9. BÖLÜM ~İLK DERS~

150 139 11
                                    


"Evet ben..." Halâ sırıtıyordu.

Aynı okulda okuduğumuz yetmiyormuş gibi bide aynı sınıftaymıydık?

Yok! be! ben yanlış görüyor olmalıyım. evet yanlış görüyorum
Gözlerimi ard arda kırpıştırıp yanlış görmeyi umut ederek tekrardan gözlerimi açarak arasa baktım. İnanamıyorum ya gerçekten kamera şakası falan olmalı.
Ne diyorsun iç sesim sınıfta kamara şakasımı olur!
Ah ben iyice kafayı yedim. ben iyi değilim bu aptal beyinliyi gördüğüm günden beridir iyi değilim...

"Ne oluyor orda? kızım sırana geçermisin, dersteyiz."

Hocanın sesiyle kendime gelip bakışlarımı onun üzerinden çektim .
Gülüm yanıma dikilmiş sırama geçmemi beklerken .yavaş adımlarla cam kenarında olan sırama geçip oturdum . Gülümde yanıma oturup dersi dinlemeye devam etti hoca arkasını dönük bir şekilde tahtaya birşeyler yazarken bunu fırsat bilip sınıfı baştan aşağıya süzmeye başladım.

Öğrencilerden bazıları dersi dinlerken, bazıları ise önlerinde olan kağıtlara birşeyler yazıp birbirlerine gönderiş yapıyorlardı. Kim bilir kimin hakkında dedi kodu yapıyorlardı.
Belkide benim hakkımda dedi kodu yapıyorlardır.

Ah sanki çokta umrumda...

Bakışlarım Arasın önündeki sıraya kaydı arkadaşlarıda bu sınıftaydı Ferit Arasın yanına otururken Azer ve adını bilmediğim odunsa ön sırada oturuyorlardı.

Odun dediğime bakmayın tam bir duvar çocuk. bir kere bile güldüğünü görmedim gerçi Arasında pek fazla güldüğünü görmemiştim.
Sanki ben çok gülüyorum da gelmişim onların yüz ifadelerini sorguluyorum bırakın gülmeyi sırıtmayı bile pek beceremiyorum. Tabi ailem hariç, ancak güvendiğim sevdiğim ailemin yanında kendim oluyordum onlardan başka biri beni güldüremezdi .
Ailemin yanındayken mutsuz olmak imkansız gibi bir şeydi benim için ....

***********

Teneffüs zili çalınca sınıf yavaştan boşalmaya başladı nerdeyse dersi hiç dinlememiştim. öğrendiğim tek birşey vardı oda bayan demodenin kimya öğretmeni olmasıydı .

Yare "kızlar..... ben çok açım hadi kantine gidip birşeyler atıştıralım"

Deyip sarıya kaçan örgülü saçlarını at kuyruğu yapıp ayağa kalkmasıyla bakışlarımı camdan dışarıya vererek konuştum.

"Siz gidin zaten benim için kahvaltıda etmediniz."

Gülüm kolumu ovaladığında bakışlarımı dışardaki manzaradan alıp Gülüme verdim.

Gülüm " Biz ne demiştik kanka, birimiz hepimiz hepimiz birimiz için öyle değilmi . hadi şimdi yaremin dediğini yapıp kantine gidelim ve birşeyler atıştıralım."

Kardeşlerime büyük bir minnetle gülümsedim.

"Ben aç değilim, siz gidin. Benimde bahçede küçük bir işim var, anlarsınız."

Deyip kızlara göz kırptım kızlar beni anlamış olacaklarki olumlu anlamda başlarını sallayıp sınıfın kapısına doğru yöneldier.

Kızlar sınıftan çıktıklarında oturduğum yerden doğrulup ceketimi üzerime geçirdim. Bir taraftan ceketimi giyerken bir taraftan Aras ve çetesine kaçamak bir bakış attım, aralarında birşeyler konuşup derin bir sohbete dalmışlardı . Zamanın tükendiğine kanat getirerek sıranın üzerinde olan telefonunumuda alıp sınıfın kapısına yöneldim. lakin 2 zibidinin beni durdurmasıyla o kapının diğer tarafına geçmedim.

Sarışın çocuk bileğimden tutmuş beni durdurmuştu. Salakmıdır nedir ya aptal şey. Bileğimi kendime çekerek o pis parmaklarından kurtarmaya çalıştım .

BENİ KENDİNDEN KURTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin