih beyin yanına gidip kulağına bir şey dediğini Selim'in kısık sesle güldüğünü gördüm. Bu görüntü gülümsememi sağladı.

Selim'in biyolojik annesi ağlıyordu. "Aklımıza o an başka bir şey gelmedi. Çok özür dileriz." dedi.

Eda kaşlarını çatmış onlara bakıyordu. "Hayatım boyunca bir yalanı yaşadım. En kötüsü de ailem tarafından."

Babam yanına gidip onu teselli etmeye başladı. Neden her durum onların işine gelmek zorundaydı? Neden birazcık da olsa onlar üzülmüyordu. Eda şimdi onlarla yaşamaya bir aile olmaya sıcak bakacaktı. Mutlu olacaklardı. Bense acı çektiğimle kalacaktım. Herkese karşı, onların yüzünden, soğuk davrandığım için hayatım boyunca yalnız olacaktım. Ama bana bunu yaşatanlar mutlu olacaktı.

Karışan HayatımTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon