𓆸

613 60 27
                                    

❝Bütün yollar sana çıkıyor, bunun için ne yapmalıyım ?❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❝Bütün yollar sana çıkıyor, bunun için ne yapmalıyım ?❞

Minsun çalan alarmıyla yataktan kalktı. Gece boyu gözüne pek uyku girmemişti. Bugün tüm gün dersi vardı. Mecbur o okula gidecekti.

Yüzünü yıkayıp aynaya baktı.

"Kendine gel Minsun, geçmişte kalmış bir şey o hayatını yaşıyor, sen de öyle."

Minsun motive konuşmasını da yaptıktan sonra giyinip odasından çıktı.

Kahvaltı yapan abisini görünce gülümsedi. Dün anlık sinirle ona bağırsada çabucak düzeltmişlerdi aralarını.

"Günaydınn küçük civciv."

"Günaydınn abicim."

Hyunjin mutfaktan kafasını uzattı. Minsun bu haline gülmeden edemedi.

"Meraktan soruyorum evini satıp bize yerleşmiş olabilir misin ? Çünkü benden çok bu evdesin de."

Minsun'un bu lafı üzerine Hyunjin mutfaktan çıkıp elindeki tabakları masaya koydu. Sonra da iki elini bağlayıp dudağını sarkıttı. Şuan küsmüş bir küçük çocuktan farkı yoktu.

Minsun koşup sarıldı Hyunjin'e.

"Şaka yapıyorumm, ikinci abimsin benim tabiki sürekli bu evde olacaksın."

Bu cümlesiyle gönlünü almıştı. Hyunjin de gülümseyip sarılmasına karşılık verdi.

Üçlü neşeli bir kahvaltı yaptıktan sonra Minsun okula gitmek için evden çıktı.

Kapıda onu bekleyen bir Jisung beklemiyordu.

"Günaydınn."

"Günaydın sincap."

Jisung koluna girdi ve birlikte yürümeye başladılar.

Biraz yürüdükten sonra Jisung dünden beri merak ettiği soruları sıraladı.

"Dün gördüğün çocuk kimdi, neden ortalıktan kayboldun bir an ? Mesajlarıma bile cevap vermedin meraktan ölecektim."

Minsun derin bir nefes aldı ve durdu.

"Chandı."

Jisung önce algılayamadı sonra gözlerini kocaman açıp o da olduğu yerde durdu.

"Chan mı ?"

Minsun kafasını salladı.

Jisung hiçbir şey demeden sarıldı Minsun'a. Bir yandan da sırtını sıvazlıyordu.

Minsun başından geçen çoğu şeyi anlatmıştı Jisung'a. Tabi anlattıkları arasında Chan da vardı. Jisung, ondan bahsettiği zamanlarda gözündeki hüzünü ve hasreti hep anlıyordu. Şimdi Chan'ın burda olması arkadaşının duygularını nasıl yerlebir ettiğini tahmin edebiliyordu.

Ayrıldıklarında sordu Jisung.

"Peki sen iyi misin ?"

Minsun dudağını büzdü.

"İnan bunu bende bilmiyorum, ne düşünmem gerektiğini ne hissetmem gerektiğini gerçekten bilmiyorum.."

Yine gözleri dolmuştu.

Ellerini tuttu Jisung.

"İyi olacaksın Minsun'um kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim."

Minsun kafasını sallayıp tebessüm etti. Arkadaşının desteği gerçekten onun için önemliydi.

İkili birlikte sınıfa girdi. Ders Profesör Jung'aydı. Üzerinde çalıştıkları proje hakkında bilgi verecekti profesör.

"Üst sınıf mimarlık öğrencileriyle yaptığınız proje için yeni kararlar aldık diğer hocalarınızla birlikte."

Sınıf heyecanla Profesör Jung'u dinliyordu. Bu projede olmaktan oldukça memnunlardı. 

Sosyoloji ve Mimarlık bölümü iş birliği içindelerdi. Mimarlıktakiler güzel bir ev tasarlayacaklardı. Sosyoloji öğrencileri ise bu eve kimsesiz çocuklar için vakıf kuracaklardı. Zamanı gelince evin inşaatında bile çalışmak için anlaşmışlardı gerçekten çok kalbe dokunan, keyif verici bir projeydi.

Profesör Jung devam etti.

"Mimarlık 1. sınıflardan A grubu da sizinle birlikte olacak. Projede yer almak istediklerini söylediler biz de onayladık."

Sınıftan Han, Minsun ve San aynı gruba düşmüşlerdi. Mimarlık A sınıfından da 5. grup onlarla birlikte çalışacaktı.

Minsun, Chan'ın kendi grubuna düştüğünden habersizdi. 

Okul çıkışı projeyi tanıtmak için kafeteryada mimarlık öğrencilerini beklemeye başladılar.

Aralarında Bang Chan'ın da olduğu üç kişi yanlarına geldi. 

İkisi de şaşkındı.

Göz göze geldiler.

Minsun oturduğu sandalyenin kolunu sıktı. Chan'dan uzaklaşmak istese de tam dibinde bitmişti. El mahkum katlanacaktı buna. 

Herkes tek tek tanışmaya başladı sıra Chan ve Minsun'a gelmişti. 

Chan elini uzattı.

"Selam."

Minsun Chan'ın uzatmış olduğu eli tutup sıktı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Yıllar geçse de hisleri sanki dün gibi yerindeydi.

"Selam."

San kaşlarını çatıp ikiliye baktı.

"Siz ikiniz tanışıyor musunuz ?"

San yine Minsun'la ilgili bir konuya burnunu sokmuştu. Minsun ondan hiç haz almıyordu.

Chan kafasını salladı.

"Evet, liseden."

Oturup projeyi konuşmaya başladılar. Minsun konuşurken San'ın ona olan bakışları dikkatini çekmişti Chan'ın. Sonuçta o da erkekti nasıl baktığını anlayabiliyordu.

Kaşlarını çattı Chan.

Minsun San'ın şuanki bakışlarının farkındaydı zaten ama Chan'a döndüğünde kaşlarını çatık görünce anlayamadı. Sonuçta terk eden oydu şimdi bu yaptığı da neydi ?

Yıllar sonra hemde..

[BÖLÜM SONU]

[BÖLÜM SONU]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Choi San ✓

Bitmesin Hikayemiz | Christopher Bang ChanWhere stories live. Discover now