KERATİN +18

Keratin14

Ben geç kaldım diye acele ile çıkmıştım ama geldiğimde kimse yoktu. Üstelik bir 20 dakika da trafikte kaybetmiştim.
Gruba mesaj attım.

Cansel:Hani herkes sekizde burada olucaktı. Hazırlıkları kontrol edicektik. Geldim güvenlikten başka kimse yok.

Gerçeği ben de yarım saat kadar gecikmiştim ama bunu onlar bilmiyordu.

Ezgi: Can,Özge ve ben yoldayız. Yarım saate geliriz.

Özge:Can sabah trafiğine takıldığı için çok sinirli. Aynı arabada mesajlaşıyoruz bu yüzden jajshahaja.

Ezgi:Neymiş çok geç hazırlanmışım. Yani sabah kalkmam bile mucize halbuki.

Özge: Ben heyecandan uyuyamadım. O yüzden erkenden hazırdım. Yoksa bir de beni beklerdi.

Ben de uyuyamamıştım ama heyecandan değildi.

Cansel: Diğerlerinden ses yok. Hala uyuyorlar galiba.

Özge:Tolun kesin uyuyordur ama diğerleri de gelir birazdan bence.

Cansel:Tamamm.

Telefonu kapatıp çantama attım. Yavaş yavaş çalışacak ekip gelmeye başlamıştı. Onlarla ışıklandırmayı gözden geçiriyordum.

"Günaydın,diğerleri yok mu?" Ali ve Akın gelmişti.

"Günaydın. İlk gelen sizsiniz."

"Tamam o zaman, ben direkt mutfağa geçiyorum. Geceye anca yetişiriz."

"Kolay gelsin"

"Ben de sana yardım edeyim. Akşamki çıkacak grup için mi son kez kontrol ediyorsun?"

"Aynen öyle. Bir kere dinledim baya güzel çalıp söylüyorlar. Işıklandırma ile biraz daha hava katmak istedim. Ama gözüm de üzerinde çünkü pavyona dönsün istemiyorum."

"Seni çok iyi anladım. O zman ışıklar bende. Sen de üst kattaki eksikliklere bakarsın."

"Tamamdır."

Merdivenleri çıkarken nefes nefese kalmıştım. Bir ara spora falan başlamalıydım. Gerçeği ona ne ara vakit ayırabilirdim bilmiyordum.

Üst kattaki birkaç biblo ve bitkinin yerini düzelttim. Üst kattaki iki odayı birleştirince büyük bir alan elde etmiştik. Duvarları sarımsı renklerle boyamış. Büyük yapraklı bitki ve heykellerle buraya farklı bir hava katmıştık.

"Bu katta eksik yok gibi görünüyor." Ezgi'nin sesi ile ona döndüm.

"Olmaz olur mu? Şuraya minik tekerlekli ahşap bir bar söylemiştim. Onu getirip,temizleriz sonrada iki üç içki koyarız. Biraz da mum eklemeyi düşünüyorum. Şu senle aldığımız elektrikli olanlardan."

"Ben getirdim" Kaan tekerlekli mini bar standını sürükleyerek gelmişti.

"O zman ben de aldıklarımızla biraz içki getirip üzerine koyarım." Ezgi hızla aşağı inmişti.

"Çok koşuşturuyorsun."

"Sadece ben değil hepimiz öyle. Çalışanları,bugünkü davetlileri hepsini siz buldunuz. Onlar olmasa bu mekan olamaz zaten.Tekrar teşekkür ederim."

"Ben de teşekkür ederim. Bizi bir araya toplayıp böyle bir mekan açma fikrini sunduğun için."

Gülümsedim. Aslında burayı açarken neredeyse bütün birikimimi yatırmıştım. Aldığım risk çok fazlaydı. Kaan şu an benimle böyle tatlı tatlı konuşuyordu ama ben yavaş yavaş arkalarından bu mekanı paravan olarak kullanmaya başlamıştım bile.
Buruk şekilde gülümsedim.