33. BÖLÜM ~SEZON FİNALİ~

25 12 11
                                    

Yeni umutlar sizlerle olsun. Güzel günler hep var olsun.
🧚İyi okumalar dilerim güzel kalpli okurlarım 🧚

'seni mutlu görmek... Beni yaşatıyor...'

🩹

Ellerimi örten kemiksi ellerine baktım. Sanki hiç bir zaman bırakmayacakmış gibi sımsıkı kavramıştı küçük ellerimi. Teması, dokunuşu insana güven veriyordu. Onun yanındayken kendimi inanılmaz derecede mutlu ve güvende his ediyordum. Ve şunu da biliyordum ki bu çocuk benim kalbime iyi geliyordu.

"Geldik." Dedi, pürüzsüz sesi. Heyecandan kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başladı. Elimi Aras'ın elinden çektim ve hemen
Gözümü örten siyah kumaşa dokundum.

"Çıkara bilir miyim artık?" Diye sordum sabırsız'ca.

Nefesini boynumda his ettiğim Aras, bana cevap vermek yerine arkama geçti ve bağladığı kumaşın düğümlerini çözmeye çalıştı. Heyecandan yerimden duramıyor'dum içim içime sığmıyor'du.
Gözlerimi örten kumaş, görüş açımdan çekildiği an kısılmış gözlerimi aralayıp hayranlıkla etrafımı incelemeye başladım.

Burnuma derin bir nefes çektim.

Her yer yeşillerle çevrelenmiş, kuşların cıvıltıları, kelebeklerin üzerimizde uyuşması... tamda doğanın nasıl bir şey olduğunu anlatıyordu. Burası muhteşem bir yerdi, hele ki biraz ileride duran göl yokmu; muazzam bir görünümü vardı.

Başımı arkaya doğru attığım an başım Aras'ın omuzuna yerleşti. gözlerimi yumdum ve huzur dolu bir nefes içime çektim. Yüzümde garip bir gülüş vardı. Sanki ailesiyle beraber pikniğe gelmiş Gücük bir kız gibiydim.

Sakallı yanağı yanağımdan ayrıldı. Kaslı kollarıyla belimi nazik bir şekilde kavrayıp arkadan bana sarıldı. Ellerim karnımın üzerinde duran kemiksi ellerini örttü. Yüzümü ona çevirip,

"Burası çok güzel Aras, huzurun kaynağı gibi birşey..." Dedim. Aslında burayı ona nasıl beğendiğini ona anlatmak için kocaman bir cümle kurmam gerekti fakat öyle heyecanlı öyle mutluydum ki. Anlatmak bir yana konuşamıyorum bile zaten Aras'ın yüzündeki gülüş benim ne kadar mutlu olduğumu anladığını belli ediyordu.

Başımı tekrar muhteşem manzaraya çevirdiğimde yanağımda aniden Aras'ın ılık bir o kadar kıvrımlı dudaklarını his ettim.

"Seni mutlu görmek... beni yaşatıyor..."

Gülümsedim. Kolları arasında dönüp bedenimi ona çevirdim. Ellerimi kaldırıp iki yandan ensesinde birleştirdim.

"Bana mutlu gelen tek şey sensin Aras. Beni varlığınla mutlu eden tek şeysin, kehribarlarını görmek beni mutlu ediyor, dudağının kenarında duran tebessüm de beni mutlu ediyor... Bilmiyorum işte? Beni mutlu eden tek kişi sensin. Düşünüyorum da, aylar önce hala Sivas'ta iken ben gülümsemeyi bile bilmiyordum..."

Konuşmaya devam ediyordum fakat dudaklarımın üzerinde his ettiğim baskı susmam için yeterli bir nedendi. Sıcak dudakları dudağıma her temas ettiğinde vücudumda oluşan titremeye engel olamıyordum. Üst dudağımı dudaklarının arasına almış iştahla emiyordu. Lakin şevkle karşılık vermeden geri çekildi. Gözleri yüzümün her tarafını şevkle inceledi. Ardından sesli bir şekilde yutkundu.

BENİ KENDİNDEN KURTARWhere stories live. Discover now