°•4•°

477 60 48
                                    

İyi okumalarr~

"NE!?"

Hyunjin beklediğinden yüksek çıkan sesle istemsizce yerinden sıçradı. Şaşkın gözlerle neden bu kadar büyük tepki verdiğini anlamlandıramayarak baktı karşısındaki bedene.

"Pardon abartı oldu biraz. Ama tamamıyla yanlış bir tahmin. Bir sevgilim var ama bu kişi Minho değil Seungmin."

Şok olma sırası Hyunjin'deydi.

"Yani ne bileyim daha çok Minho'yla ilgileniyor gibiydin. Seungmin pek gelmedi aklıma." Aklına gelen cümleleri sıralarken başka bir pot kırdığını farketmesi uzun sürmedi. Chan ise bunu umursamayarak anlayışla konuşmaya devam etti.

"Sadece ben değil hepimiz Minho'yla ilgileniyoruz. Her zaman hassas biri olması bir yana dediğim gibi son olaylardan sonra iyice üstüne düşüyoruz. Ben onun tek hyungu olarak daha fazla sorumluluk hissettiğimden öyle gelmiştir belki. Hah, bir de... Seungmin bu konularda biraz fazla utangaçtır. Bunun da büyük bir payı var...."

"Ah... Anladım. Teşekkür ederim cevap verdiğin için."

"Lafı bile olmaz. Ama sanırım şimdi sıra bende.... Neden sordun?"

Hyunjin şimdi soğuk terler akıtıyordu işte. Neden sormuştu? Kendisi cevabı bilse belki onada söylerdi.

"Hiiç. Merak işte, gözüme çarptı öyle sorayım dedim. Sonuçta söylediğiniz gibi bir süre beraberiz birbirimizi ufak ufak tanıyalım." Chan mantıklı bulmuş gibi anladığını belirten bir mırıltıyla cevap verdi. Ardından Minho'nun yanından kalkıp işe devam etmeleri gerektiğini hatırlatmasıyla ikiside etrafı karıştırmaya devam etti.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Herkesin yarım saat sonra salona geri dönmesiyle düzen kurmak için derin bir konuşmaya başlandı. Herkes gezdiği katları ayrıntılarıyla anlatırken evin ne kadar büyük olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Evin tüm katları ortalama on odaya sahipti. Yatma düzeni tartışıldı ilk önce. Herkese rahatça yetecek oda sayısı olsada Chan kimsenin yalnız kalmasını doğru bulmadığını en az iki kişi kalınmasının daha iyi olduğunu söylemişti. Diğerleride hak vermişti, henüz tam olarak neyin içinde olduklarını bilmiyorlardı ve ikişerli kalmak en iyi fikir gibiydi.

Verilen ikinci karar ise herkesin aynı katta kalmasıydı katlara dağılıp risk almaya gerek görmemişlerdi. Oda arkadaşlarını belirlemek çokta zor olmamıştı. Kısa bir konuşmanın ardından; Chan ve Seungmin, Felix ve Jeongin, Minho ve Changbin, Jisung ve Hyunjin aynı odada kalacak şekilde ayrılmışlardı.

Her katta iki banyo ve tuvalet varken mutfak sadece zemin katta vardı. Mutfağın arkasındaki kiler olarak kullanılan odada kilolarca kuru bakliyat tarzı erzak varken, içinde ikisi çeşitli et dolu diğer ikisi ise aynı şekilde çeşitli sebze dolu olan geniş derin dondurucular vardı. Yani burada bir yıl kalsalar yetecek erzak stoğuna sahiplerdi. Bu onları rahatlatırken aynı zamanda endişelendirmişti de. O kadar uzun zaman burada kalmazlardı değil mi?

Önemli ayrıntıları konuştuktan sonra geniş pencerelerden gözüktüğü üzere havanın kararmasına az kalmıştı. Dışardaki geniş ve canlı duran bahçe ne kadar güzel olsada çoktan bizzat denedikleri etrafındaki geçilmez kalkan canlarını sıkıyor, içlerini karartıyordu.

Hava tam kararmadan kararlaştırdıkları gibi ikinci kata çıkıp odaları incelemeye başlamışlardı. Herkes kalacağı kişiyle kendilerine uygun odayı almış yine de herkesin odası yakın olacak şekilde kalmışlardı. Yeni farkettikleri şey ise kimsenin bir şey yemediği ve herkesin acıktığıydı. Sekiz genç mutfakta toplanmış bir süre birbirlerine bakmışlardı. İlk ses Jisung'dan çıktı.

Venom•° HyunHoWhere stories live. Discover now