34. BÖLÜM

483 59 3
                                    


Ateş imzaladığı kağıdı yanı başında duran karısına uzattı ve öfkeyle,

"İmzala!" diye bağırdı. Zavvalı Gamze neye uğradığını şaşırmıştı. Gerçekten de bazı soruların cevabı yoktu. Ateş neden 360 derece dönmüştü. Madem öyle en mantıklısı boşanma kağıdını imzalayıp, bu kalbinin fazlasıyla sızlanlandığı konaktan çekip gitmekti. Ağlamak üzere olan göz yaşlarını gözünde güçlükle tutup, burnunu içe çekti ve kocasının boşanmak için uzattığı kağıdı eline aldı. Kâğıt boş bir beyaz sayfadan ibaretti! Kağıt boş diye içinden söylendiğinde kalbi yeninden aşkla atmaya başladı.

'Hadi artık imzala şu kağıdı' diye  mırıldanan Sinem'i annesi sakinleştirmeye çalışıyordu. Tüm gözler merakla Gamze'nin parmaklarındaydı ve sonunda Gamze dolu sandıkları boş kağıt parçasını imzaladı.

Zümrüt ve kızı birbirlerine bakıp gülümsediler. Halit bey derin bir nefes aldı. Taha ise en ufak bir şey anlamamıştı. Derken Ateş kağıdı karısının elinden alıp yırtıp attı.

"N'aptın sen!" Dedi babası.

"Kafayı yedin, ne diye yırttın boşanma kağıdını." Dedi halası.

"Ne güzel imzalamıştınız." Dedi Sinem umutsuzca omuzlarını çökerken.

Ateş karısına elini uzattı, karısı hiç  düşünmeden elini tuttu. Ardından Ateş halasına ve ona aşık olan kuzenine bakıp, "sizi son kez mutlu etmek istedim, umarım bir daha hiç mutlu olmazsınız. Gamze'ye attığınız iftirdan haberdarım."

"Ne iftirasından bahsediyor bu!" Zümrüt burun kıvırıp kardeşini doldurdu. "Bu senin oğlun karısını korumak için bizi iftira atmakla suçlar. Her ikisine de ölüm şart oldu."

"Ateş yeter artık Ateş." Halit bey oğluna vurmak için yaklaştı, elini havaya kaldırdı. Tam o esnada Ateş konuştu.

"Bu işi halam, Sinem ve Taha çevirdi. Taha her şeyi biliyor. Taha anlat."

Taha mı! Dönek Taha, diye geçirdi içinden Zümrüt. Bunun hesabını çok fena ödetecekti Taha'ya. Kaşlarını havaya kaldırıp sus dercesine bakışlar atıyordu fakat fayda etmemişti. Taha abisinin, bir kez daha "anlat!" diyerek lafını yinelemesiyle çekingen bir tavırla anlatmaya başladı.

"Gamze suçsuz onu biz kandırdık. Hepsi bizim başımızdan çıktı. Biz Gamze'ye tuzak kurduk. Gamze suçsuz."

"Ahmak Taha kes sesini. Ben hepsini sizin iyiliğiniz için yaptım" Diyerek Taha'nın susması için konuştu Zümrüt. Fakat Taha susmadı, konuştukça konuştu.

"Baba beni hep halam doldurdu. En baştan beri beni dolduran, kötülük yapmamı isteyen oydu."

Halit bey gelinin karşısına geçip, "kusura bakma kızım" diyerek Gamze'nin omuzuna dokundu. Ardından kaşlarını çatarak Taha'nın karşısında eti çalınmış bir aslan gibi kükrer gibi durup tokatı yapıştırdı.

"Biz sana yılarca bunu mu ögrettik Taha." Halit bey oğluna bu sözleri söylerken oğlu hıçkırıklara boğulmuştu. Halit bey, üzerine üzerine gelen bu konakta daha fazla kalmak istemedi. Öfkeyle konaktan dışarı çıktı. Ablasını  yüzune hiç bakmamıştı bile. Eğer ablasına baksaydı, ablasına hiç davranmadığı gibi davranırdı. En büyük hakaretleri ederdi.

Halit bey'in gidişiyle konak bir kaç dakika sessizliğe büründü. Ardından Taha küçük bir çocuk gibi çıkardığı  hıçkırıklarını kesip, abisinin önünde belirdi.

İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)Where stories live. Discover now