18. bölüm: sadece izin ver

580 51 61
                                    

"Alo sevgilim.." Jeongguk arabayı sürerken telefonunu omzu ile kulağı arasına sıkıştırdı.

"Kook nerelerdesin? Seni çok merak ettim." sevgilisinin sesini işitince yüzünde kendiliğinden bir gülümseme belirdi.

"Şirketteydim hayatım, şimdi geliyorum." dedi.

"Ya demek arabadasın. Çizim dosyam şirkette kalmış, onu benim için getirir misin sevgilim? Seni uğraştırmak istemem ama biliyorsun arabam bozulduğu içi-"

Jeongguk gülümseyerek,

"Tabiki getiririm bebeğim. Telefonumun şarjı bitmek üzere şimdi kapatıyorum. Yarım saat içinde geri dönerim. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum." daha fazlasını duyamadan telefonu kendiliğinden kapandı.

Telefonunu arabanın ön gözüne koyarak gaza bastı. On dakika sonra R&Q şirketinin önündeydi.

Kemerini çözerek daha önce hiç içine girmediği şirkete girdi. Kendi kendine Taehyung'a dosyanın yerini sormadığı için lanet etti. Sadece daha önceki konuşmalarından sondan bir önceki katta olduğunu biliyordu.

Ancak asıl endişesinin onu görmek olduğunu biliyordu. Saat gecenin geç saatleriydi, çıkmış olması gerekirdi ama yine de içinde bir şüphe dalgası vardı.

Asansörle yukarı çıkarken kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Sondan önceki katta duran asansörden inip gözlerini etrafta gezdirdi. Onlarca masa vardı ve hepsinin üzeride de onlarca dosya.. nasıl bu karmaşa içinde bulabilirdi ki o çizimleri?

Üstelik az önce ağladığı için gözleri de yanıyordu. Sıkıntılı bir nefes bırakarak her bir masayı tek tek gezmeye başladı. Daha sonraysa bu yaptığının çok büyük bir saçmalık olduğunu fark ederek durdu.

Bir süre düşündükten sonra en mantıklısının birilerine sormak olduğunu düşündü. Etrafta birileri yoktu bu yüzden odaları gezmeye karar verdi.

İlk olarak sağ tarafında kalan odaları tek tek inceledi ancak birileri yoktu. Ardından sağ tarafında kalan odaları da araştırdı fakat sonuç yine hüzündü.

"Hay sikeyim ya!" kimsenin olmadığı düşüncesiyle bağırarak karşısındaki masayı tekmeledi.

"Biri mi var?" duyduğu erkek sesiyle gözlerini etrafta gezdirdi. Tanıdıktı.

Hoseok'un sesi kulaklarına ulaşınca hızla herhangi bir odaya saklandı. Onu görmek istemiyordu. Adım sesleri kapının dibine kadar yaklaştığında en ufak bir ses çıkmaması adına nefesini tuttu.

Adım sesleri uzaklaşınca tuttuğu nefesi serbest bıraktı. Bir süre kapıyı dinleyip ses gelip gelmediğini kontrol etti. Tehlikeli bir ses işitmeyince yavaşça kapıyı açarak odadan çıktı. Sağ tarafına dönüp yürüyecekken aniden karşısında dikilen bedenle yerinde zıpladı.

"Odamda ne arıyorsun Jeon?" dediğinde sertçe dilini ısırdı.

"H-hiçbir şey." sebebini bilmediği bir şekilde telaşlanmıştı. Hoseok kollarını birbirine bağlayarak tek kaşını kaldırdı.

"Hiçbir şey öyle mi?" Jeongguk kendinden emin bir şekilde başını salladığında göz devirdi.

"Bir aptal gibi davranmayı kes Jeon. Ne aradığını söyle ve sana yardım edeyim."

Takeover, vhopekook ✓Where stories live. Discover now