15. BÖLÜM "YAPMA..."

103 89 24
                                    


Mavi gözleri üzerimde bir saniyeliğine bile ayırmadan beni izlerken Kerem hocanın Azat'ta doğru konuşmasıyla bakışımı onun üzerinden çekip bir anlığına Aras'a verdim. Hiç şaşırmamışa benzemiyordu kaşlarını çatmış Azat'tı izlerken aklıma sabah Yarenin dedikleri geldi Azat Arasın ezelî düşmanıymış. zaten Arasın delici bakışlarından bunu anlamak zor değildi .
Bildiğin bakışlarıyla nefret kosuyordu ....

Kerem hoca.

"Azat. Yeni gelen arkadaşın Gecenin yanına geç. Bugün gurup çalışması yapacağız. Bu arada bir daha derse vaktinde gelsen sevinirim."

Hoca o kadar nazik konuşmuştuki sanki özenle tüm kelimeleri cımbızla çeker gibiydi. Bu durum dan çıkardığım tek şey öğretmenlerin bile Azat' tan korkmalarıydı.

Azat hocayı hiç takmadan sesli adımlarla bana doğru gelip yanıma oturdu
Bu durum benim için aşırı derecede rahatsız ediciydi . Lakin elimden hiç birşey gelmiyordu.
Bırakın onunla grup çalışması yapmak yanında bile oturmak istemiyordum .

"Tekrardan karşılaşmamız nede güzel Gece."

Demesiyle başımı beni inceleyen yüzüne çevirdim. Ne yani gecenin o zifiri karanlığına rağmen beni tnımışmıydı.

"Her neyse konumuz neydi?"

Dediğinde daldığım düşünceler arasından dudaklarımdan .

"Ne." inası çıktı .

Azat bu halime sırıtır gibi oldu fakat sanyeler geçmeden eski haline bürünüp.

"Diyorumki. Gurup çalışması yapmamız için konuyo öğrenmem gerekiyor."

Onun bu sorusunu yeni yeni kavradım. Onunla konuşmak gibi bir zahmete girmeyip, tahtada yazılan konuyu gösterdim bu sırada Azat gözleriyle işaret yaptığım yere bakıp yazılan konuyu fısıltı bir şekilde okudu.

"Gelecekte kendinizi nerde görmek istersiniz?"

Soruyu okuduktan sonra dolgun ve sert görünen dudaklarını büzdü.
Bu hali ona çekicilik katarken üzerimde olan kehribar gözleri his ediyordum. Bu hisin gerçeklik seviyesini ölçmek istercesine Aras'ın Aylin'le oturduğu sıraya baktım . Aylin hayranlıkla Aras'ı incelerken Aras ise öfkeyle bizim oturduğumuz sıraya en öfkeli haliyle bakıyordu. Burdan bile sıkılan dişlerini çenesinde seğrilen kaslardan anlaya biliyordum. Yumruk yaptığı elleri ise eklemlerinin en beyaz şekline bürünmesinne vesile olmuştu. Sonunda gözlerim kehribarlarına kesişirken içimde anlayamadığım bir titreme oluştu. Kehribarları öfkeyle parlarken zorlada olsa bakışlarını ondan çekip Azat'a verdim.

"Hadi başlayalım."

Dediğinde sesindeki tiz daha önce nadiren duyduğum ses tonlarından olduğunu yeni anlıyordum.

"Hadi kızım ne duruyorsun yapalım şu lanet olasacağı etkinliği."

Bu uyarısıyla kaşlarımı cattım. Uyarı değilde daha çok emir verir gibi olmuştu.

Ona ters bir bakış attıktan sonra elime kalemimi alıp.

"Azat kırımlı. Gelecekte kendini nerde görmek istersin?"

Sorusunu ilettiğimde. Cevap gelmedi . Cevap vermesinin nedenini anlamak için başımı ona çevirdim yeşil harelerini kırpmadan beni izliyordu lakin bu sefer gözlerinde adını koyamadığım bir duygu vardı. Neden aniden böyle olduğunu garip bulsamda bozuntuya vermeyip. Az önce sorduğum Soruyu tekrarlattım.

"Azat. Gelecekte kendini nerde görmek istersin?"

Sorduğum soruyu yeni anlamış olacak ki diliyle dudağını ıslatıp bana baktı.
İki ellini birbirine geçirip sıranın üzerine yaslayarak .

BENİ KENDİNDEN KURTARWhere stories live. Discover now