21. BÖLÜM ~KATİL~

49 42 63
                                    

Ayak parmaklarımdan saç diplerime kadar his ettiğim soğuk havayla titremeye devam ediyordum. Pikemi iyice kendime sarıp hafiften gözlerimi aralamaya çalıştım. Ocak ayının son haftası olduğuna rağmen havalarda değişiklik olmuyor aksine dahada soğuk bir hal alıyordu ve bu durum beni iyice kasıyordu.

Odamdaki peteğin yandığını kontrol etmek için yatağımdan doğrulup bacaklarımı yataktan sarktım. Kahretsin! şimdi anlıyordum odamın neden bu denli soğuk olduğunu. Odamın penceresi sonuna kadar açılmış Aydın'ın kasvetli soğuk havasını odama dolup üşümem için akın ediyordu. ağır adımlarla pencereye doğru adımladım bir taraftan kolumdaki saate bakınca saat 07:32'yi gösterdiğini gördüm. Okulun başlamasına halâ bir buçuk saat vardı nerdeyse.

Elimi pencerenin koluna atıp pencereyi kapattım. Odamın bir buz dolabından hiç bir farkı yoktu soğuk hava odamdaki petekleri bile etkisiz hale getirmişti sanki. Nasıl bu kadar dikkatsiz olurum da peneceremi açık unuturum halâ aklım almıyordu.
Aslında pencereyi kapatığımı hatırlıyorum lakin dün eve geldiğimde o kadar dalgındımki emin konuşmak istemiyordum. Bu olayı düşünmeyi bırakıp banyoya gitmek için arkamı döndüm fakat arkamı döndüğümde pencerenin koluna asılı olan bilekliği yeni fark etmiştim emin olmak için tekrar arkamı dönüp pencerenin koluna asılı olan bilekliği avucumun arasına aldım.

Bu bilekliği daha önce birinin bileğinde gördüğüme emindim. Çok tanıdık geliyordu biraz dahada bilekliği inceleyip hatırlamaya çalıştım. Bütün odağımı bilekliğe vermiş düşünüyordum...

Bileklik siyah zincirden oluşmuş üzerinde ise bıçak aksasuarı vardı.
Bu.... bu bilekliği parti gününde görmüştüm evet bu bilekliği Arasın bileğinde gördüğüme emindim...

Yoksa Aras dün gece odamamı girmişti? Hemde penceremden. İnanamıyorum Aras odama kadar girmiş ve benim ruhum bile onun varlığını his etmemişti. Acaba odama girip ne yapmıştı? Yada ne amaçla girmişti? Hassiktir beynim yine karma karışık bir hal almıştı. Bunu bugün onunla konuşmam gerekiyordu onu bulduğum İlk anda Aras'la konuşmalıydım.

🕰️

Banyodan çıktıktan sonra üniformalarımı üzerime geçirdim şuan boy aynasının önünde kıravatımı düzeltiyorum. Kıravatımı düzeltip sırt çantamı elime aldığımda telefonuma gelen bildirim sesiyle yatağıma eğilip gri çarşafın üzerinde duran telefonumu alıp gelen bildirime baktım.

Hass***! Gelen bildirim Azat belasına aitti. Ben ne yapacaktım şimdi bu beni hep böyle rahatsız'mı edecekti? Bildirime basıp gelen mesajı bıkkınlıkla okudum.

Gönderen: 05.......

'hazırlan aşağıda seni bekliyorum.'

Okuduğum yazıyla dişlerimi sıktım. İyice abartıyordu! Ve bu benim sinirlerimin bozulmasına yeterli oluyordu.

Elimi kılavyenin tuşlarına gezdirip sinirden titreyen parmaklarımla aklımdaki düşünceyi kelimelere döktüm.

'ne saçmalıyorsun? ben kendim okula girebilirim. Benden söylemesi! bence hiç boşuna bekleme ve defol git evimin önünden!'

Gönder tuşuna basarak mesajı Azat'a ilettim.
Sinirden sol ayağımla yerde ritim tutarken bir taraftan tırnağımı yokluyordum.

Tekrardan bildirim sesi gelince ağlama hisi tüm bedenimi ele geçirdi. Evet ağlamak istiyordum ama hüzünden değil mutluluktan da değil tanmamen bedenimi ve zihnimi hüküm alan öfkemden dolayı ağlamak istiyordum.

Gönderen: 05.......

' kızım benim sinirlerimle oynama! in aşağıya. yok inatla 'gelmiyorum' değecek isen bir zat oraya gelir seni kucaklayıp çıkarırım anladınmı? ve emin ol bunu yaparım! şimdi işleri zorlaştırmadan in aşağıya SEVGİLİM.'

BENİ KENDİNDEN KURTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin