Bölüm71 Görünen Yüz

813 97 24
                                    

*****Amy

-Bana doğruyu söyle sen aslında kimsin!?

-Ma... majestleri benim sevgiliniz beni nasıl tanımazsınız?

-Tamam öyleyse bana bu mektubu açıkla.

Mektubu okuyunca neler olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bu Aisha'nın işi!

Ama neden... İş birliği yapacaktık öyleyse...

Hayır belki de amacı ben değildim ona Veliahtla aramızda olanlara dair bir şey demedim ve başkası da bilmiyor.

Yani şans eseri mi oldu? Öyleyse planı ne?

Mektubu bıraktım.

-Bilmiyorum birisi yerimi almaya çalışıyor.

Alnını ovdu ve üzerin de Persilian damgası olan başka bir kağıt çıkardı.

-Bu el yazıları aynı. Madem kendini kanıtlayacaksın yaz.

-Majesteleri bana inanmıyor...

Bir anda beni koltuğa oturttu ve önüme mürekkeple kalem verdi.

-Bu kağıda yaz.

Tabi ki el yazım farklı olacak.

Bir şey düşünmem gerek.

-Majesteleri tabi ki el yazım farklı olacak.

-Ne saçmalıyorsun?

-Belki de yerime geçmeye çalışıyordur.

-Ha? Bunu senden duymak garip.

-Majesteleri size çocuklarımızın ismini verdim...

-Bunu geçmişi hatırlayan herhangi biri de bilebilir.

-Sizinle evlendiğimiz gece bana kendi yazdığınız şiiri okumuştunuz.

Elini masaya vurdu.

Hafifçe mırıldandığını duydum.

-Ne halt...?

Sonrasında çıkmamı istedi.

Oradan çıkınca rapor yazmak için gizlice bahçeye çıktım. Hizmetçiler odada tek başlarına olmuyorlar genelde.

Rapora yarın Blue Blood'a geleceğimi ve konuşmanız gerekenler olduğunu yazdım.

Yarın olduğunda boş zamanımda dışarı çıktım ve Blue Blood'a gittim.

Beni orada bekliyordu zaten.

-Amy beni takip et.

Beni yukarıdaki ofisine aldı.

-Bir şey mi oldu?

-Bu Veliahta yazdığın mektupla ilgili.

-Bunu sen nereden biliyorsun?

Doğru! Veliahtla olan ilişkimi bilmiyorsa sorgulaması normal.

-Veliaht okurken gördüm ve ona çay görüyordum...?

İnanmadı mı diye kaygıyla ona bakarken o gülümsedi.

-Tabi ya başka ne olabilir ki zaten? Peki bunun hakkında ne merak ediyorsun?

-Neden böyle bir hamle yaptığını.

-Tabi ki gerçekten geçmişi hatırlayıp hatırlamadığını anlamak için.

Bu kadar mı?

-Oh evet bu çok mantıklı. Ne düşünüyordum ki? Dün yine saraya gelmişsin.

-Evet ama maalesef seninle buluşmaya zamanım yoktu.

-Dikkat çekmemiz lazım zaten.

-...

Ne diyeceğimi bilemez halde oturdum. Kendimi ele vermemek için ağzımı açamıyorum...

Bir anda o konuşmaya başlayınca sessizlik dağıldı.

-Amy bir planım var ve bana yardımcı olmalısın. Merak etme ödeyeceğim.

Bana bu kadar güvenmesi... Değiştiğini sanıyordum ama hala aynı!

-Tabi. Nedir?

-Biliyorsun hedefim Ariel.

-...

Bana bir mendil uzattı. Mendilin üzerinde bir çiçek işlemesi vardı.

-Bu mendil bir tür mesaj. Çiçeğin bir anlamı var ve Ariel bunu anlayacaktır. Senden istediğim basit bunu üç gün sonra Ariel'e ver.

-Nedek üç gün?

-Bu sadece benim hazırlanmam için. Ariel bu işlemeyi görünce avucumun içine düşmek için birbiri ardına yanlışlar yapacak.

-Ne planladığın hakkında hiç bir fikrim yok ama nasıl bu kadar eminsin?

Ayağa kalktı ve bana doğru yürüdü.

Sonra elimi tutup konuştu.

-Biz aynı yoldayız ve ne olursa olsun veliahtla olmanı sağlayacağım. Tek isteğim Ariel'in yok olması.

Heh işime yarayacak gibi. Hem zeki hem de aptal olmayı aynı anda başarıyor.

Mendili aldım.

-Dediğin gibi yapacağım. Üç gün sonra ona bu mendili gizlice vereceğim ama basın belaya girmeyecek değil mi?

-Merak etme sadece bir mendil kimse seni bunun için suçlayamaz.

Haklı. Sanırım şu mektup ve veliaht hakkında boşuna endişelendim. Şimdi Ariel'den ve sonra leydi Rotten'dan kurtulacağım.

İmparatoriçe olunca Aisha'nın hayatını bağışlayabilirim iyi bir nedime olur.

Geri dönerken mendile baktım.

Aslında oldukça sıradan görünüyor. İşleme bile oldukça basit. Çiçek desen heryerde girebileceğin sıradan bir çiçek.

Nasıl bir mesaj barındırıyor olabilir ki?

Geldiğimde mendili cebime koydum ve odama girdikten sonra çekmeceme sakladım. Başka özel bir saklama yerim yok sonuçta.

Hem de onun da dediği gibi sadece bir mendil. Kim ne diyebilir ki?

Masa başına oturudum ve kağıtları karalamaya başladım. Bu işi tamamlayınca bana iyi bir ödeme yapacağını söyledi.

Ve şu son tasarımlarımdan alacağım para da var.

Yakın da kendi evimi alabilirim. İmparatoriçe olunca da sarayda kalacağım tabi.

Kim bilir belki bu sefer politikaya atılırım. Bu konuda oldukça yetenekli olduğumu düşünüyorum.

Sadece bir hizmetçiyken bile veliahtın kalbini çalabilirim.

Yeterince tecrübem de var.

Mendili sakladığım çekmeceye hevesle baktım.

Mutlu sonum beklediğimden yakın olabilir mi?

________
Yazar:Villainesssss





Gerçek Sahip Geri Döndü Where stories live. Discover now