3. BÖLÜM: "YENİ PLAN"

2.2K 123 338
                                    

Arayı fazla açmadan üçüncü bölümü de yazayım dedim. Okunmalar hiç artmıyor, olsundu. Olsundu be!

Oy ve yorumları unutmayalım keyifli okumalar.💚

3. Bölüm: "Yeni Plan"

Sayısız bildirim sesiyle istemeye istemeye gözümü araladığımda üzerime sıcaktan yapışmış pikeyi yatağın diğer ucuna atıp doğruldum. Ben bunları yaparken bildirimler yağmaya devam ediyordu. Gece telefonu nereye koyduğumu hatırlamadığım için ayağa kalkıp odayı talan etmeye başlamıştım ama hâlâ uykulu olan gözlerim işimi zorlaştırıyordu.

"Sen buraya nasıl düştün ya?" diyerek mırıldandığımda yatağın yanına, yere düşmüş olan telefonumu alıp ekran parlaklığını yükselttim. Şimdi ekranı daha net görüyordum.

Sayısız bildirim, sayısız aramalar şaşırılmayacağı üzere Gizemden gelmişti. Mesaj kutusuna tıkladığımda sohbetin en üst kısmına çıkıp yazdığı şeyleri okumaya başladım.

Gizo: Günaydın canım arkadaşım.
Gizo: Gerçi saat 11, böyle gün mü ayar?
*Gizo kişisinden 1 yeni fotoğraf*
Gizo: Kızım bu senin annen değil mi! E yanındaki de Yalın'ın annesi. Hatta, hatta burası sizin ev!
Gizo: Umarım sabah kahvemi icmediğim için yanlış görüyorumdur, yoksa büyük patladın!
Gizo: Oh sen hâlâ uyu tabi. Gizem dert etsin bunları... Gizem kim ki Gizem! Dış kapının dış mandalı.
Gizo: Ben kahve içmeye gidiyorum, sende bir soğuk su içersin!
Gizo: xd gül diyeee.
Gizo: Hadi sana kolay gelsin.

Gizem'in attığı tüm mesajları gözüm kısık, uykulu bir şekilde okuduğum sırada birden yerimden sıçradım. Resmen annemle annesi kahvaltı yapıyordu, hem de tam şuan bizim evde! Acaba o da gelmiş miydi? Bu sabah aç kaldın desene Dilan!

Hiçbir koşulda aç kalamam, sana da günaydın iç ses. Sabah şeriflerin hayırlı olsun. Ne güzel bir sabah ama değil mi! Harika.

Ben odamın kapısına odaklanmış, ne yapacağım diye düşünürken telefonumun çalması ile irkilip kimin aradığına baktım. Ekranda 'annem kişisi arıyor.' yazısını görmek benim için pek de iyi olmamıştı. El mecbur, yeşil tuşa tıklayıp telefonu kulağıma götürmüştüm.

"Kızım günaydın, kahvaltıya inecek misin?" dedi annem. Sanki başka şansım varmış gibi...

"Geliyorum, babam uyandı mı?" dedim masada başka kimlerin olduğunu öğrenmek için. Bir takım çakallıklarımız var bizimde.

"Baban erkenden çıktı kızım. Başak teyzen burda, Yalın oğlumla geldiler. Hadi sende fazla bekletmeden in kahvaltıya." dediğinde cevap vermemi beklemeden telefonu kapatmıştı.

Hayır ne ara bu kadar samimi oldular ben anlamıyorum ki! Dün bir bugün iki arkadaş. Bu kadın oğlunu da peşine takıp her gün bizim eve mi gelecek? Ben kendi evimde köşe kapmaca oynamak zorunda mıyım?
Kendi kendime dertlendiğimi fark ettiğimde aklıma bugün Yalınla ayrıldığımızı söyleyeceğim geldi ve bir oh çekip dolabıma yöneldim. Hiç bir şeyi kafaya takmayınca hayat daha çekilebilir bir yer oluyordu.

Ten rengi, düz elbisemi üzerime geçirdikten sonra saçlarımı taradım. Düz olması için taramam yetmişti. Fazla zamanım olmadığı için hafif pembe tonlarındaki allığımı yüzüme fırça ile dağıttıktan sonra aynadan hazır olan kendime baktım. Sadece kahvaltımı yapıp odama tekrar çıkacaktım, onlarla hiç bir sohbete girmemek benim için en doğru karardı. Aşağı indikten sonra hemen bahçeye çıkıp onların yanına doğru ilerlemeye başlamıştım. Beni ilk gören annem olmuştu, daha sonra da analı oğullu! Annem ve Başak teyze bana gülümseyerek bakarken Yalın'ın bakışları farklıydı.

GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now