İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)

3. BÖLÜM ♧Ürgüp'e ilk adım♧

3. Bölüm

~Ürgüp'e ilk adım~

Nevşehir/ Ürgüp

İstanbul dan Ürgüp'e gidilmişti. Yaklaşık 8 saat sürmüştü yolculuk. Gamze yol boyu göz yaşı dökmüştü. 2 araç ile yolculuk edilmişti. Gelin arabasına Gamze ve Ateş binerken, öteki araca ise Köksan ailesi binmişti. Herkes tek tek araçtan inerken, araçta bir tek Gamze kalmıştı. Ateş aracın kapısını açtı.

"İn hadi!" Dedi kaşlarını havaya kaldırarak. Gamze başını olumsuzca salladı. Ateş ceketinin iç kısmından telefonunu çıkardı ve bir fotoğraf gösterdi. Gamze'nin babasının kafasına silah dayanmış bir fotoğraf.

"Allah belanı versin" Diyerek indi Gamze araçtan. Köksan konağının önüne varmışlardı. Kocaman ihtişamlı bir konak idi. Büyük kapı açıldı. Büyük kapıdan adımını içeri attı. Gamze konağı dikatlice süzdü. Kim bilir neler yaşıyacaktı bu konakta? Bir delik aradı. Kaçıcak bir delik. Başını çevire çevire etrafa bakıyorken omuzunda hissettiği el ile irkildi. Arkasını döndüğünde Leyla hanımı gördü.

"Nasıl beğendin mi konağımızı?"

"Beğendim."

"Hanımım hoş geldiniz." Dedi evin kâhyası. "Hoş geldin gelin hanım."

"Hoşbulduk. Sen hele valizlerimizi yukarı çıkar." Dedi Leyla hanım.

"Doğru düzgün tanışamadık." Dedi Ateş Köksan'in babası Halit Köksan. Halit Köksan çevresinde tanınan ve sevilen iyi bir adam idi. Verdiği sadakalar ile tanılıyor, seviliyordu.

"Ben Ateş'in babası."

"Memnun oldum efendim."

"Ben Ateş'in küçük kardeşi Dilruba."

"Çok tatlısın Dilruba." Dilruba henüz 10 yaşındaydı.

"Meraba yenge bende kocanın kardeşi Taha."

"Merhaba Taha." Taha 20 yaşında idi.

"Bende Ateş'in teyzesi oluveriyom."

"Tamam ama abim senin isminin Funda olduğunu söylemişti. Hem düğününde 1 hafta sonra olacağını söylemişti." Dedi Dilruba teyzesini arkasında bırakıp, Gamze'nin önüne geçerken."

Gamze sustu. Yine söylemek istediklerini söyleyemedi. Ateş tedirginleşip, kardeşinin yanaklarına dokundu.

"Cimcime her şeyi de merak etme. Yengenin ismi Funda Gamze kendisi Gamze isminden hoşlanıyor. Düğünüde sürpriz yapmak için öne aldım."

"De yeter artık. Sorularınızla bıktırdınız gelinimi. Uzun uzun konuşuruz, nede olsa gelinimde oğlumda artık burdalar. Tanışırızda, konağıda gezdiririz. Evella odanıza çıkıp dinlenin. Hadi Ateş'im gelinime odasını göster. Yoruldu kızcağız." Leyla hanım o kadar mutluydu ki bir kanatları yoktu uçmaya. Gelinini çok sevmişti. Ateş annesinin isteği üzerine Gamze'nin gelinliğinin kuyruklu kısmından tutup gelinliği hafifletmişti. Gelinlik ağır bir gelinlik idi. Gamze oflaya puflaya çıktığı basamakların sonunda iç kapıdan içeri girdi. İç kısımdan da biraz yol aldıktan sonra bir merdiven daha çıktı. O merdivenin basamaklarını da çıkınca odanın önüne varmışlardı. Gamze sırtını duvara yasladı. Ateş kapıyı açtı. Sırtını duvara yaslayan genç kıza baktı.