Takeover, vhopekook ✓

5. bölüm: hiç değişmemişsin..

Hoseok beşinci kez çalan alarmını tekrar kapattı. Uykulu gözlerini tavana çevirirken bıkkın bir nefes verdi. Dün gece Taehyung'u eve bıraktıktan sonra Jeongguk yüzünden uzun bir süre gözüne uyku girmemişti. Çok fazla sorusu vardı ve hepsi durmadan beyninde dönüp duruyordu.

Esneyip ayağa kalktı zaten okula yeterince geç kalmıştı. İlk dersine yetişme ihtimali bile yoktu. Hızla banyoda günlük işlerini tamamlayıp kahvaltı yapmadan üstünü değiştirerek evinden ayrıldı. İkinci dersinden çok devamsızlık yaptığı için yetişmek zorundaydı. Mini Cooper arabasına binip okula doğru sürmeye başladı. Olabilecek en hızlı şekilde ulaşmalıydı.

Okulun yakınlarına park ettiği arabasından inip kampüse doğru ilerlemeye başladı. Bahçe ders vakti olduğundan boştu. Adımlarını neredeyse koşacak kadar hızlandırdı, eğer şansı varsa profesör onu derse kabul ederdi.

Koşar adımlarla sınıfının önüne gelip kapıyı tıklattı.

"Gir," Profesör'ün gür sesi onu germekten başka hiçbir işe yaramamıştı. Yavaşça kapıyı açtı. Profesör'ün çatık kaşlarıyla kendisine baktığını görünce ortamı yumuşatmak için gülümsedi.

"Hocam geç kaldığım için özür dilerim. Trafik vardı da." Profösörleri saygıya takıntılı bir adamdı. En ufak bir saygısızlık yapmak istemezdi, bir kaç yalanında günahı yoktu elbet.

"Demek bu saatte trafik vardı Jung," Hoseok başını salladı.

"Bundan sonra daha iyi bahaneler bulmalısın Hoseok, tekrar olmasın." Hoseok yakalanmanın verdiği gerginlikle hızla başını aşağı yukarı salladı. En azından girmesine izin vermişti.

Gözlerini amfide gezdirdi, sevgilisini en arka sırada görünce hızla yanına oturdu. Taehyung, dün geceden kalma olduğundan yüzü solgundu ve başını sıraya yaslamasına bakılırsa başı ağrıyordu.

"İyi misin?" Sevgilisinin ensesinde ki saçları okşarken kısık sesle konuştu.

"Evet, sadece biraz başım ağrıyor." dedi yanındaki bedene bakarken Taehyung. Hoseok her zaman çantasında taşıdığı ağrı kesiciyi çıkarırken konuştu,

"Yemek yedin mi?" Taehyung başını sallayınca elindeki hapı ona verdi.

"Bunu iç, iyi gelecektir." Taehyung sevgilisinin bu kadar düşünceli olmasına gülümsedi.

"Teşekkürler," hapı şişedeki su yardımıyla yuttuktan sonra konuştu.

"Bu arada umarım seni çok yormamışımdır dün gece, pek bir şey hatırlamıyorum." Yüzünden suçluluğu pek ala okunuyordu.

"Hayır yormadın sadece bara gittiğini benden saklaman beni biraz üzdü." Hoseok'un yüzü gözle görülür şekilde düşmüştü.

"Senden saklamak istemedim Hoseok, benim de haberim yoktu gideceğimden. Jeongguk gece beni aradı. Sevgilisinden ayrılmış, sesi çok kötü geliyordu." Hoseok dişleri arasından güldü.

"Sevgilisinden mi ayrılmış yoksa sevgili avına mı çıkmış?" Kendi kendine fısıldadığı için yanındaki beden duymamıştı kendisini.

"Bana kızmadın değil mi?"

Taehyung, yüzüne yavru köpek ifadesi yerleşirken sordu. Hoseok asla dayanamazdı ki sevgilisine. Gülümseyip başını salladı. Taehyung kare gülümsemesi yüzünde belirirken Hoseok'u sıkı bir şekilde öptü.