KERATİN +18

Keratin9

!!! Kitabı okuyanlara küçük bir rica!!!
Kitabı okuduğunuz için teşekkür ederim. Beğendiğinizi görebilmek adına bölümleri oylarsanız çok sevinirim. Yer yer Yorum yapmayı da unutmayın lütfen♡

Kulüptekilere söylemeden önce bar açma işini biraz araştırmalıydım. Tamamı kafama yatarsa bu fikri onlarla paylaşacaktım.

Okulda bugünlük işim bitmişti. Eve dönmeye de pek niyetim yoktu. Telefonumdan gidebileceğim yakın tiyatro ve sinemalara baktım. Bugün için tiyatro bileti bulmam zor gözüküyordu ama bir saat sonra aksiyon filmine uygun seans vardı. Biletimi aldım. Film çıkışında da bir yemek yer evime dönerdim.

________

Film arasında su almak için çıkmıştım.

"Cansel,sen misin?" Sese doğru döndüm.

"Çiğdem. Uzun zaman oldu nasılsınn?" Çiğdem Ezgi'nin kuzeniydi.

"İyiyim ben. Asıl sen nasılsın o kadar zaman oldu ki görüşmeyeli."

"İyi diyelim iyi olalım. Sınavım vardı, öyle ani bir kararla film izlemeye geldim. "

" Hangi salondasın?"

"2 sen?"

"Şaka mı? Ben de aynı salondayım. Demek ki birbirimizi karanlıktan fark etmemişiz."

"Öyle olmuş demek ki. Nasıldı ilk yarıyı beğendin mi?" Bir yandan suyumu alırken konuşmaya devam ediyordum.
"Bu arada su alıyordum,ister misin?"

"Yok ya sağ ol. Ama eğer işin yoksa sinema çıkışı bir kahve içelim."

"Olabilir aslında." Yalnız başıma bir gün geçirmeyi planlamıştım ama Çiğdem iyi kızdı. Onu reddetmek istemedim.

"Tamam o zman hem bu aralar görüştüğüm biri var. O da gelicekti. Sen de tanışmış olursun." Sakin bir gün planlamıştım ama giderek kalabalıklaşıyordu günüm.

"Siz bir plan yaptıysanız ben hiç üçüncü teker olmayım şimdi. Başka zaman buluşuruz."

"Yok ya. Gel. Hem tanışmış olursun hem de sohbet falan açarsın. Ben bazen susup konuşamıyorum."

"Peki madem."

Salona doğru yürüdük. Çiğdem de benim iki arka sıramda oturuyordu. Hızla el sallayıp ekrana döndüm.

Film bittiğınde film hakkında konuşup Çiğdem'in belirlediği kafeye doğru yürüdük.

Filtre kahve ve mini bir atıştırmalık söyledim.

"Tüh ya,biraz gecikeceğini yazmış. Trafikten herhalde."

"Aynen ya ondandır. Hem gelemeyeceğim yazmamış. Asma suratını hemen. Yoksa hoşlanıyor musun sen bu çocuktan?"

" Yani hoşlanıyorum gibi. Kibar ve anlayışlı. Üstelik çok çekici"

"Oooo,ateş bacayı sarmış gibi." Garson siparişlerimizi getirmişti. Teşekkür edip hemen yemeye koyuldum.

Yaklaşık iki saat konuşmuştuk. Ama ne gelen vardı ne giden.

"Çiğdem bence gelmeyecek bu. Kalkalım mı ne dersin?" Yani birini iki saat bekletmek ne demekti? Hani kibar biriydi?

"Yok biraz daha bekliyeyim ben." Yok artık.

"Sen bilirsin ben kalkıyorum. Bence sen de kalk hatta hesabı istiyorum." Hesap istemek için elimi kaldırmıştım ki

"Yok ya gelemeyeceğim yazmamış sonuçta. Gelir belki de. Hem hesap benden olsun. Ben teklif ettim kafeye gitmeyi." Yadırgayıcı bakışımı esirgeyemedim.