Bölüm 21

27.2K 2K 330
                                    

Keyifli okumalar <3

"Öldü mü?" dedim. Daha çok kendimle konuşur gibi. Kafasını salladı.

Tekrar kemana döndüm. Kırıldığı gün konuşmalarımız net olmasa da kırıcı şeyler söylemiş olmalıydım. "Üzüldüm." dedim. Gerçekten de kendimi buruk hissetmiştim. "Senin için anlamı fazla olmalı?"

Sevdiğin birini kaybetmek korkunç olmalıydı. Hayatımda kimseyi kaybetmemiştim. Kimseyi sevmemiştim de. Yinede düşüncesi bile bana dehşet verdi.

"Öyle." dedi.

Kafamı arkaya çevirip yüzüne baktım. Gözleri kemanın üzerindeydi. Ama bakışlarının bir odağı yok gibiydi. "Bu yüzden mi?" Gözlerini ağır ağır bana çevirdi. "Bu yüzden mi bana karşı kinlisin?"

"Sana karşı kinli değilim." dedi. "İsteyerek olmadığını biliyorum. Bu konuda seni sorumlu tutmam saçma olurdu."
Her yaptığı çok mantıklıymış gibi.

"Sürekli beni iğneliyorsun." dedim. "Kursta da bana karşı önyargılıydın."

"Haraketlerin, bana karakterin hakkında bir şeyler söylemişti. Yanılmışım. Sonradan gerçekten sana karşı kötü duygularım yoktu. Kafede olanlar için tüm samimiyetimle özür dilerim."

Omuz silktim. "Özrünü kabul ediyorum." Mutlulukla baktı bana. "Sana yanıldığını göstereceğim."

Kaşlarını kaldırdı ve sorgulayarak baktı yüzüme.

"Bu hayata uyum sağlayacağım. Zor olacak belki ama yapacağım. Seninle de sadece aynı ortamda durması gereken iki insan olalım. Daha fazlası değil." dedim umursamazca.

"Özrümü kabul ettiğini sanıyordum." dedi.

"Ediyorum da zaten. Sadece birbirimize değmeden yaşayalım. Sen benimle muhatap olma bende seninle. Küs bile olmayalım." dedim.

"Sanki bu bana küs olmandan bile kötü gibi geldi kulağa."

"Zaten normal bir ilişkimiz yoktu. Ne bekliyordun ki?" dedim soğukça.

"Onlara verdiğin gibi bir şans belki?" dedi gülümseyerek.

"Onlara şans verebilmek için bile kendimle verdiğim mücadeleyi bilemezsin. Onların bana hiçbir kötülüğü dokunmamışken üstelik. Sense baştan beri laf atıp durdun." dedim. Ona şans vermek sandığı kadar kolay değildi.

"Biliyorum ama sende kendi haraketlerinin farkında mısın?" dedi. "Aile olmak istemiyorum diyen sendin."

"Evet bendim. Buna rağmen beni ikna etmeleri çok özel." Gözüne meydan okuyarak baktım.

"Kötü bir şey yapmadım ben." dedi.

"Kurstayke..."

"Orada hatalıyım belki ama, senin de haraketlerin..."

"Haraketlerin deyip durmayı keser misin? Ben kendi haraketlerimin sorumlusuyum, sende kendininkinin. Kendi kötü davranışların için beni sorumlu tutamazsın. Ben mükemmel olmadığımın farkındayım. Yanlışlarım olduğununda. Senden herhangi bir beklentim yok. Açıklama da istemiyorum. Sadece bana artık laf sokmayı kes yeter." Sinirle söylendim.

Bir hışımla odadan çıkacakken son dakika durdum. Yüzüm kapıya dönükken konuştum. "Keman için gerçekten özür dilerim. İstemeyerek oldu. Yinede öyle konuşmamalıydım." Hızla banyoya doğru yürüdüm.

Aynadan yüzüme bakarak derin bir nefes aldım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Benim hareketlerim ve tavırlarımda pek iç açıcı sayılmazdı. Yinede onlar her seferinde bana iyi davranmaya devam etmişlerdi. Bu Gökhan'ın davranışlarını mazur görmekten çok, biyolojik aileme saygı duymamı sağladı. Aynı kefeye koymak mantıklı değildi belki de. Bilemiyordum.

Karışan HayatımWhere stories live. Discover now