11. BÖLÜM~ KEHRİBAR GÖZLÜ ~

143 136 5
                                    


Gülüm. "Gece konuşmamız gereken bir konu var. gelir misin?"

Deyip ağır adımlarla çardaktan uzaklaştığı zaman oturduğum yerden doğrulup arkasından ilerledim.
Gözden uzak bir baş köşeye geçtiğimizde Gülüm alt dudağını durmadan kemirip, işaret parmağına sürdüğü kırmızı ojeyide bir diğer işaret parmağıyla söküp temizliyordu. Onun bu hali beni endişelendirirken daha fazla dayanamayıp önüne geçtim ve teselli edercesine elimi omuzuna artıp omuzunu dostane bir şekilde sıvazladım.

"Sakin ol kanka. endişelenecek bir durum yok ortada."

Dememle gülüm derin bir nefes alıp tekrardan dolgun dudaklarının arasından ağır ağır dışarıya üfledi .

"O burda Gece! Nasıl sakin olayım. Ya gidip polise seni ihbar ederse ne olacak o zaman?"

Sesi epey endişeli çıkmıştı. Kollarımı göğüsümde birleştirip tekrardan kuyu kahve gözlerimi o pis sapığın üzerine kenetlendirdim. Görüş açımı bozmadan .

"Tamam önce sakin ol Gülüm. Bana hiç birşey yapamaz ne polise gide bilir nede bir başka birşey yapabilir."

Gülüm kendimden emin bir şekilde kurduğum bu cümleye pek tatmin olmamışcasına önüme geçip dikkatimi kendisine çekerken dolgun dudaklarını tekrardan araladı.

"Nasıl bu kadar emin ola biliyorsun? gerçekten anlayamıyorum seni."

Sesindeki endişe içeren ton biraz bile azalmamıştı.
İşte yine aramızdaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bana göstermişlerdi . benim için endişelenip başıma bela almamdan korkuyorlardı. Evet korkuyorlardı bu kelimeyi kardeşlerim adına çok az kullanırdım. çünkü biliyordum onlarında benim gibi çok az korktukları şeyler olurdu. Bunlardan biride sevdiklerini kaybetme korkusuydu. Elbet bende korkuyordum had'da ve had'da çok korkuyordum onları kaybetme düşüncesi beni inanılmaz bir boşluğa sürüklüyordu onlar, benim bu hayattaki tek ailemi .

Göğüsümde birleştirdiğim kollarımı aşağıya sarkıp serbest bıraktıktan sonra. Tekrardan kardeşime dönüp.

"Sen kızların yanına git. ben onunla konuşup durumu hal edeceğim."

"Ama Gece..."

Demişti ki kurmak üzere olduğu cümlesini yarıda kesip.

"Hadi dostum, dediğimi yap ve kızların yanına git." Dedim.

Söylemek istediği pek çok şeyi varmış gibi bakan gözleri ağır bir şekilde çardakta oturan kızlara kaydı tabi kızlar tek orda değildi az önce sigaramı dudaklarımın aynasından çekip alan ve sosyapat tayfasıyla oturan Aras' da ordaydı. hepsinin bakışları bizim üzerimizdeyken bir an gerildim sanki. bu gerilme kızlardan yada sosyapat tayfadan dolayı değildi tamamen Arasın kehribar gözlerinden sıçrayan alevlerden dolayı geriliyordum.

ah ne saçmalıyorum ben. Hayır gerildiğim falan yok hem neden o salak beni gersinki? Ah saçmala Gece saçmala! uğraşmam gereken tonlarca şeyin arasında saçmala aferin böyle devam kızm. Böyle devam etki bok bataklığından çıkamayasın emi!

"Tamam gidiyorum ama dikkat et ve ne konuşacaksan hızlı ol ve hemen geri dön. seni çardaktan izliyor olacağız."

'seni çardaktan izliyor olacağız ' cümlesi karşısında

Dev bir kamyonete çarpmış gibi oldum . Gülüm bu cümleyi kendisi ve kızlar adıma kurduğunu biliyordum ama farkında değilki kehribar irislere sahip olan kişinin de bizi izleyeceğini.

Gülüm ağır adımlarıyla yanımdan ayrılıp çardağa yönelince dikkatimi bu sefer tamamen o pic kurusuna verdim .

Her zaman olduğu gibi ağır ve sert adımlarımı asfalt yola birleştirrirken başında şarap şişesini patlattığım kişiye doğru ilerledim dün gece yaşadığım olay bir an zihnimde canlandı .

BENİ KENDİNDEN KURTARTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon