Bölüm 27

18.7K 1.8K 307
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <3

Keyifli okumalar.

Açılmamak için direnen gözlerimi zorlayarak açtım. Etrafıma baktığımda, beyaz bir hastane odasında olduğumu farkettim. Kolumdaki serum ve başıma giden elimde hissettiğim sargı bezi.
Neler olmuştu?

"Uyandın mı?" Kafamı sağa tarafa sese çevirdiğimde Taha'nın beyaz koltukta, arkasına yaslanmış oturduğunu gördüm. "İyi misin?"

Öksürerek sesimi ayarlamaya çalıştım. Elim başıma gitti. Fazla ağrıyordu. "Senin ne işin var burada?" dedim titrek bir sesle.

"Hemşireye haber vereyim." Arkasını dönüp oldukça büyük olan odadan çıktı.

Kaza anı, üzerimize gelen araba ve  Enes'i kenara çekmem, bir bir zihnimi doldurdu. Enes iyi miydi?

Kapı biraz sonra tekrar açıldığında Taha yanında, hemşire ve Enes'le girdi. "Uyanmışsın. Nasılsın?" Onu iyi görmek, ne olursa olsun rahatlamamı sağlamıştı.

Taha'yı aramış, onlarda buraya getirmiş olmalıydı.

Hemşire gelip, "İyi misiniz?" diye sorduğunda, "Her yerim ağrıyor. Ne oldu bana?"

"Ağrı kesici verelim. Trafik kazası geçirdiniz. İç kanama sebebiyle acil ameliyata aldık. Dört gündür yoğun bakımdaydınız. Dün normal odaya aldık." Serumu kontrol etti. "Geçmiş  olsun."

Dört gündür hastanede miydim? Enes ve Taha hâlâ neden buradaydı o zaman.

"Ne zaman çıkacağım?"

"Doktor öğleden sonra gelecek. O size daha sağlıklı bilgi verir." Gülümseyip dışarı çıktı.

Yattığım yerden zorlanarak doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. "Gidebilirsiniz sizde."

"Sen hastaneden çıkana kadar gitmeyeceğiz." dedi Enes.

Kaşlarımı kaldırıp, öyle mi der gibi baktım.

"Enes'in hayatını kurtardın teşekkür ederiz." dedi Taha. Bakışlarımı ona çevirdim.

"Refleksle oldu, kendi hayatım riske atarak kimseyi kurtaracak değilim." diye mırıldandım tersce. Sadece kenara çekmek istemiştim. Önüne kalkan olduğum yoktu.

"Bir kere de sadece kibar olsan. Nazik bir şekilde konuşuyorum değil mi?"

"Size karşı nezakatimi kaybedeli çok oldu. Sayenizde."

"Yinede teşekkür ederim." dedi Enes. "Sen olmasan ölebilirdim." Kafamı sallamakla yetindim.

Gerçek ailem gelmemiş miydi? Gözlerim onları aramadan edemedi. Enes direkt buraya getirmiş olmalıydı. Belki de onlara haber bile vermemişlerdi. Dört gün uzun bir zamandı. Aramaları lazımdı ama.

"Yeni mi geldiniz?"

"Dört gündür buradayız." dedi Enes. "Annemlerin işi vardı bugün. Ama onlarda vardı bugüne kadar. Uyandığını söyledim gelirler birazdan."

Şaşırmıştım. "Neden?"

"Çünkü sen ailedensin." dedi Enes.

Başım ağrımasa ya da birazcık enerjim olsaydı gülerdim. Dalga mı geçiyordu benimle?

"Gelmesinler. Sizde gidin. Sizin saçmalıklarınızla hiç uğraşamayacağım."

Taha göz devirdi. "İyilikten de anlamıyorsun."

Sinirlendim. Sırf vicdanları rahatlasın diye gelmiş, birde laf yapıyordu. Her zaman ki Taha'ydı işte. Öncedende kardeşleri olmadığım halde beni 'büyüttükleri' için onlara minnet duymamı beklerdi.

Karışan HayatımWhere stories live. Discover now