Takeover, vhopekook ✓

4. bölüm: ona güvenmiyorsun

Hoseok büyük demir kapıdan girerken kahve gözlerini etrafta gezdirdi. Gözleri tek bir kişiyi arıyordu.

Biraz ilerde gördü aşık olduğu adamı. Elinde bir kadehle taburede oturuyordu. Kızaran yüzü ve yamuk duruşu sarhoş olduğunu açıkça belli ediyordu. Hoseok adımlarını hızlandırdı tedirginliğini azaltmak için çabalarken.

"Taehyung," sesi her zamanki gibiydi, yumuşak ve sakin. Taehyung kızarmış yüzünü sevgilisine çevirirken yayık bir şekilde gülümsedi.

"Bebeğimm.." sesi de en az tavırları kadar yavaş ve savsaktı. Hoseok sevgilisinin yanındaki tabureye oturdu.

"Burada ne yapıyorsun Taehyung?"

Davranışları o kadar sakin ve kendisi gibiydi ki içinde kopan fırtınaları kimse anlamazdı.

"Ben burada ne yapıyorumm, unuttum" Taehyung bir süre düşündükten sonra devam etti.

"Hah hatırladım. Arkadaşım çağırdı buraya, evet evet arkadaşım çağırmıştı.." dirseğini masaya koyup elini başına yaslarken uyuşukça konuştu. Hoseok başını aşağı yukarı salladı.

"Peki kimdi o arkadaşın?" sabırsızlıkla sevgilisinden bir cevap bekliyordu.

"Onun.. ismi.." gözlerini tavana çevirip düşünmeye başladı.

"Onun.. ismi.. onun ismi KooKoo." deyip ellerini çırpınca Hoseok elini anlına vurdu. Sevgilisi sarhoş olunca bir çocuğa dönüşüyordu.

"Tam ismini söyleyebilir misin, sevgilim?" Taehyung'un dudakları aşağı sarkarken sevgilisine sarıldı.

"Hatırlamıyorum ki Jeongguk'un ismini." bir çocuk gibi mızmızlanırken konuştu. Hoseok aldığı cevapla kaşları çatıldı. Sevgilisinin yüzünü avuçları arasına alıp,

"Peki nerede şimdi Jeongguk?" Taehyung bir süre güldü.

"Sen nereden biliyorsun KooKoo'nun adının Jeongguk olduğunu, yoksa tanıyor musun?" Hoseok bıkkın bir nefes verip sevgilisinin burnunu öptü.

"Evet aşkım, şimdi cevap ver bana hımm?" Taehyung başını aşağı yukarı salladı.

"Gitti KooKoo, birazdan buraya bir atın geleceğini söyleyip gitti. Ama at yok, sen gördün mü?" Hoseok'un yüzü sinirden kızardı. Lanet olası Jeongguk hem kendisiyle dalga geçmiş hem de kandırmıştı.

"Görmedim bebeğim, görmedim." deyip ayağa kalktı.

"Hadi şimdi evine gidelim, tamam mı?" dediğinde Taehyung başını sağa sola salladı, bir bebeğe benziyordu.

"Hoobiii.." Hoseok bıkkın bir nefes verdi bu hitap şeklini tanıyordu. Taehyung kendisinden ne zaman imkansıza yakın bir şey isteyecek olsa böyle seslenirdi.

"Efendim hayatım." Taehyung kare gülümsemesini gösterdi.

"Sevişelim mi?" Tükürüğü boğazında kaldı Hoseok'un. Utançtan kızarırken gözleri büyüdü,

"Bu da nereden çıktı?" Taehyung sanki az önceki soruyu soran o değilmiş gibi masum bir şekilde dudaklarını sarkıttı.

"KooKoo, hiç sevişip sevişmediğimizi sordu. Hayır deyince de bana güldü!" sesi elinden oyuncağı alınmış bir çocuğa benziyordu.

"Sahi biz neden sevişmiyoruz?" Hoseok'un buna henüz verecek bir cevabı yoktu. Karşısındakinin sarhoş olmasına şükretti, ayık olsaydı bu sorudan kaçamayacağını biliyordu.