𓆸

455 45 10
                                    

❝Sana tekrardan kavuşmak hapsolduğum yalnızlıktan kurtulmamı sağladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❝Sana tekrardan kavuşmak hapsolduğum yalnızlıktan kurtulmamı sağladı..❞

İkili sahilde fazlasıyla ıslanmışlardı. Chan, elindeki saç kurutma makinesiyle odasının kapısında bekliyordu Minsun'u.

"Gelebilirsin."

Chan kapının kulbunu aşağıya indirip içeri girdi. Minsun aynanın karşısına geçmiş ıslak saçlarını düzeltiyordu. Yine Chan'ın kıyafetlerinden geçirmişti üstüne. Tişörtüne sindiği koku büyülüyordu adeta onu.

Şuan oldukları durum ikisinin de garibine gidiyordu. Çekiniyorladı birbirlerinden. Bir anda her şeyin düzelmesi ve şuan birlikte olmaları hayal gibiydi. Ne deseler ne konuşsalar bilemiyorlardı.

Chan aynanın yanındaki prize saç kurutma makinesini takıp konuştu.

"Otur hadi saçını kurutalım, hasta olacaksın yoksa."

Minsun aynadan Chan'a bakıp kafasını salladı. Chan, Minsun oturduktan sonra makineyi çalıştırıp saçlarına yaklaştırdı. Bir yandan elini saçlarında gezdirip kuruturken diğer yandan da aynadan gözlerinin en içine bakıyordu.

Chan'ın dokunuşları Minsun'u iyice mayıştırıyordu. Gözleri kapanmak istese de ayandan ona bakan gözlerden ayıramıyordu gözlerini. Çok özlemişti bu gözlerin sadece ona bakmasını.

Saçının kuruduğuna emin olan Chan makineyi kapatıp köşeye koydu. Yine Minsun'un bileğindeki tokayı çıkarıp saçlarını topladı.

Minsun ayağa kalkarken konuştu.

"Teşekkür ederim."

Chan geri çekilmeden yerinde tebessüm ederek bakıyordu. Minsun yanına yaklaşıp işaret parmağını kaldırdı yüzünün hizasına. Parmağını biraz daha ilerletip gamzesinin üstüne koydu. Chan'ın gülmesi silinmeden gözünden bir damla yaş akmıştı. Minsun parmağına gelen gözyaşıyla şaşkınlıkla kafasını kaldırıp Chan'ın gözlerine baktı. Dolu doluydu.

Minsun'un da gözleri dolarken parmak uçlarına kalkıp boynuna sarıldı. Chan hemen kafasını omzuna gömüp ellerini beline sardı.

"Özür dilerim sana yaşattıklarım için."

Minsun elini kıvırcık saçlarına attı.

"Artık özür dileme Chan her şey geride kaldı."

Chan'ın ağlaması daha da hızlanmıştı. Gerçekten doğru kişiyi sevdiğini şimdi daha iyi anlıyordu. Kim üç yıl boyunca onu unutmayıp, terk edilmesine rağmen affederdi ki ?

İkili yine birlikte uyumak için yatağa geçtiler.  Minsun Chan'ın kollarının arasına girdi hemen. Başını göğsüne yasladı. Uzun zaman sonra birbirlerini özlemeden uykuya daldıkları bir geceydi.

--

Odaya vuran güneş ışığıyla gözlerini açtı Chan. Uyanır uyanmaz Minsun'u görmek kalbini huzurla doldurmuştu. Yüzüne yaklaşıp yavaşça alnını öptü. Onu rahatsız etmeden kalktı yataktan. Altına uzun siyah bir eşofman üstüne sweatshirt geçirdikten sonra cüzdanını alıp evden çıktı. Kahvaltı için bir şeyler alması gerekiyordu.

Gözünü hafiften açan Minsun elini Chan'ın olduğu yere doğru attı. Elini koyduğu yerde Chan olmayınca hızlıca doğruldu yattığı yerden.

"Chan ?"

Yataktan kalkıp etrafa bakmak için odadan çıktı.

"Chan ?"

İçi endişeyle dolmuştu. Tekrardan terk edilmiş olma korkusu sarmıştı vücudunu.

"Yine gitmiş olma lütfen."

Tüm odalara baktıktan sonra oturma odasının kapısına çöktü. Ellerinin arasına aldı başını.

Kapının sesini duyunca hızla koştu. Chan'ı karşısında görünce boynuna atladı. Şaşkınlıkla elindeki poşetleri bırakıp sarılmasına karşılık verdi Chan. Sırtını sıvazladı.

Ayrıldıklarında yüzünü avuçladı.

"Ne oldu güzelim ?"

Minsun burnunu çekip konuştu.

"G..gittin sandım Chan, bırakıp gittin sandım."

Chan göz yaşlarını sildi baş parmğıyla.

"Gitmedim bak buradayım. Sana söz veriyorum asla gitmeyeceğim, sen de ağlama artık lütfen."

Bakışlarını dudaklarına indirip kısa bir öpücük bıraktı Chan.

Yerdeki poşetleri aldıktan sonra diğer kolunu Minsun'un omzuna atıp mutfağa doğru ilerledi. Sandalyeye oturttu onu.

Chan güzelce kahvaltı hazırlarken Minsun hiç gözlerini ayırmadan onu izliyordu. Her zerresini ezberlemek istiyormuş gibi. Her şey bir hayal gibiydi onun için. Bu kadar özlemin arkasına güneşli günlerin gelmiş olmasına inanamıyordu.

Ama her şey en az karşısında gülerek kahvaltı hazırlayan Chan kadar gerçekti...

[BÖLÜM SONU]

Bitmesin Hikayemiz | Christopher Bang ChanWhere stories live. Discover now