KERATİN +18

Keratin42

Kitabı okuyup destek olduğunuz için çok teşekkürler,♡

**************************************

"Aynen Selo,çok aşığım. Hatta sen araya girmesen şu an evlilik teklifi edicektim." Mert'in eline hafifçe vurdum ve güldüm.

"Çocuğumuzun adını bile düşündük. Selahattin olacaktı." Dedim gülerken.

"Buraya kadar belki anlamazdı ama bu cümleden sonra dalga geçtiğimize emin olmuştur. Değil mi Selo? Konu sen olunca emin olamıyorum." Selahattin önce boşboş baktı ardından aptalca bir şekilde güldü.

"Yaaa, ha ha anladım tabi" ben de emin olamıyordum,anlamamış olabilirdi.

"Dalga muhabbetini bir kenara bırakıp. Ciddi konuya geçiyorum. Cansel ben sana yanığım." Mert sona doğru kahkahasını da patlatmayı ihmal etmedi.

"Tamam tamam. Ben buradan sonra eve geçerim sabah ilk iş Toprak Abi'ye uğrarım. Senin dediğin gibi yaparız. Sen de Keratin'e gidersin. Kapalı olcağınız süredeki kaybınızı kapamak ve yeni müşterileri çekebilmek adına sizin orada bir kutlama tarzı bir şey vermeyi planlıyorum. Tabii kabul edersen. Hatta belki Toprak Abi'yi de çağırıp babamı daha da kızıştırabiliriz. Fakat bu insanları da senin oraya bulaştırmak istemiyorum." Mert ve çevresi muhtemelen yemekte gördüğüm insanlar gibiydi. Maddi gücü yüksek insanlar benim işime gelirdi ama Toprak gibi bir mafya bozuntusunu mekana çekmek riskti.

"Duruma göre diyelim Mert. O zamana kadar Toprak sana nasıl davranıcak bir bakalım."

"Nasıl istersen. Ama yine de etkinliği senin orada yapıyoruz değil mi?"

"Bizim konsept belli. Emin misin?"

"Tam da bu yüzden zaten. Gelenlerin dışarıda öyle gezdiğine bakma. İçleri senden benden kötü. Sen düşün yani." Mert güldü ve yavaştan ayaklandı.

"Bacım,pasta yemedin."

"Yiyesim yok Selo. Hem uyuyacaktım ben. Siz gelmeseydiniz."

"O zaman pastayı alabilir miyim bacım? " Mert Selahattin'i dürttü.

"Yedin ya lan sen kendi payını."

"Yemicem dedi ama"

"Belki yarın yiyecek sanane" ikisi didişmeye başlamıştı.

"Tamam,al pastayı istersen. Tabaklarınızı makineye de koyarsın,karşılığında almış olursun.Beni yormayın."

"Sen de hiç karşılıksız bir şey yapma be bacım."

"Günün en karlısı sen çıktın hâlâ laf ediyorsun. Arabam yandı,saatlerce yürüdüm üzerine seni çekiyorum."

Selahattin gözlerini devirip tabakları hızla mutfağa götürdü. Bir dakika sonra oradan bağırdı

"Buradakilerin hepsi dolap,makine yok."

"Musluğun sağ altındakı. Çek onu,bulaşık makinesi o." bunu diyen ben değildim. Mert'ti. Anlaşılan hasta olduğum gün mutfağı iyice öğrenmişti.

"Sen ben yokken rahatça yaşarsın evde. Zorlanmazsın."

"Aynen bir yatak odasını keşfetmedim daha." Gözlerimi devirip Mert'e baktım.

*******************
Hepinizden çok özür dilerim,yeni bölüm bekliyorsunuz biliyorum. Ufak bir rahatsızlık yaşıyorum. Kısa zamanda yeni bölümler ile döneceğim.

Tekrar bölüm atamadığım için özür dilerim,bu bölüm de önceden yazılmıştı,yarım bir bölüm bunun için de kusura bakmayın lütfen.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡