20. BÖLÜM

312 13 0
                                    

Dört beden arabadayken Barlas olabildiği kadar hızlı sürerek en yakın hastaneye varmaya çalışıyordu.
Önde oturan Meral iki elini ağzına kapatmış sızlanarak ağlıyordu.

Devrim ise dizlerine yatırdığı kızın bir eliyle kaburgasına baskı yapıyor, bir eliyle de saçlarını geriye atıyordu. Ağlayan sesiyle konuştu. "Hadi güzelim. Aç gözlerini lütfen kapatma o güzel gözlerini."

Lara kulağına gelen seslerle gözlerini açmaya çalıştı. Vücudundaki acıdan sesleri zor duyuyordu. Gözünü kısık bir şekilde açtı ve ağlayan adamı bulanık görebildi. "De-v-rim." dedi kısık sesiyle.

Devrim gözyaşlarının arasından kızın saçlarını severken "Yorma kendini." dedi. "Sadece bana bak, gözlerime bak." Lara hissettiği acıdan gözlerini tamamen kapattı.

Devrim avazı çıktığı kadar bağırırken "Hayır hayır hayır." dedi. "Barlas hızlı sür! Barlas!" diye bağırdı.

Barlas şok içinde arabayı sürerken hiçbir tepki vermese de gözleri kızarmıştı. Arabadaki diğer insanlar ağlıyordu. Meral çığlık ata ata ağlarken çoktan sesi kısılmıştı.

Hastaneye vardıklarında hızla girişte arabayı durdurdu Barlas. Acil kısmına geldiklerinde Devrim yavaşça kalktı ve kızın kafasını koltuğa koyup bağırmaya başladı. "Acele edin. Karım vuruldu!"
Hemşireler sedyeyle beraber koşarken Lara' yı yavaşça arabadan indirdiler. Genç kızın sedyeye koyulan kolları yana doğru düştü.

Sedye hızlıca ameliyathaneye doğru sürülürken Devrim' de sedyeden tutunarak koşuyordu. Ameliyathaneye vardıklarında hemşire Devrim' i durdurdu. "Giremezsiniz. Haber vereceğiz."

Karısı ameliyathaneye götürülen adam arkasındaki iki bedeni farketmemişti bile. Hiçbir şey duymuyor, görmüyordu. Kanlı elinin üstünü burnuna götürdü. "Allah kahretsin!"

Arkasındaki duvara yaklaştı ve vurmaya başladı. "Onları öldüreceğim." derken her kelimede duvara vuruyordu. "Onların kalbini sökeceğim."

Bahsettiği kişiler Meral'in babası ve amcasıydı ama umrunda bile olmadı. Düşündüğü tek şey ameliyathanedeki kuzeniydi. Burnunu çekip Barlas' ın tutmasıyla koltuğa oturdu. Gözleri donuk yere bakıyordu.

Devrim bir süre duvara vurmaya devam ettikten sonra sırtını duvara dönüp yavaşça yere çöktü. Otururken dizlerini kendine çekmiş, ellerini dizlerinin üstüne koymuştu. Mavi gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Sabit bir şekilde karşı duvara bakmaya başladı. "Nasıl farketmem?" dedi kendi kendine. "Nasıl bir anda olabildi böyle bir şey?" Barlas' da ayakta durup duvara yaslanmıştı.

Meral kısılan ve az çıkan sesiyle yere bakarak konuştu. "Her zaman boş anımızı kolluyorlar." dedi. Acıyan boğazıyla öksürdü. "Saldırmak için tetikte bekliyorlar."

Kimseden ses çıkmayınca konuşmaya devam etti. "Hep böyle mi olacak? Kuzenimin canını almaya mı çalışacaklar?" Şokta kendiyle konuşur gibiydi. Barlas anlar gibi yanına oturdu ve Meral'in omzunu tuttu. "Saçmalama Meral. O iyi olacak. Kimseye bir şey olmayacak tamam mı?" Meral omzunu çekti. "Yalan söyleme." Şuan Barlas ne derse desin Meral yaşadığı üzüntü ve şoktan dolayı anlamayacaktı. Üstelik kuzenini vuran kişi babasıydı.

Devrim kafasını dizlerinin üstüne koymuş dolu gözleriyle yerde otururken ses çıkarmıyordu. Tek beklediği şey hemşirelerden gelecek haberdi.

-

Adam hızla şirketten çıkış yapmaya çalışıyordu. Odasına girip çantasına eşyalarını toplarken korkudan elleri titriyordu. Abisinin kızını vurmuştu ve abisi öğrenirse hiç iyi olmayacaktı.

KİM BİLİR?Where stories live. Discover now