1.BÖLÜM

1.4K 30 4
                                    

"Beni iyi dinleyin" dedi erkeksi ve sert ses.
"Bugün bu iş bitecek, eğer yine beceremezseniz sizin hepinizi gebertirim, anladınız mı?"
Aynı anda kafa salladı bütün adamları.
Elini yeni yeşermeye başlamış sakallarına getirdi ve derince kaşıdı. Çenesini sıkarken yine o çene kaslarını ortaya çıkarmıştı.
Saate baktı, bu iş bu gece bitmeliydi.

Devrim Alacabey.
26 yaşında, istediği şeyleri kolayca kazanabilen, hayır denmesine alışkın olmayan bir adamdı. Zaten kimse ona zorluk çıkarabilecek kadar cesur da değildi. Tabi ki düşmanları vardı ama o umursuyor muydu, o korkuyor muydu? net bir şekilde bunun cevabı hayırdı. Bu hayatta tek değer verdiği şey kendisiydi. Hayatına kimseyi sokmaz, kimseyi yanına yaklaştırmazdı. Şu zamana kadar sadece tek gecelik ilişkileri olmuştu. Herkes onu elde etmek için can atsa da esmer, 1.88 boylarında, mavi gözlü bu adam kafasını kaldırıp onlara bakmazdı bile. Ona ne denir bilinmezdi. Mafya mı? İşte bunun cevabı belli değildi. Ama bu dünyada kötü olan şeyleri bozmak için vardı sanki. Zenginliğine kolay erişmemişti. İhanete tahammülü yoktu. İşleri yolunda gitmezse deliye dönerdi. Yapılan anlaşmalar onun için çok önemliydi ve her zerresine dikkat ederdi.
-

Son bir kez daha aynada kendisine bakıp geri çekildi genç kız. Spora gidiyordu ve her ay aşırı dikkatle boyadığı bakır saçlarını sıkı at kuyruğu yapmıştı. Güneş kremini sürmeyi ihmal etmedi. Üstünde beyaz crop, altında da korseli termal tayt vardı.

Lara Büyüksoy.
20 yaşına yeni girmişti. Yaşıtlarına rağmen fazlaca kilolu olmasına rağmen inanılmaz derecede ince bir beli vardı. Buna arkadaşları da kendisi de çok şaşırırdı. Spora bu yüzden başlamıştı. Bütün kilosu poposu ve bacaklarında toplanmıştı. Çoğu zaman bacağına giren pantolon bulduğunda bu sefer belinden düşerdi ve kemer takmayı hiç sevmiyordu. Bu yüzden inatçı kişiliğinden dolayı pantolonu düşse de ara ara çekerek düzeltirdi ve öyle yürürdü.
Zaten çoğu zaman göğüslerinin bu kadar dolgun olması da sinirlerini bozardı. Aslında dekolteli olmayan şeyler onda dekolteli dururdu. Bu yüzden istediği cropları giyemediği de olurdu. Çünkü İstanbul gibi bir yerde her kızın karşılaşabileceği gibi bazen o da bazı sıkıntılarla karşılaşıyordu.

Çok katı bir ailesi olmamasına rağmen annesi de bazı şeylerin abartısını giyinmesini pek istemiyordu. Çünkü gerçekten kızına değil bu pis çevreye güvenmiyordu.
Babası zaten karışmazdı çünkü kendi şirketleri olduğundan eve zaten geç gelirdi. Lara'da genelde yırtardı bu yüzden.

Lara'nın fazla kilosu olmasına rağmen -yaklaşık 78 kilo kadardı- mankenleri aratmayacak küçücük bir yüzü vardı. Açık kahve çekik gözleri, fındık gibi burnu, dolgun dudakları, bakır saçları, 1.62 boyunda kısa boyuyla gerçekten çok güzel ve tatlı bir kızdı. Çoğu zaman kilosuna rağmen çevreden çok güzel beğeniler alırdı ama o biraz daha iyi bir fiziği olmasını istedi hep. Çünkü beğeniler olduğu kadar yergiler de çokçaydı.

"Anneciğim ben çıkıyorum!"
Cevap gelmedi.
"Anne!"
Girişten koltukta oturan kadına çevirdi kafasını. Aklına yarım saat önceki küçük tartışmaları geldi. Lara annesiyle fazla derecede yakın olmasına rağmen asla ona argo bir söz veya küfür söylemezdi ama bugün ağzından sadece "lan" kelimesini kaçırmıştı. Muhtemelen bu yüzden trip yapıyor diye düşündü.

Küçük adımlarla arkasından sarılıp ellerini boynuna doladı ve kocaman öptü.
"Konuşmuyorum ki ben senle" dedi yüzü yumuşamış kadın.
"Anne abartma ama sadece lan dedim o da ağzımdan kaçtı."
"Senden daha önce hiç böyle bir şey duymamıştım."
Lara güzel annesine baktı ve yanına oturdu. Üstüne kapanıp yanaklarından bolca öpmeye başladı.

"Hadi ama anneciğim özür dilerim dedim ya."
Kafasını Lara'ya çeviren kadın yine kızına kıyamamıştı. Onu gerçekten çok seviyordu ve asla kıyamıyordu.
"Tamam ama lütfen bir daha böyle şeyler söyleme kızım. Ben senin bana böyle şeyler söylemene alışkın değilim ve üzülüyorum."
Lara annesini ısırmak istemişti. Resmen bebek gibiydi bu kadın.

KİM BİLİR?Where stories live. Discover now