KİM BİLİR?

6.BÖLÜM

-
Diz kapağında biten ince topuklu siyah çizmeleri, siyah uzun tulumu, siyah kovboy şapkası ve gözlüğüyle adımlarını sertçe basarak yürüyordu. Saçlarını toplamış, siyah peruk takmıştı. Ellerinde siyah deri eldivenleri vardı.

Kafasını yeşil gözlü adama çevirdi, yanındaki adam da aynı şekilde siyah pantolon ve deri ceketiyleydi. Ama onun yüzünde kar maskesi vardı. İşlerini riske atmamaları gerekiyordu.

Birbirlerine dönüp bakarlarken, aynı anda kafa sallayıp kendilerine cesaret vermişlerdi. Ve adımlarını ilerideki depoya doğru hızlandırdılar.

"Barlas uzun zaman sonra Türkiye'de sevkiyat basıyorum özlemişim." Meral, Barlas'a bakarak gülümsemişti. Bordo rujlu dudakları yana kıvrılmıştı.

"Ne yalan söyleyeyim seni yanımda görmeyi özlemişim." dedi Barlas. Şimdi o da gülüyordu. Elini kaldırıp Meral'in şapkasını düzeltti.

"Dur şarkı açmam lazım. Şarkısız olmuyor." diyerek eliyle kulaklarındaki airpodsa tıkladı. Sevkiyat basarken dinlenecek şarkıların listesi vardı tabi ki. Şimdi bu listeden bir şarkı çalıyordu. Esmer kadın şarkısı çalarken gülümsüyordu.

"Yok heyecan cane
bizde yok heyecan cane
Sardım yaktım bi tane
şimdi keyfim şahane"

Sizde çoktur bahane
o yüzden soktum bi tane
Yok heyecan cane
bizde yok heyecan cane"

Depoya girdikleri an kendilerine saklanacakları bir kamyon buldular. Barlas sağa Meral sola geçmişti. Bellerindek silahlarını çıkardılar. Birbirlerine tekrar işaret verdikten sonra silahlarını ateşlemeye başladılar. İlk Meral ateş edip ağzını üzülür gibi kıvırmıştı.

Ne olduğunu anlamayan gözle bakan adamlar çevrelerine bakınmaya başladı. Barlas kamyonun arkasından çıkarak "Şu güzelliğin kusuruna bakmayın. Adam vurmadan yapamıyor." diyerek bir adama daha ateş etti.

Meral' de kamyonun arkasından çıkmış belindeki diğer silahı eline almıştı. Elleriyle iki silahı tutarken teker teker herkesi ateşliyordu. Bir adam ona doğru nişan alıp ateşlediği sırada yana doğru eğildi ve "Aooovvv ıskaaa." dedi alaylı bir şekilde.

Barlas arkasından onun boynuna sarılan adamı ters çevirip yere yatırmıştı. "Güreşiyor muyuz lan arkamdan niye geliyorsun?" diyerek adamı yumruklamaya başladı.

Bugün büyük bir şirket gibi görünen bir iş yerinin sevkiyatını basmışlardı. Barlas bugün bu yüzden aranmıştı. Bilgi veren insanlar sağlamdı. Meral onları özenle seçmişti.

Meral ona doğru yaklaşan adamı görünce bir elindeki silahı beline koyup "Of ateş etmekten sıkıldım." dedi ve cebindeki çakıyı çıkardı. Çakıyı adama nişan alarak fırlattığında adamın boynuna saplanmıştı. Meral heyecanla gülümsedi.

Barlas ona doğru yaklaşan adamı görünce silahıyla onu omzundan vurdu. Geriye bir adam kalmıştı. Meral' de o adamı kolundan vurdu. Çünkü diğer sevkiyatın saatini ve yerini öğrenmeleri gerekiyordu.

Sevkiyatları bastıktan sonra böyle yaparlardı. İki adam bırakır onları konuştururlardı. Blöf yapıp sevdikleriyle tehdit edilince genellikle konuşurlardı. Konuşmayanlar da işkenceyle mecbur konuşurdu. Sevkiyat yapanların bütün ailesi takip edilirdi. Onlar da işin içinde mi diye bakılır, bir şeyden haberleri yoksa onları da korumaya çalışırlardı.

Yerde yatan iki adama yaklaştılar. Meral adama eğildi ve adamı yakalarından tutarak "Le cane cane, ellerim yakanda. İntikam kanımda, kalmıcak yanına." diyip alaylıca bir kahkaha atmıştı.