14. bölüm: oysa eskiden

535 46 28
                                    


Taehyung elindeki kalemi masaya bırakarak bıkkın bir nefes verdi.

Ne yaparsa yapsın çizimine bir türlü odaklanamıyordu. Gözleri sürekli kapıdaydı.

Lanet etti kendine onu beklediği için. Elbette farkındaydı gözlerinin Hoseok'u aradığının. Ama neden?

Aylar önce kendi isteğiyle bırakmıştı onu. Monotonlaşmaya başlayan ilişkilerinden sıkıldığına karar vermiş, beklenmedik bir anda hayatına giren Jeongguk'un rüzgarına kapılmıştı.

Kararından çok emindi ama şimdi ne oluyordu kendisine? Neden merakla içeri girecek olan bedeni bekliyordu?

Belki de sadece bir meraktı. Merak ediyordu Hoseok'a ne olduğunu.

Yedi ayda çokça değiştiği barizdi. Ama nasıl? Neler yaşamıştı da böylesine farklı birine dönüşmüştü?

Kişiliğinin yanında bir de işinde nasıl böylesine geliştiği konusu vardı.

Evet, yedi ay bir insanı iyi veya kötü değiştirebilirdi ama işine yeni başlamış olan bir tasarımcının müdür olmasına yetecek kadar değil. Yedi ay, bir kariyer için çok kısa bir süreydi.

Hoseok nasıl olmuştu da bu kadar güçlenmişti?

Diğer çalışanların senkronize olarak başını kapıya çevirmesiyle tekrardan kapıyla buluştu irisleri.

O gelmişti.

Yüzünde nazik ancak güçlü bir gülümsemeyle, dik omuzlarıyla ve etrafa yaydığı yıkıcı enerjiyle o, içeri girmişti.

Tüm gözlerin üzerinde olmasından rahatsızmış gibi değildi oysa eskiden biri kendisine bakınca utanıp başını eğerdi, diye geçirdi içinden Taehyung.

Büyük ve hızlı adımlarla yürürken kendisine selam veren çalışanlara aynı şekilde selam verip odasına doğru ilerledi.

Kapısını açıp içeri gireceği esnada gördü kendisine put gibi bakan eski sevgilisini Hoseok. Ancak bu hiç de umrunda değil gibiydi.

Taehyung'a bakarken hiçbir mimiği oynamamıştı, bu kırıcıydı diğeri için. En azından kızgın da olsa bir ifade beklerdi Taehyung. Kızmasına bile razıyken diğeri ona bir yabancı gibi davranıp hiç kendisine dikkat etmeden odasına girmişti.

Bir süre kapalı kapıyı izledi Taehyung. Ne olmuştu az önce?

Gözlerini zorlukla kapıdan ayırıp etrafına bakındı, herkes mutluydu. Jung Hoseok, şirketi bile değiştirmişti. Sanki o gelince sıkıcı olan ofise bir enerji yayılmıştı. Üstelik bir şey yapmamasına rağmen.

Başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Yanlıştı, onun gelmesi çok yanlıştı. Yoluna girmeye başlayan düzeni altüst olacaktı.

Jung Hoseok, duygularını değiştirebilme gibi güçlü bir özelliğe sahipken onun burada olması, canlı bir bombayla yan yana durmak gibi bir şeydi.

Sıklaşan nefeslerini düzene sokarak önündeki beyaz sayfaya döndü. İşini yapıp gitmesi gereken konular vardı.

Henüz yeni başladığı ayakkabı çiziminde göz gezdirdi, yeterliydi. Bugünlük evine dönebilmesi için yeterli bir çizimdi. Pek bir olayı yoktu ama iyiydi işte.

Çizimini özenle dosyaya koyarak yan masadaki Seulgi'nin yanına ilerledi.

"Seulgi, benim için bunu Bay Jung'a verir misin?" diye rica etti.

Takeover, vhopekook ✓Where stories live. Discover now