°•18•°

346 50 29
                                    

Bu bölümde venom mvden çıkıp başka bir skz mvsinin estetiğine gireceğizzz

Bakalım hangisi olduğunu anlayacak mısınız??

İyi okumalarr~

Minho:

Çöktüğüm yerde boş gözlerle aynayı izlerken az önce yaşananların gerçekliğini kavramaya çalışıyordum. Beynim de kalbim de reddediyordu çünkü olanları. Hyunjin gözümüzün önünde hepimizin toplamından daha güçlü bir iblisle tek başına boğuşmuş onun hem nefesi kesilip hem boynu hayatı boyunca güvendiği ateşle beraber yakılırken acısını dışarı vuracak kadar bile enerjisi kalmamıştı, biz ise öylece durup izlemekten başka bir şey yapamamıştık.

İkisi gözden kaybolduktan sonra iblisin buradaki gücü de etkisiz kalmıştı ama her şey için çok geçti. Diğerleri de sonunda büyüden kurtulmuş kapıyı açıp içeri girdiğinde, her şeye tüm ayrıntılarıyla şahit olup mantıklı düşünme yetisini kaybeden Jisung'la ben düşünmeden aynaya atlamak üzereydik. Bizi son anda tuttuklarında ne olduğunu anlamaları da uzun sürmemişti. Şimdi nerede ne halde bilmiyorduk. Düşünmekten kafayı yiyecek gibiydim.

"Herkes sakin olsun. Ağlamayın. Şu an her zamankinden güçlü olup birlik olmamız gerekiyor. Hyunjin'i öylece kaderine bırakamayız ama düşünmeden hareket etmemiz hem ona hem bize zarardan başka bir şey getirmez. Şimdi hepiniz kendinize gelin en kısa zamanda bir plan yapmamız gerekiyor. Geçirdiğimiz her saniye kritik önem taşıyor olabilir" Chan kendinden emin sesiyle konuştuğunda odada kendini boşlukta gibi hisseden herkes biraz olsun toparlanıp umut dolmuştu sanki.

"Yani aynadan mı geçeceğiz biz de?" Felix ağlamaktan kısılmış sesiyle konuştuğunda Chan başını sallayarak onayladı onu.

"Evet. Eğer gelmek istemeyen olursa anlayışla karşılarım. Bizi ne tür tehlikelerin beklediğini bilmiyoruz. Kimse kendini böylesine büyük bir riske atmak zorunda değil. Ee? Kimler geliyor benimle?"

"Ben." O anki çığlığımın aksine fazlasıyla cılız çıkan sesimi beş kendinden emin ses yankılamıştı. Herkesin ikinci kere düşünmeden katılması içimde bir umudun yeşermesine sebep olurken ayaklandım.

"Fikri olan var mı?" Soruma ilk yanıt Changbin'den geldi.

"Güçlerimiz yeterli gelmeyebilir. Çok bir işe yarayacağına emin değilim ama odaların birinde silah dolabı görmüştüm."

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Yaklaşık yarım saat sonra herkes kilidini kırıp açtığımız silah dolabından kendine uygun silahı seçmişti. Neredeyse her türden silah vardı. Ben tecrübeli olduğum için yay ve ok seçmiştim kendime. Felix de yayı seçerken Chan ve Jeongin el tabancası almıştı. Seungmin kısa sürede mantığını çözdüğü arbaleti seçerken Changbin üstünde fazlasıyla keskin dikenleri olan uzun bir sopa tercih etmişti.

Plan basitti. Ne olursa olsun birbirimizden ayrılmamak. Başka bir şey düşünemezdik çünkü nereye gideceğimi veya neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Kör bir maceraya atlıyorduk resmen...

Her şeyin yaşandığı odaya geri döndüğümüzde herkes gergin bir nefes çekti içine. Kendimizi biraz olsun hazır hissetiğimizde aynanın geçiş mantığını bilmediğimiz için birbirimizin elini sıkıca tutuyorduk. Chan her zamankinin tam aksine bu sefer öndeyken en arkada ben vardım.

Belki yeterince belli edemiyordum ama çocuklar benim için çok değerliydi ve Chan'dan sonraki en büyük olarak sorumluluk almaya hazırdım. O gittiğimiz yerde karşılaşabileceğimiz herhangi bir riske karşı önlem olarak önden giderken bende arkada kimsenin kalmadığından ve herkesin güvende olduğundan emin olacaktım.

Venom•° HyunHoWhere stories live. Discover now