7. BÖLÜM: "ARADAKİ BUZ DAĞLARI"

946 65 86
                                    

Öncelikle bismillah.

Sürekli bölüm yazmaktan kör olmuş olabilirim, sürekli gözlerim ağrıyor. O yüzden emeklerimi göz ardı etmeyip bölüm için oy ve yorum atarsanız çok makbule geçer.

Keyifli okumalar!🎀

7. Bölüm: "Aradaki
Buz Dağları."🩹

"Hadi canım, inanmıyorum!" dedi Gizem sekiz yüz seksen sekizinci kez.

Oflayarak ona arkamı dönüp yüzümü yastığa gömdüğümde odanın kapısı açılmıştı. Kimin geldiğine bile bakmak istemiyordum.

"Kızım, napıyorsun öyle ahtapot gibi yapışmışsın yastığa." dedi annem. Bende bu sayede odama giren kişinin annem olduğunu anlamıştım.

Ona cevap vermeyerek sessizliğimi koruduğumda Gizemle sohbet edip odadan çıkmıştı. Yatağın yan tarafı çöktüğünde Gizem kafasını yüzüme doğru eğmiş, kaşlarını çatmıştı. Bu yüz ifadesini nerde görsem tanırdım. Benden kaçışın yok cümlesinin yüz hatları ile anlatılış şekliydi. Oflayarak yatakta oturduğumda o da yanıma oturup bağdaş kurmuştu.

Dün gece annemler eve geldiğinde beni uyuduğum yerde, salonun ortasında bulmuşlardı. Uyandırdıklarında başımda inanılmaz bir ağrı vardı. Dedikleri şeyleri bile başımdaki ağrı yüzünden anlayamamıştım. Annemin yardımıyla odama girip yatağıma yattığımda en son annemin alnımdan öpüp odadan çıktığını hatırlıyordum.

Sabah Gizem'i aramış, bize gelmesini istemiştim. O da beni kırmayarak gelmişti. Dün akşam onlar gittikten sonra Yalınla konuştuğumuz her şeyi anlatmıştım ve sürekli "İnanmıyorum, nasıl ya?, Hadi canım!" gibi şeyler söylüyordu. Artık gına gelmişti.

"Ee şimdi ne olacak?" dediğinde ciddi ciddi bu sorunun cevabını düşünmeye başlamıştım.

Hakikaten şimdi ne olacaktı? Konuşmayacak mıydık? Bir daha gülmeyecek miydi bana? Belki de bu oyuna bir son verecekti ve bir daha benimle hiç konuşmayacaktı. Bunu ondan önce bende yapabilirdim ama ortalığı karıştırmak istemiyordum. Birden bire bunu söylemek, dün yaşananlardan sonra fazla dikkat çekerdi.

"Heyy kime diyorum? Dünyadan Dilan'a?" dediğinde gözlerimi birkaç kez kırpıştırarak bakışlarımı Gizem'e çevirdim.

Dudaklarımı büzdükten sonra "Bilmiyorum, o arayana kadar aramam." dedim.

"Anladım, bencede öyle yap. Sonuçta çocuk haklı." dediğinde onu onaylarcasına kafamı salladım.

Haklıydı, doğru.

Haklı haklı da bu böyle gitmez ki!

Ben aramazsam o arar mıydı? Pek sanmıyorum!

Ve o an kucağımda ki telefonum titredi.

Başka bir şey mi isteseydim?

Çünkü Yalın arıyordu!

Telefonu elime alıp onun aradığından emin olmak istercesine ekrana baktığım sırada Gizem kolumdan dürtüp "Açsana hadi!" demişti. Bende onu dinleyerek aramayı açıp telefonu kulağıma götürmüştüm.

"Alo? Yalın?" dediğimde sesimin düzgün çıkması için özen göstermiştim.

"Alo Dilan. Ya bugün Yeliz'in mezuniyet partisi var. Sende sanırım ona katılacağını söylemişsin. Sabahtan beri başımı şişirdi. Seni de zor durumda bırakmak istemem." dediğinde ne demem gerektiğini düşünüp bir iki saniye kitlendim ama benden bir cevap beklediğiniz hatırlayınca kendime geldim.

GÜNDEM SEBEBİM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin