33. BÖLÜM

484 60 3
                                    


33. Bölüm

~~

Vakit 00.01 olmuştu. Köksan konağında tek tek uykuya dalmışlardı. Genç adam karısını arkasında saklayıp mutfak kapısının olduğu yere doğru ilerlediler. Mutfak kapısının yola bakan kapısından geçmek tamamen Gamze'nin fikriydi. Kapıyı açmak için iteklediklerinde kapının açılmamasıyla karısına baktı Ateş.

"Hani kesinlikle kapı açık olurdu."

"Ne bileyim ben, birileri belliki bile isteye kitlemiş." Bu kadar yolu boşa gelmişlerdi. Şimdi konağın büyük kapısından da gidilmezdi. Derken yaşadığı konağı bir güzel süzdü Ateş. Ardından karısının elini tutup bahçenin olduğu arka tarafa doğru koştu. Uzun uzadıya tuğlalar gözükmüştü. Ateş'in yıllardır yaşadığı konağa bir hırsız gibi gireceği aklının ucundanda bile geçmezdi. O büyük kapıdan elini kolunu sallaya sallaya girerdi ama karısı sırf karısı için bu muameleye razı gelmişti. Genç adam karısına omuzlarını gösterip, "çık omuzuma" dedi. Elini saçlarının arasından ensesine dokunan genç kadın çıkmam dercesine başını salladı. Ya düşersem diye korkmuyor değildi. Bu korkuyu sezmiş olsa gerekki bir daha omuzlarını gösterip, "korkma düşürmem seni" dedi Ateş. Gamze daha fazla itiraz etmeyip kocasının omuzlarına çıktı. Uzun boylu olan kocasının omuzlarında etraf baya yüksekten görünüyordu. Duvarın üstüne yani ayak basılacak kadar küçük bir yere ellerini koyup tırmanmaya başladı ve sonunda o ayak basılacak kadar küçük olan yere ulaşmıştı. Ateş ise çocukluktan kalma ağaca tırmanma maceralarından sonra rahatca duvara tırmanmıştı.

"Eee şimdi n'apıcağız." Gamze müthiş bir şekilde yükseklikten korkuyordu. Herhalde 4 metre yüksekliğindeki bu duvadan atlamayacaktı. Nasıl olsa kocamda atlamaz diye düşünürken, hiç dusunmeden atladı kocası. Ama bunu hayel etmiyordu genç kadın. Yoksa kocasının apandistimi patlamıştı.

"N'apıyorsun ya n'apıyorsun!" Düşüncem korkusuyla kımıldamadan, sesim duyulucak diye kısık sesle tekrar lafını yineledi. "N'apıyorsun!"

"Napıyor muşum?" Dedi rahat bir tavırla. "Heralde güneş doğana dek orda durmayacaktım. Hadi atla Gamze."

"Atlayamam." Dedi Gamze gözlerini kapatarak. "Ben yüksekten korkuyorum."

Ateş ellerini havaya kaldırıp, "Korkma atla ben seni yakalarım." Desede Gamze başını olumsuzca sallıordu. Tamı tamına beş dakika sonrasıda kız atlamayı kabul etmişti.

"Ateş tut beni!" Diyerek gözlerini kapatıp atladı... Düşmüş müydü, dizini ve yahut kolunu kırmış mıydı? Genç kız şu an gayet iyiydi. Hiç bir yeri ağrımıyordu. Yavaş yavaş gözlerini açtığında sevdiği kocasının gözleriyle bir başına kaldı. Bir yıldız gibi parlıyordu kocasının gözlerinin içi.

"Tuttum seni." Dedi duruşunu bozmadan...

***

Sabah güneşin doğuşuyla mutfak çalışanları uyandılar. Erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamaya koyuldular. Erkenden kalkan sadece çalışanlar değildi. Dün gece hiç olmadığı kadar mutlulukla uyuyan ve hiç olmadığı kadar mutlulukla uyanan Sinem de olmuştu. İçi içine sığmıyordu Sinem'in. Sevdiği adama kavuşma engelleri bir bir azaliyordu. Bu heyecanla üzerine en güzel elbisesini giyinip, hiç yapmadığı kadar çok fazla makyaj yapmıştı. Saçını ise açık bırakmıştı. Bu tipiyle soluğu sevdiği adamın yani Ateş Köksan'ın yanında alıcaktı. Basamaları çıkmış kapıya dayanmıştı. Hiç düşünmeden içeri giricektiki sevdiği adamın asarını işitti. Kapı çalınmadan içeri gitilmezdi. Sinem kapıyi tık tıkladı.

Bu esnada kocasına sarılarak uyuyan genç kız gözlerini korkuyla açtı. Kapı durmaksızın heyecanla tık tıklanıyordu. Umursamaz bir biçimde gözlerini açan Ateş onu o tatli uykusundan uyandıran kisiye yani kapının ardındakine çok sinirlenmemişti. Ama bu kardeşi Dilruba da olabilirdi... Ayıklandığında ayaklandı. Onunla beraber karısıda ayaklandı.

İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)Where stories live. Discover now