KERATİN +18

Keratin31

"Hiç tanımadığım birine birden derdimi anlatıcak halim yoktu. En başından beri biliyordum." Mert'in her şeyi bilmesi benim ifşa olmam demekti. Üstelik bilmesine rağmen mi para sitesini kendi üstüne almaya çalışmıştı?

"Para için oluşturduğum ek siteyi de bilmene rağmen, üstüne mi konmaya çalıştın? Kızı zaten tanıyorum,üstüne daha rahat mı konarım dedin?"

"Zaten üstüne atlayalım diye kurmadın mı siteyi?" Bunu fark etmişti ve buna karşın gidip siteyi yine de üstlenmişti.

Mert her şeyi biliyordu ve resmen benimle oynamıştı. Ben onu oltada sanıyordum fakat ben zaten ağa takılmışım,haberim yokmuş.

"Nasıl fark ettin?" Bunca zaman güzelce gizlendiğimi sanıyordum. Kimse bulamaz,yadırgayamazmış gibi hareket ediyordum. Üstelik Mert beni biliyorsa babası da bilmeliydi. Gerçeği bilse kovmazdı.

Kafamdaki sorulara yenisini eklemek üzere konuşmaya devam etti"Yüklü miktardaki parayı bazı bankalara dağıtmıştın. Ne kadar para ya da ne kadar çok hesabın var bilmiyorum. Sadece küçük bir tanesine ulaşabilmiştim. Normal banka hesaplarına ulaşmak çok zordu bu yüzden sistem için kullandığın sanal cüzdanına ulaştım. Ulaştığımı sanmıştım daha doğrusu." Sanal para hesaplarını da dikkat dağıtmak için oluşturmuştum. İçinde kayda değer paralar yoktu bile.

Mert konuşmaya devam etti"Sonrasında bunların saçma hesaplar olduğunu fark ettim ama bir şey dikkatimi çekmişti. Muhtemelen dijital imza bölümündeki imzan da sahteydi çünkü kar tanesine benzer bir şey vardı. Kar tanesi desem değil,gemi dümeni desem değil. Bizle dalga geçtiğini öyle anladım." Dijital imza kısmını doldurmak zorunluydu sistemde. Para yükleyebilmek içinse kimlik bilgileri gerekiyordu. Ben de zaten para yüklemek istemediğimden sadece dijital imza kısmını doldurmuştum. Her zaman çizdiğim şeylerden birini oraya da karalamıştım.

"Ardından bir gün Keratin'de otururken    çalışanlardan biri yeni alınan içkileri yerleştiriyordu. Malzeme listesini de önüme bıraktı. İçkilerden birinin yanında bu sembolden vardı. Sordum sen çizmişsin. 'Önemli,bundan fazla alın'diyerek işaretlemişsin. Şüphelendim ama konduramadım. Burnumun dibinde olman imkansız gibiydi. Zaten seni tahmin ettikten sonrası kolaydı. Hesap hareketlerini görebiliyordum,miktarı bilmesem bile. Bu tarihler ile bizim saldırdığımız tarihler uyuyordu. Ha bir de sana dert anlattığım zaman ne kadar rol yapmaya çalışsan da fazla sakin kaldın. Alakası olmayan kimse bu olaylara bu kadar sakin yaklaşamaz."

Ağzım açık dinlemiştim Mert'i. Her şeyi ama her şeyi fark etmişti üstelik saçma bir çizimden dolayı. Mert 'in bu kadar dikkatli ve zeki olabileceğini tahmin etmemiştim. Dedektiflere taş çıkartırdı.

Her şeyi bilmesine rağmen niye sahte siteye bulaşmıştı?

"Sahte para olayına niye atladın peki? Madem her şeyi bu kadar farkındaydın."

"İşin aslı ben sadece vakit kaybetmek için oluşturdun sanmıştım. Sen olduğunu anladıktan sonra seni hemen babama söyleyemezdim. Vakit kazanmak için para sitesine yönlendirdim çalışanları ama kabul edeyim böyle bir tuzak beklemiyordum. Hiç mi korkmadın sahte paraya bulaşırken?" Korkmuştum ve her zamanki gibi risk almıştım.

"Bu işlere ilk başladığımda korkuyu bir kenara bırakmıştım zaten." Korkum olsa bile adım atmaktan çekinmemiştim. Bu beni korkak yapar mıydı?

"Cesaretin ve zekanın karşısında anca saygı ile eğilirim."

Beni aptal yerine koymuştu ve utanmadan önünde saygı ile eğilirim diyordu. Gerçeği ben de onu aptal yerine koymuştum ama bu ona sinirlenmeme engel değildi.

Masadan hızla kalkıp mekandan ayrıldım.

"Nereye böyle birden?" Cevap vermedim.

"Adamın parasını ver bari." Olduğum yerde topuklarımın üzerinde durup geri döndüm. Çantamdan iki yüzlük çıkartıp masaya bıraktım. Sonrasında ise tekrar arabaya doğru yürümeye başladım. Tamam Mert'e sinirli olabilirdim ama adamcağızın hakkını da yememek lazımdı.