"Yarım asırda bir dünyaya sizin gibi sekiz özel çocuk gelir. Bu kişilerin aileleri önemli değildir, bu hediyeler genle aktarılmaz. Dünyaya gelen sekiz çocuk belli bir zamana kadar kendini keşfeder, artık gücüyle bağını tam anlamıyla kurabildiğinde k...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Halka şeklinde dizilmiş sandalyelere zincirli sekiz baygın genç... Tuhaf dizayn edilmiş beyaz ağırlıklı odada ilk ayılan kişi Changbin olmuştu.
Kendine geldiğinde gözlerini etrafta gezdirip nerede olduğuna dair bir fikir elde etmeye çalışıyordu. Buraya nasıl geldiğini, nerede olduğunu, kendisiyle birlikte bağlı olan kişilerden görebildiği iki yüzün kim olduğunu bilmiyordu.
Hareket etmeye, ellerini çözmeye çalışıyordu. Yeterince debelendiğinde yapamayacağını anlamış bir umut başka birinin kendine gelmesini beklemeye başlamıştı. Bağırabilirdi ama tanımadığı bu insanların kiminin iyi kiminin kötü olduğunu bilmediğinden risk almak istemedi. Kendini birden kaçırılmış bir konumda bulan birine göre fazlasıyla soğukkanlıydı. Ona en fazla ne kadar zarar verebilirlerdi ki?
Ne kadar süre beklediğini bilmiyordu ama sonunda arkasında bir yerlerden hareketlenme duymuştu.
"Hey uyandın mı?" Hâlâ kendine tam gelememiş Felix, duyduğu sesle korktuğunu hissetti.
"Sen kimsin? Biz nerdeyiz? Sen mi kaçırdın beni?" Changbin onun görmeyeceğini bilerek göz devirdi. Onu tersleyemezdi iş birliği yapmalılardı.
"Hayır ben de kaçırıldım. Yanındaki insanları tanıyor musun? Ben sadece iki kişiyi görebiliyorum ve hiçbirini tanımıyorum." Felix yanındaki insanları farketmiş onlara dönmüştü. Ama hayır onları daha önce görmediğine emindi.
"Hayır ben de ikisini de tanımıyorum. Buradan nasıl çıkacağımız hakkında bir fikrin var mı?" Changbin'in nasıl çıkabileceklerinden çok neden burada olabilecekleri hakkında bir fikri vardı. Şüphelerini doğrulamalıydı önce.
"Yok. Bana yanındakileri biraz tarif edebilir misin?" Felix nedenini anlamasada tekrar onlara dönüp dikkatle incelemişti bu sefer.
"Sağımdaki, gri kısa saçlı. Saçlarını yukarı kaldırmış. Kalın dudakları var vücudu yapılı gözüküyor. Solumdakinin koyu sarı saçları var. Uzun ve dik burunlu, diğerine göre daha zayıf duruyor. Neden?"
Changbin tanıdık tariflerle derin bir nefes almış arkadaşlarından ikisinin yanında olduğunu duyunca parçalar daha da yerine oturuyordu şimdi. Diğer arkadaşı da burada olmalıydı.
"İkisini sanırım tanıyorum. Şimdi ben de sana yanımdakileri tarif edeceğim ve bana tanıdık gelip gelmediklerini söyleyeceksin. Anlaştık mı?" Arkadaşlarının burada olma ihtimali Felix'in heyecanlanmasına neden olmuştu.
"Tamam."
"Sağımdaki; siyah saçlı yüz hatları tilkiye benziyor, boyu uzun gibi duruyor. Solumdakide siyah saçlı. Dolgun yanakları var sincap gibi. Zayıf ama yapılı olduğu belli. Bu kadar tarif edebiliyorum tanıdık geldi mi?" Felix için tilki ve sincap kelimeleri yeterliydi zaten, artık kendini daha güvende hissediyordu. Hyunjin de burada olmalıydı.
