İNTİKAM KUYUSU (Tamamlandı)

18. BÖLÜM ♧Seviyorsun♧

18. Bölüm

~Seviyorsun~

Gamze kapıya kadar yaklaştığında Ateş 'defoool!' diye bağırdı. Gamze zor tuttuğu gözyaşlarını kapıdan çıktığında akıtmıştı. Boydan aşağı kendine baktı, her tarafı çorbaydı. Neden hâlâ gitmiyordu çözmüş değildi. Biraz düşündükten sonra en doğru kararın gitmek olduğu sonucuna vardı. Tekrar içeri girip gardıroba yöneldi. Gardıropta bir parça elbise bırakmıştı. O elbiseyi eline aldığında arkasını dönüp sevdiği adama baktı. Sevdiği adam yine üzerine ful çekmişti yorganı. Şu an onun için çok endişeleniyordu.

"Sen hâlâ gitmedin mi, defolup gitsene!" Bir kez daha sevdiği adamadan kovulduğunu işitmişti. Genç kadın başını öne eğip çıkmıştı odadan. Üzerini değiştirdikten sonra alt kata indi. Gözleriyle Halit beyi aradı. Halit bey elindeki evrak dosyasıyla çalışma odasına gidiyordu. Gamze Halit bey odaya girmeden onu yakalamıştı.

"Ne var, niye dikildin kapının önüne?" Diye sordu Halit bey sert bir tavırla.

"Şey Halit bey Ateş haslanmış. Lütfen onunla ilgilenir misiniz?" Dedi Gamze. Gamze, Halit bey oğlu ile ilgilenir düşüncesindeydi. En azından bir doktar çağırır düşüncesindeydi. Sonuçta her baba oğlu için endişelenirdi. Gamze, 'tamam' kelimesini Halit beyden duyar duymaz direkt gidicekti bu Ürgüp'ten. Merakla cevabını beklerken, Halit bey

"Yetiştirmem gereken evraklar var. Ateş kendine bakar." Diyerek 'çekil önümden' dercesine elini hareket ettirdi. Gamze, 'insan oğlu için endişelenir' bakışı atıp çekilmişti önünden. Şimdi n'apıcaktı Gamze. Ateş'i sevdiği adamı böyle hasta hâliyle bırakıp gidicek miydi? Gidemezdi o gitse bile kalbi razı gelmezdi. Peki ya n'apıcaktı? 'Belki' dedi 'belki Taha abisini hastaneye götürmeye ikna eder' diye geçirdi içinden ve gözleriyle Taha'yı aradı. Taha basamaklardan iniyordu. Hemen Taha'nın önünü kesti.

"Sen daha gitmedin mi?" Diye atarlandı Taha.

"Ateş hastalandı. Hemen hastaneye götürmemiz lazım. Ben söyledim beni ret ediyor. Bak kötü hastalanmış. "

"Çok mu düşünüyon sanki." Dedi Taha. "Banane, hiç birimizin umrunda değilsiniz."

Taha oradan uzaklaşmak için yürürken, Gamze ardından öfkeyle bağırdı. "Sen nasıl bir kardeşin be!"

Genç kadın ne yapacağını bilmez vaziyetteydi. Son çare bir kez daha şansını demek için yukarı kata çıktı. Kapıyı yavaşça açmaya çalışı. Neyse ki yavaş açmıştı da Ateş uyanmamıştı. Genç kadın kocasına yaklaştı ve elinini kocasının alnına dokunurdu. Alnı adeta doğalgaz gibiydi, sıcacıktı.

"Çok yüksek." Diyerek yerinden sıçradı. Panikleşerek odanın içinde turlar attı."Hemen ateşini düşürmem gerek ama nasıl." Gamze hastalandığı günü hatırladı. Kocası onun alnına ıslak bir bez koymuştu. Direkt banyoya girip, boynundaki fularu ıslaktı ve sıktı. Ardından o ıslattığı fuları ateşler içinde yanan kocasının alnına koydu. Ateş tir tir titriyordu. Alnında ki bezi çekip attı. Gamze bu sefer kocasının üzerine baktı. Kocası kışlık kazağını giymişti. Resmen havale geçirmek için kuşanmıştı.

"Sen galiba ölmek istiyorsun" Dedi Gamze. "Ama amacına seni ulaşırmayacağım."

Genç kız kocasının kaslı kollarından tutup, kaldırmaya çalıştı. Bu onun için zor olmuştu ama sonunda başarmıştı.
Ateş oturur vaziyetteyken elleriyle kazağına sarılıyordu. Gamze Ateş'in üzerindeki kazağı çıkartmalıydı ama nasıl? Gamze Ateş'in kazağısının alt kısmından tutup, yukarıya doğru çekti. Kazağı üzerinden çıkarttığında Ateş boşta kalan kollarıyla birden Gamze'ye sımsıkı sarıldı. Gamze bu sarılmayla şok olmuştu. Gamze'nin kolları havadaydı.