𓆸

420 36 18
                                    

❝Ömrümün sonuna kadar benimle olur musun ?❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❝Ömrümün sonuna kadar benimle olur musun ?❞

Önce Minsun daha sonra da Chan okuldan mezun olmuşlardı bile. Minsun bir kurumda çalışmak yerine güzel bir lisede sosyoloji öğretmeni olmayı tercih etmişti. Chan ise iyi bir inşaat şirketinde mimardı.

Hâlâ devam eden çok güzel ilişkileri vardı. Sürekli evlilik konuları açılıyor, Minsun artık bir evlilik teklifi bekliyordu Chan'dan. Chan ise Minsun'un 27. doğum günü için bir evlilik teklifi planlanmıştı bile.

Heh işte o gün gelip çatmıştı. Chan sabah erkenden kalkıp Jisung ve Felix'le hazırlıkları yapmak üzere sahile gelmişlerdi.

Chan'dan

"Chan bir sakin ol, ver şunu bana."

Felix çatık kaşlarıyla bana bakıp elimdeki led ışıkları aldı. On dakikadır şu led ışıkları tahtaya bağlayamamıştım bile. Elimde olmadan heyecan yapıyordum. Her şey çok güzel olsun istiyordum ama bir o kadar da her şeyi batırıyordum. Neyse ki Jisung ve Felix yardım etmek için benimle gelmişlerdi.

Jisung yanıma gelip omuzlarımı sıktı ve "Her şey güzel olacak Chan rahatla biraz." dedi. Ona gülümseyip ufak masaya bir örtü serdim. Sepette getirdiğim tabak ve bardakları çıkardım. Güzelce dizdikten sonra küçük mumları da çıkarıp masaya koydum.

"İşte oldu."

Felix'in konuşmasıyla eline çakıp omuzlarımızı tokuşturduk.

Bütün hazırlıklar bittikten sonra hazırladığımız ortama şöyle bir durup baktık. Masa olsun, yerdeki minderler olsun, tahtaya sarılmış ledler olsun her şey çok güzel gözüküyordu. 'Umarım Minsun beğenir.' diye geçridim içimden.

Hep birlikte arabalarımıza doğru ilerledik. Jisung, Felix'in arabasına binmeden "Senin yüzünden bu doğum gününde yanında olamayacağım Minsun'un ama neyse bu seferlik bunu affedebilirim." dedi. Kurduğu cümleye güldükten sonra arabanın kapısını açtım.

"Sen de yarın kutlarsın artık sincap bey."

Minsun hariç biri ona sincap diyince sinirlendiğini biliyordum ama yine de onunla uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Kaşlarını çatıp 'sonra görüşürüz.' dermişçesine işaret parmağını salladıktan sonra arabaya bindi. Bir kez daha güldükten sonra ben de arabaya bindim.

Yolda bir serada durup en güzel çiçeklerle dolu bir buket yaptırttım. Artık arabayı Minsun'un evine sürme vakti gelmişti.

Kapıya geldiğimde derin bir nefes aldım.

"Bu kadar heyecanlanma Chan. Minsun sadece doğum gününü kutluyacağını sanıyor.."

Kendime motive konuşmamı da yaptıktan sonra buketi arkama saklayp zili çaldım. Kapının açılmasıyla gözlerim kocaman olmuş baştan aşağıya Minsun'u süzmüştüm. Bu kadar güzel olması kesinlikle haksızlıktı.

Bitmesin Hikayemiz | Christopher Bang ChanWhere stories live. Discover now