dokuz, pul.

797 98 35
                                    

-and if you go, I wanna go with you.
And if you die, I wanna die with you.

"Seung dikkatli olsana şimdi düşeceksin."

göz deviren Seungmin Chris'i güldürse de Jeongin'i sinirlendirmişti. fakat kardeşine kıyamayan genç yumuşayıvermişti hemencecik.
önce Seungmin ve abisini bırakacak. sonrasında ise Chris evrak işleri için ofisine gidecekti. ee, kim bal'ı varken bırakmazdı onu evine.

onlardan önce arabayı otoparktan almak için inen Chris, hastane kapısının önünde beklerken birden gözüne iki kişi çarpmıştı. bu onun okulundaki Do Kyungsoo değil miydi? neden bir doktoru azarlıyordu, bir saniye. Seungmin'in doktoru bay Kim Jongin'i hem de? Arabayı bırakarak önce onlara yönelmiş, elini Bay Do'nun omzuna koymuştu.

"Kyungsoo, burada ne arıyorsun? iyisin değil mi?"

Kyungsoo birden arkasından gelen adam ile şaşırsa da onun Chris olduğunu görünce rahatlamıştı. Jongin, Chris'e gülümserken Kyungsoo tahammülsüz bir şekilde göz devirmişti.

"Bu hadsiz adam bana baykuş dedi. benim kafatasımı inceleyecekmiş çok bilmiş herif."

duydukları ile kahkaha atan Chris karşısındaki doktoru güldürürken Kyungsoo ve hastane kapısından bakan Seungmin sinirli bir hâldeydiler. Seungmin sevdiği adam başkasına böyle güzel güldüğünden, Kyungsoo utandığından. Jeongin ve Seungmin'i gören Jongin hemen el sallayarak yanlarına çağırdı onları. onlar da geri çevirmemiş, gelmişlerdi hemencecik. Seungmin müdâhele etmek istemişti bu duruma. doktoru olsa bile, Jongin yabancıydı sonuçta.

"Bay Bang?"

"hoşgeldin Seungmin, biz de Jongin'e gülüyorduk."

göz deviren Seungmin ekledi Chris'in söylediğine,

"belli oluyor efendim, dudaklarınız kulaklarınızda."

işittiği sözcük ile şok ve mutluluktan yerinde kalakalmıştı Chris. Seungmin onu kıskanıyor muydu? istiridye incisini korumak mı istiyordu dış etken ve tehlikelerden? evet, bu kesinlikle başka bir şey olamazdı. kıskanç bir bal mükemmel duruyordu Chris'in gözünde.

"Seungmin daha fazla beklemesin Chris, siz gidin zaten nasıl olsa görüşeceğiz. umarım ki sizinle de bay Kyungsoo."

Jongin konuştuğunda herkes ona dönmüştü. Seungmin ona sahte bir tebessüm ile bakarken Kyungsoo alev sinirle yükelmişti hemen.

"ismimi nereden biliyorsun sen yahu?"

önce Chris'i, sonra yanındaki Kyungsoo'yu işaret etti Jongin.

"o seslendi sana öyle. baykuşlar kadar dikkatli değilsin, ilginç böyle bir başa bu zeka."

alınan Kyungsoo fazla kırılmıştı artık. Jongin'in sözleri bardağı taşıran damla misaliydi. Kyungsoo ellerini sıkarak tırnaklarını avuç içine bastırırken küçük düşmenin verdiği utançla yere bakarak mırıldandı.

"geçmiş olsun Seungmin, ben gidiyorum. iyi geceler Bay Bang."

Herkes ona şok ile baksa da Jongin pişman bir ifade ile bakakalmıştı. hatasını biraz geç fark etmişti. peşinden koşuyordu Kyungsoo'nun. Kyungsoo ise çoktan arabasına binmişti bile. gözlerden uzaklaşmalarına rağmen iki kardeş ve Chris onları izlemeye devam ediyorlardı heyecanlı olduğundan. fakat birden Jeongin'in telefonuna gelen bir bildirim sesi çekti dikkatlere kendisine.

aramanın kimden geldiğini gören Jeongin heyecanlı bir ifade ile Chris'e döndü telefonuna sarılmamak için kendini zor tutarken.

"Seungmin'i sana emanet edebilir miyim? Benim şey, acil bir işim var da. fazla acil."

tripli olan Seungmin abisine isyan eden bir bakış atsa da Chris hemen başını sallayarak kabul etmiş, yüzündeki sırıtışı belli etmemeye çalışarak eliyle olumlu bir işaret yaptı.

"elbette. sorun yok tabii ona bakarım görevim bu nasıl olsa."

kabul ettiği için mutluluktan gülen Jeongin hızlıca Seungmin'in yanağına ıslak koca bir öpücük bırakarak geri çekilmişti hemen. âdeta koşarak bir yere doğru gidiyordu.

Seungmin elindeki telefonunu cebine soktuktan sonra Chris'i yakasından kavradı önce. adam neye uğradığını anlayamadan dudaklarına değen dudaklar ile hemencecik kapanıvermişti gözleri. Seungmin'in dudaklarını kendi dudaklarının üzerinde hissetmek onu ısıtıyordu. ev dört duvar olmaktan çıkıyor, Seungmin oluyordu onun için bu tarz anlarda en çok da.

cinselimsi uyarı.

elleri usul usul Seungmin'in belini sararak okşamaya başlamış, alt dudağını dudaklarının arasında dişlerken miniğinin ağzından dökülen iniltiler ona zevk veriyordu. bunu yavaşça balının kalçasına inen, oraya ulaştığında sıkarak tadını çıkaran ellerinden de anlayabilirdiniz. aynı şey sevdiği adamın boynunda ellerini birleştirmiş, onun minik tutamlarını çekiştirirken inlemelerini durduramayan Seungminde de görebilirdiniz.

-ÖPÜŞTÜRDÜM.
çok mutluyum, bölüm kısa oldu özürlerimi iletiyorum bu konuda fakat vaktim yok ve moralim pek de yerinde değil. yine de çabalıyorum, umarım beğenir ve oy verirsiniz.

bal. chanminWhere stories live. Discover now