28. bölüm: sıcaklıkları birbirine karışırken..

704 36 25
                                    

Hoseok boynunda hissettiği tuhaf hisle gözlerini araladı. Sıcacıktı. Hissettiği şey tam olarak buydu. Bütün bedenini inanılmaz hoş sıcak bir his sarmıştı.

Gözlerini açtığında gördüğü suratla ufakça gülümsedi. O on istediği şeyin bu olduğuna emin olmuştu. Jung Hoseok'un istediği her sabah karşısında Jeongguk'un gülümseyen yüzünü görmek, Taehyung'un sıcak kollarını belinde hissetmekti.

"Günaydın," Jeongguk uzanıp dudağına küçük bir öpücük kondurmadan hemen önce yeni uyanmışlığın verdiği yayvan sesiyle konuştu.

Ancak Hoseok'un istediği sadece küçük bir öpücükten çok daha fazlasıydı. Kendisinden ayrılan bedenin boynundan tutarak tekrardan öpmeye başladı tadına doyamayacağı dudakları.

Başlattığı öpücük gitgide derinleşirken odada ıslak sesler yankılanmaya başlamıştı. Hoseok öptüğü bedenin üst dudağını emerken Jeongguk ise dilini diğerinin alt dudağında gezdiriyordu.

Jeongguk kendisini şevkle öperken enseninde tam olarak saç bitiminde ufak öpücükler hissetti Hoseok. Yüzünde huzurlu bir gülümseme oluştu. Dudaklarını Jeongguk'tan ayırarak Taehyung'a dönüp ufak bir öpücük verdi.

"İkinize de günaydın." dedi hala gülümserken.

"Günaydın." Taehyung'un derin sesi normalden de kalın çıkarken fısıldadı.

İçi içine sığmıyordu, sanki ne yaparsa yapsın bu iki adama doyamazmış gibiydi. Ne zaman onlara böylesine aşık olup böylesine bağlandığını bilmiyordu ancak fena yanıktı sevgililerine.

"Sizi seviyorum.." hiçbir zaman duygularını açıkça ifade eden biri olmamıştı, şimdi de kendini pek ifade edebildiği söylenemezdi ama içinden geliyordu. Onlara sevgisini göstermek, onları aşkına boğmak istiyordu.

İki genç kollarını ortalarındaki adama doladılar gülümseyerek.

"Biz de seni seviyoruz Hoseok, hem de çok." Taehyung anlına bir öpücük konduruken konuştu.

"Seni öylesine seviyoruz ki, bunu açıkça ifade edebilmek mümkün değil. Belki hissettirebiliriz dokunuşlarımızla." Jeongguk koca irislerini önündeki adama çevirdi.

Şimdi tamamlanmışlardı işte. Üç kol birbirine dolanmışken, sıcaklıkları birbirine karışırken ve kalpleri birbirleri için deli gibi atarken onlar tamamlardı artık.

Hoseok hissettiği sıcaklıkla ağlayacağını düşünüyordu. Gözleri hafifçe dolarken sevgililerinden zorlukla ayrıldı.

"Sanırım duş almam gerekiyor.." hızlıca konuşarak kaçarcasına banyoya ilerledi. Arkasındaki iki bedenin kıkırdamalarını net bir şekilde duyuyordu.

Alışık olduğu bir şey değildi bu hissettikleri. Hiçbir zaman sevgiyi bu kadar yoğun hissetmemişti kalbinde. Ne yapacağını bilemiyor eli ayağı birbirine dolanıyordu.

Utanıyordu ve utangaç Hoseok diğer her şeyden daha tatlıydı. Sevgilileri bunun oldukça farkındalardı.

Sıcak ve uzun bir duş aldı, arkasında kendini belli eden bir ağrı vardı. Canı yanıyordu ama pişman değildi. Biliyordu, yine olsa yine yapardı ancak arkasındaki ağrının kendisini zorladığını da inkar etmezdi.

Takeover, vhopekook ✓Where stories live. Discover now