19. BÖLÜM ~AYRILIK... ~

59 49 66
                                    

Okulun geniş koridor'unda yürüyerek sınıfıma ilerlerken iki gün öncesini halâ düşünüyordum. Partinin olduğu günden bu yana Aras bir türlü aklımdan çıkmıyordu . Onunla yaşadıklarımız normal boyutta şeyler değildi. Bir anlık olmuştu herşey, pişmanmıydım? Zere pişmanlık duymuyorum ilk defa öyle bir duygu yaşamıştım tarif edilemeyecek bir duyguydu mutluluk, huzur ve bir çok duyguyu aynı anda yaşamıştım.

Yüzüme engeleyemediğim bir gülüş hakim alınca daha fazla o günü düşünmeyi bırakıp sınıfına giriş yaptım. Sınıfı boş görünce şaşırmıştım lakin ne zaman sınıfa geldiğimde illaki bir kaç öğrenci oluyordu ama şuanda benden başka kimsecikler yoktu. Nerde olabilirlerdi ki? okula gelince de sınıfından hiç bir arkadaşımla göz göze bile gelmemiştim bırakın sınıf arkadaşlarımı kardeşlerimi bile görmemiştim. nerdeydiler bunlar?

Bir kaç Saniye öylece düşündükten sonra haftanın ilk günü dersimizin müzik olduğunu hatırladım. Salak aklım bugün okula geç geldiğimden dolayı müzik dersini kaçırmıştım yada kaçırmak üzereydim. Kolumdaki saate baktığımda hala dersin bitişine 15 dakika kaldığını gördüm ah kahretsin! derslerimi aksakmaktan herzaman nefret etmişimdir ama ne yapayım elimde olmadan uykunun güzel kollarından ayrılamamıştım.

Arkamı dönüp sınıftan çıkacaktım ki karşımda Aylin'le Özgeyi görmem aynı anda oldu. Bunların şuan derste olmaları gerekmiyormuydu? Bananeki onlardan şuan yetişmem gereken bir ders vardı ve zamanım gittikçe daralıyordu. Onları umursamadan sınıftan çıkmak için bir adım atıp hamle yapmamla önümü kesmesi bir oldu.

Bu gerizekalı' nın benimle derdi neydi?

"Çekil önümden Aylin!"

Sesim düşündüğümde de öfkeli çıkmıştı. Bu kızı gördüğüm andan biri bana oldukça itici geliyordu ve bu her seferinde öfkemi dahada kabartıyordu.

Aylin ateş saçan gözleriyle bir adım atıp işaret parmağını bana doğru sallamaya başladı.

"Seni pis sürtük! Hepsi senin .. senin yüzünden oldu senin yüzünden.... Seni doğduğuna pişman edeceğim."

"Aylin gerçekten ne saçmalıyorsun anlamıyorum, ilgilenmiyorum da çekil önümden dedim! sinirlerimle oynama artık!"

Aylin çıldırmış gibiydi. onun bu hale gelmesinin sebebini bir an merak etsemde ilgilenmeme kararı aldım ve tekrardan sınıftan çıkmak için öne doğru bir adım attım.

Fakat Aylin bu sefer kolumdan tutarak gitmemi yine engelemişti.

"Nereye kaçıyorsun! çıngıraklı yılan!"

"Kızım bak son kez söylüyorum bırak kolumu!"

Artık sinirim zirve yapmıştı ve ben öfkemi kontrol etmekte artık zorlanıyordum.

"Gece Aktaş senden korkmuyorum heleki bu günden sonra hiç korkmuyorum. Sen benim sevgilimi elimden almanın bedelini ödeyeceksin anladınmı?"

Ne! sevgilisini benmi elinden almışım? Aras'tanmı bahs ediyordu? Bu salak ne saçmalıyordu gerçekten aklım alak bullak olmuştu artık.

"Aylin ne saçmalıyorsun?"

Aylin sorumla beraber kolumu hiddetle bıraktı. Kudurmuş gibiydi ağlamaktan gözleri şişmiş yüzü kireç kesilmişti. Bir an acımıştım...

"Nemi saçmalıyorum? Ben söyleyeyim Aktaş. Dün gece yarısı Aras kapıma dayanıp benden ayrılmak istediğini söyledi. Biliyormusun 3 yıllık ilişkimizi senin gibi bir sürtük yüzünden bitirdi."

"Üzüldüm senin adına. yazık olmuş, fakat ben ne alaka? Neden benim yüzümden ayrıldınız orasını anlamadım Aylinciğim."

Aylin bir taraftan ağlarken bir taraftan cümlemle beraber gülmeye başladı tabi bu gülüş normal boyutta bir gülüş değildi tamamen gizleyemediği öfkesiydi.

BENİ KENDİNDEN KURTARWhere stories live. Discover now