Keratin34

16.6K 335 45
                                    

"Yalnız ben geç kalıcam hemen hazırlanmam lazım." Hızla koltuktan kalkarken bir yandan da yerden aldığım iç çamaşırımı giyiyordum.

"Erken daha,işlerin mi var önceden?"

"Yok ya,Mert ile bir yemeğe davetliyim. Ortak bir iş yapmayı planlıyoruz."

"Mert kimdi?"

"Çiğdem'in senden sonra takıldığı biri vardı ya o işte." Kafa salladı.

"O da mı bar açmak istedi?"

"Sanmıyorum. Ortaklık falan dedi. Aslında kafasında ne var ben de tam bilmiyorum. Gidince öğreneceğim." Aslında yalan sayılmazdı. Minik detaylara yer vermezsem konu özeti buydu.

"Ben de gideyim o zman. Senin de işin varmış." Deniz'in yanağına kısa bir öpücük kondurup el salladım. Ben odama doğru hızlı adımlar ile yürürken o çoktan çıkmıştı bile.

Siyah saten bir elbise giymiştim. Saçlarımı fönleyip,makyajımı da yaptım. Dolabımın önünde dakikalarca oturup anca seçtiğim ayakkabıları da giydiğimde hazırdım.

Mert almayı teklif etmişti ama reddetmiştim. Eğer bir şey olursa araba ile kendim dönebilirdim.

Bir saate yakın yol gitmiştim. Yemek için seçtikleri mekan oldukça ıssız sayılırdı. Ormanın içindeki büyük bir evde yemeği düzenlemeyi tercih etmişlerdi. Evin bahçesinde bir sürü lüks araba bulunuyordu.

Görevlinin gösterdiği yerde durdum,arabadan inince de Mert'i aradım.

"Geldim ben,bahçede arabanın önündeyim."

"Bekle,kapıdan giriyoruz biz de şimdi." Telefonu kapatıp,kapıya odakladım. Oldukça şık bir araba kapıdan içeriye giriyordu. Mert'in babasının o kadar gücü olduğunu düşünürsek,Mert'in de baya bir varlıklı olduğu kesindi. Ben olsam babamla uğraşmaz,parayı yerdim.

Arabadan inen Mert yanıma geldi."Arabanı bir yıkatsaydın. Tozdan plakan bile gözükmüyor."

"Aldığım günden beri yıkatmadım. Totem gibi düşün ama bu aralar yıkatmayı düşünüyorum. Otoparkımdaki plaka okuyucu bile okumuyor. Olmadı sadece plakaya iki su dökerim."

"Ne kadar da değişik bir tipsin Cansel. Araba yıkatma ile ilgili totem yapanı ilk defa görüyorum. Bir şey olmaz,yıkat bir ara bence." Benim totemim kimseyi ilgilendirmezdi.

"Plan ne?"

"Yemek yiyeceğiz."

"Başka?"

"Belki adam bizi sever de ortaklaşa bir şeyler yaparız."

"Nasıl yani? Planın bu mu?" O kadar yolu bunun için mi gelmiştim ben?

"Ortak değil miyiz, sen düşünseydin. Bana gelince bir ton plan yapıyordun."

"O ayrı. Bildiğim bir şeydi en azından."

"Harika bir insan ve bir kadın olarak iyi bir ikiliyiz. Hallederiz."

"Kadın olduğunu bilmiyordum."

"Dilde papuç gibi,asla altta kalmıyorsun. Gir koluma da içeri girelim."

"Koluna girmeden de yürüyebilirim."

"Dikkat mi çekmek istiyorsun?"

"Ben bir şey yapmasam bile dikkat çekerim."

" O zaman soruyu şöyle değiştireyim: Güzelliğin dışında dikkat çekip bir tuhaflık mı oluşturmak istiyorsun?" Hayır istemiyordum. Uzattığı koluna girdim. Birlikte eve doğru yürüdük.

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin