Deniz ile görüşmemin üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Deniz arada arıyordu ama açmıyordum. Mesajlarına da geçiştirmelik cevaplar veriyordum. Bu şekilde davranmak hiç de olgun bir davranış değildi belki ama konuşmaya çekiniyordum. Çekindiğim şey konuşmak mıydı yoksa kendi duygularımla yüzleşmek miydi ondan da emin değildim.
Kapı çaldı. Deniz miydi acaba?
Kapı deliğinden baktım ama motor kaskını görünce gelenin kurye olduğunu fark ettim. Kapıyı açtım.
Ellerindeki poşetleri bana uzattı.
"Hamburgerciler ne zamandan beri böyle paketleme yapıyorlar. Gayet şık duruyor."
"Tüh,hamburger mi istemiştin? Ben de bir çok şey aldım da hamburger almadım." Deniz'in sesini duymamla hızla kafamı poşetlerden kaldırdım. O ise kaskını çıkarıyordu.
Ben hala şaşkın şaşkın bakarken elleriyle saçlarını düzeltti.
"Girebilir miyim?" Şaşkınlıkla kenara çekildim.
Gelenin Deniz olmasını bekliyordum ama kurye olduģunu sanınca gardımı indirmiştim. Resmen boşluğuma gelmişti.
Elimde poşetler ile Deniz'in ardından kapıyı kapattım. Sonrasında elimdeki poşetleri kahve masasına koydum.
"Bir haftadır umursamıyorsun beni"
"Bilinçli olarak yaptığım bir şey değil,yoğundum." Her yoğun anımda ona vakit ayırabilirdim aslında.
"Peki." Üstelemedi. Önündeki poşetlere eğilip açmaya başladı. Her birinin kapağını açıp ortaya dizdi.
"Geçen gitmeyi planladığımız yerden aldım hepsini. Paket servisleri yokmuş ama ikna yeteneğimi kullandım."
Yanına otururken"İşinden dolayı gidemediğimiz yer mi ?" Dedim. Yüzüne bakmıyordum. Yemeklerden rastgele birini ağızıma götürdüm.
"Sen işim çıktı diye mi bana soğuk yapıyorsun?" Ağızımdakini yuttum.
"Güzelmiş cidden sen de yesene"
"Seni üzen neyse bilmek istiyorum." Çocuk gibi davranıyordum. Bir çok işle uğraşıyordum ama konu Deniz'e geldiğinde mantığımı yitiriyordum.
Derin bir nefes aldım. Yüzümü ve vücudumu ona dönderdim." Bak, dürüstçe ne hissettiğimi söyliyeceğim. Seninle nasıl tanıştığımızı ve başta ne gibi şartlar koyduğumuzun farkındayım. Sonrasında bu şartları esnettik ve daha farklı bir şeyler yaşamaya başladık." Duraksadım. Deniz gözlerime bakıp dikkatlice beni dinliyordu.
"Sana karşı böyle bir şeyler hissetmeyi ben de beklemiyordum. Başta hiç bir şey hissetmiyordum sonrasında bir anda böyle bir durumda buldum kendimi. Ne yaşadığımı anlayamıyorum bile. Senin ne iş yaptığını da biliyorum. Sen öyle akşam vakti işim var diyip gidince ben bunu kaldıramadım. Tekrardan da kaldırabileceğimi sanmıyorum." Lanet olsun ki konuşurken sesim hafiften titremişti. Gözlerimde dolmuştu. Ben batma ihtimalim olduğunda bile ağlamamıştım ama şu an kendime hakim olamıyordum.
Deniz cümlelerimin bittiğine emin olunca birden bana sarıldı. " Tam bir şapşalsın. Senle tanıştıktan sonra ben kimseye yaklaşmadım bile. Hem işten kastım babam ile yaptığım işti." Kollarımı ona daha sıkı doladım. Üzüntüden akan gözyaşlarım bu sefer mutluluktan akıyordu.
"Hem senin sandığın gibi değilim ben o meslekte. Ciddi olmadan girdim ben bu olaya. " Biraz kendini çekip yüzüme baktı. Bir elini yanağıma koyup devam etti"Seninle karşılaştığım için de çok mutluyum. Nefes aldığımı hissediyorum sayende" Gülümsedim. O ise göz yaşlarımın aktığı yerleri öptü.
"Hmm,tuzlu Cansel. Tuzsuz ve kahkahalar ile gülen halini tercih ederim." Gülümsemem büyümüştü. Onu beklemeden ben öptüm onu. Öpüşümüz derinleştikçe kucağına oturmuştum. Dudaklarını özlemiştim. Ona dokunmayı,kokusunu özlemiştim. Bir haftada bu kadar özlemek mantık dışıydı.
"Seni özledim." Dedim kulağına doğru. Ardından üzerinden ayrılıp ayağa kalktım. Elini tuttum. O da ayaklanıp beni takip etti.
Odama vardığımızda tuttuğum elini belime getirip onu tekrardan öpmeye başladım. Beni hızlı bir şekilde soyduktan sonra ben de onun pantalonunu ve kazağını çıkarmıştım.
Beni yatağa yatırıp üzerimdeki yerini aldı. Dudaklarımdan boynuma iniyordu. Sadece öpüşüyle bile yanıyordum. Özlediģim teninde ellerimi gezdiriyordum.
Fazla uzatmadan Deniz içimdeydi. Deniz boşaldıktan sonra yanıma uzandı. Sırtını yatak başlığına dayamış uzanıyordu. Elliyle gelmemi işaret etti. Kafamı göğüsüne yasladım. Elleri saçıma gidecekti ki havada durdu. Saçıma dokunmamasını en başta söylemiştim ve buna hep dikkat etmişti. Şimdi ise dokunmakta tereddüt etmişti. Elimle elime tutup saçıma götürdüm. Eli biraz duraksadıktan sonra saçlarımı okşamaya başladı. Ben ise hareketleri ile mayışmaya başlamıştım.
"Seni seviyorum" demişti başımı okşarken. Kafamı kaldırıp dudaklarından öptüm
"Ben de seni seviyorum." Gözlerinin bile gülümsediğini görmüştüm.
Ardından beni öpmesiyle sabaha kadar sürecek bir gece yaşayacağımızı anlamıştım.
************************
Bölüm sonu
Bölümü oylamayı unutmayın!! Okuduğunuz için teşekkürler♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KERATİN +18
General Fictionİlk bölümden bir kesit: İçeride tamamiyle çıplak bir grup erkek vardı.Ezgi'nin beğendiği uzun çocuk eğilmiş başka birinin penisini yalıyordu. Sarışın başka bir çocuk titreşimli bir oyuncakla masturbasyon yapıyordu. Sağ köşeden inleme sesleri gelinc...
