Bölüm27 Yeni Bir Yüz

1.7K 206 49
                                    

Bu sefer gözleri bağlı içeri giren kişiyi tanımıyordum.

Biraz daha dikkatli bakmaya karar verdim.

Beyaz saç... Hmm dur bu özelliği bir yerden hatırlıyorum!

Bu, bu rakip bilgi loncasının lideri!

Gözlerini açtıklarında sırıtarak konuştum.

-Bir bilgi loncası sahibi diğerine geliyor? Acaba kendileri ne isterler?

Onu tanımama çok şaşırmış görünmüyordu.

Bunun yerine o da dudaklarına bir gülümseme yerleştirdi. Ama bu gülümseme onu daha uzak gösteriyordu.

-İlk bakışta beni tanıdın tam da yüceltilen dedikodulardaki gibi. Neden bana neden geldiğimi tahmin etmiyorsun?

-Neden olmasın ama ücrete tabi mi?

Sorum üzerine dondu.

-Yani bir soruya cevap verdiğim için ücret almam gerekir değil mi?

Bana boş gözlerle bakmaya devam etti ve sonunda kahkahayı patlattı.

-Peki ödeyeceğim.

Hadi ama herkes ekmeğinde gülmeye gerek var mı?

-Öyleyse söylüyorum. Test etmeye geldin. Gerçekten rakibiniz olup olamayacağımızı ya da ne kadar güce sahip olduğumuzu merak ettin.

-Haklısın ama cevap zaten açıktı.

Muhtemelen imparatorluk ailesindeki ajanlarından şifreyi öğrendi.

-Peki sevgili yüksek seviyeli müşteri, ne öğrenmek istiyorsun?

-Bana Lucius diyin lütfen. Öğrenmek istediğim şey gelecekte olacak şeyleri nasıl tahmin ettiğin.

-Bunu söylemeyeceğimi biliyorsunuz.

-Peki ya size yüklü miktarda para teklif etsem.

-Cevabım hala hayır olacak.

Sana üçüncü aslında iki ama her neyse yani öldükten sonra ki hayatım dan öğrendiğimi söylesem inanır mıydın?

-Hmm. O zaman başka bir şeye ne dersin? Mesela blue blood bizim kanatlarımız altına geçebilir bilirsini etraf çok tehlikeli neler olabileceği belli değil ve biz çok güçlüyüz.

Ha bu kadar açık bir tehdit.

Güçlü olduğu doğru, beni doğrudan öldüremez bu itibarına zarar verir.

İnsanlar doğal olarak daha güvenli bir yerden bilgi almak isterler eğer bilgi aldıkları yer insanları öldürüyorsa bu güvensizlik yaratır.

Bunu önlemek için akıllıca davranmam gerek.

-Merak etmeyin biz de yeterince güçlüyüz. Kendimizi koruyabiliriz.

-Heh o kadar emin olmaz...

-Sana bir şey dememe izin ver. Bundan iki ay sonra tüm imparatorluğu sallayacak bir olay olacak.

-?

-Kuraklık. Yağmur bir süredir yağmıyor ve bu devam edecek. Ben olsam başkalarıyla uğraşmak yerine su depolardım.

-Bu doğru mu?

-Tabi ki. Sizinle bir sorunumuz olmadığını bilin. Tek bir gayem var.

-Ve o da?

-Para kazanmak! Başka ne olabilir ki?
Yani payımı başkasıyla paylaşmak için sizin kanatlarınız altına giremem.  Bu bilgi çok önemli ve size vermem dostluğumuzun bir göstergesi.

-Heh. Değişik birisiniz bay...

-Bana Rev diyin.

-Bay Rev. O zaman sizinle karşılıklı bilgi alışverişi konusunda bir anlaşma yapabiliriz.

Diğer imparatorluklar konusunda yeterince bilgiye ya da aristokratların içinde ajana sahip değilim.

Bu iyi bir anlaşma.

-Neden olmasın.

Bir kese alıp masaya koydu.

-Bu da bizden bir dostluk göstergesi olsun. Verdiğiniz bilgiye kıymet vereceğim umarım dostluğumuz sürer.

Gülümsedim ve sonra konuşmanın bittiğini işaret ettim. Böylece onun gözlerini bağlayıp dışarı götürdüler.

Tsk sadece bir kese verdiğine inanamıyorum!

Kuraklık dedim ve ahh her neyse şimdilik ölmemek için katlanmam gerekiyor.

Ben çoktan su depolamaya başladım.

Kuraklık gerçekten büyük bir sorundu. Çünkü bitkiler yetiştirilemedi fiyatlar arttı ve bu imparatorluk genelinde oldu.

Bu yüzden tahıl ve su depolamak önemli.

Dükkanın altında ve evimizde yeterince boş alan var.

Aynı zamanda bu bilgiyi imparatorluk ailesine de bir servete mal olacak şekilde satacağım.

Kuraklık yaklaşık bir iki yıl kadar sürecek.

Bu süreçte eskiden halktan bir sürü kişi ölmüş ve yeni hastalıklar çıkmıştı.

Zengin kısım çok etkilenmedi tabi. Ama dışarısı çok farklıydı.

Bu yüzden bilgiyi imparatorluk ailesine satacağım. En azından bu şekilde biraz da olsa önlem alınırsa bir şeyler önlenebilir.

Alan kârlı satan kârlı mantığı.

Gerçi ben her şekilde kârlı oluyorum. Bir stok olursa fiyatlar çok artmaz ve param cebimde kalır.

Bilgiyi satarsam yine para kazanıyorum.

Veliaht bir daha geldiğinde konuyu açacağım.

Ah bir de ona kuzeyde evlendiğimi söylemiştim. Bunun üzerine biraz daha düşündüm.

Mesela soylu biriyle değil halktan biriyle evlendim neden soylu olsaydı bulması kolay olurdu.

Eşim seyyar bir tüccar ve ben de onunla geziyorum. Hareket halindeysem sürekli bulması zorlaşır.

Hamile olup olmama konusunda düşünüyorum. Buna gerek yok sanırım...

Her türlü yasalara da göre 'kirletilmiş' biri olduğum sürece imparatoriçe olamam. En fazla cariye.

Amacım onun için gerçek kimliğimin işe yaramaz olması. Nasıl olsa kuzeyde biriyle evli değilim salla ve parasını al.

Günün ardından eve döndüğümde Betty yemek yapıyordu.

-Mücevher işi nasıl gidiyor?

-Aslında bayağı iyi. Bu gün beklediğimden çok kazandım.

-Güzel.

Oturduk ve yemeye başladık. Artık çok daha yakındık.

O hala leydi hizmetçi sınıflarına takılsa da ben bunu yapmamasını söylüyorum.

Evde rahatça sohbet edebileceğin biri olması çok önemli. Rahatlıyorsun.

Odama çıktım ve planlarıma göz gezdirdim.

Bütçe raporu, elemanların ödemeleri. Ve daha fazlası.

Rezef için daha fazla yardımcı alabilirim. İş büyüdükçe daha hızlı olmaları gerekecek.

Ben düşüncelere dalmışken camdan bir takırtı geldi.

Huh? Bu bir kuş! Kardeşimden mesaj gelmiş olmalı!

________
Yazar:Villainesssss

Gerçek Sahip Geri Döndü Where stories live. Discover now