15. bölüm: bana gelmesini engellemem

523 46 27
                                    

Taehyung elindeki kalemi sertçe masaya fırlattı. Saat neredeyse sekize geliyordu, hava kararmıştı ama hala lanet bir çizimle uğraşıyor olması sinirden ağlamak istemesine sebep oluyordu.

Dolan gözlerini Hoseok'un kapısına çevirdi, o da hala odasından çıkmamıştı oysa bütün şirket çoktan evlerine dağılmıştı bile.

Beni bekliyor, diye düşündü Taehyung.

Kalem tutmaktan uyuşan ellerini ovarken çalan telefonla masanın üzerindeki telefonu eline aldı. Jeongguk.

Jeongguk arıyordu, gülümseyerek aramayı yanıtladı.

"Alo Taehyung, iyi misin? Bir sorun mu var, neden geç kaldın?"

Taehyung sevgilisinin sesini duyunca gelen huzurla gözlerini kapatıp arkasına yaslandı. Derin bir nefes verirken,

"Bir sorun yok Kook. Hala şirketteyim"

"Neden? İşten normalde bu kadar geç çıkmazdın." bıkkınlıkla soludu Taehyung.

"Evet çıkmazdım, ama o eskidendi. Hoseok izin vermiyor, yaptığım çizim onu tatmin etmedi.." yüzünü görmese de sevgilisinin sinirden kızardığını hissedebiliyordu Taehyung.

"Sana demiştim Tae, işten ayrılmalısın. O adamla aynı ortamda olman-" Taehyung sözünü böldü.

"Bunu konuşmuştuk Kook, işten asla ayrılamam. Bu şirkete girebilmek için ne kadar çalıştığımı biliyorsun. Şimdi o geldi diye hayalimden vazgeçemem."

"Biliyorum ama yine de korkuyorum, onun yanında çalışmandan hiç mutlu değilim. O yüzden şimdi yanına geliyorum." Taehyung telaşla elini sağa sola salladı.

"Hayır Jeongguk, bunu yapm-" ancak sözünü tamamlayamadan telefon yüzüne kapandı.

Elini anlına vurarak gözlerini kapattı. Jeongguk kesinlikle gelip olay çıkartacaktı. Taehyung bunu bilebilecek kadar tanımıştı sevgilisini.

Oysa dün gece bunu uzunca konuşmuşlardı. Jeongguk, Taehyung'un işten çıkmasını söylemiş, Taehyung'sa ayrılmamada ısrarcı olmuştu.

Taehyung dün gece konuşarak bir sonuca vardıklarını düşünmüştü, ama yanıldığını anlaması uzun sürmemişti. Sevgilisi onu anlamıyordu ya da anlamamak için kendini zorluyordu. Bilmiyordu.

Aklı karışmıştı Taehyung'un, kararsızdı. Evet, işinden ayrılamazdı ama onu hergün görmeye nasıl katlanırdı? Onu görünce içine yayılan acı verici hisleri nasıl görmezden gelirdi?

Hoseok yakıyordu, gerçek anlamda yakıyordu. Geri dönerek sınırları zorluyordu. Bunu neden yaptığı bir muamma iken, Taehyung'un üzerindeki etkisi can alıcıydı.

Bir kaç dakika sonra giriş kapısında görünen bedenle ayağa kalktı. Jeongguk burnundan soluyarak hızlı ve sert adımlarla içeri girdi ki bu siniri bu hiç iyiye işaret değildi.

Ayağa kalkarak sevgilisinin önüne geçmeye çalıştı Taehyung.

"Sevgilim lütfen sakin ol." diye yalvardı. Ancak Jeongguk onu dinlemeden yürümeye devam etti.

"Jeongguk, dur lütfen." deyip elini omzuna atınca sonunda durdu diğeri.

"Nasıl durayım Tae? Görmüyor musun, belli ki seni benden almak için gelmiş. Nasıl sakin durayım?" diye çıkıştı.

"Ortada daha bir şey yokken nasıl onu kolayca suçlayabilirsin? Lütfen Jeongguk, bir sorun çıkarma. Lütfen."

Jeongguk ne olursa olsun sevgilisine kıyamazdı. Taehyung gözlerine yalvarırcasına bakarken onu kıramazdı. Bakışları yumuşarken elini sevgilisinin yanağına koydu.

Takeover, vhopekook ✓Where stories live. Discover now